●Onüç●

2.6K 267 24
                                    


Sorgu Odasından 35 Gün Sonra
-
14.23

Lexi önündeki yemek tepsisinden gözlerini saatlerdir hiç ayırmamıştı. İştahı yoktu, yemek istemiyordu. Saatler önce Steve Rogers ona kahvaltı getirmişti ama Lexi dokunmamıştı bile. Kendini halsiz hissediyordu.

Odanın kapısı açıldı ve içeri Steve girdi. Lexi dönüp ona bakmadı bile. Kafasından o kadar çok düşünce geçiyordu ki, onunla alay bile etmek istemiyordu.

"Eğer bir şeyler yemezsen daha çok hastalanacaksın."

"Zaten hastayım." diye mırıldandı Lexi. "Yavaşça ölüyorum, biliyorsun."

"En azından biraz ye, kötü durumdasın." dedi Steve.

"Bana hiç inanmıyorsun değil mi?" diye sordu Lexi.

"Sana inanmam için hiçbir sebep yok." dedi Steve.

Lexi hafifçe kafasını salladı. Hâlâ bakışları tek bir noktadaydı.
"Haklısın. Seni 35 gün önce öldürebilirdim. Ama yapmadım. Belki bunun hatırına biraz inanabilirsin."

"Günlerce kulenin önüne gidip geldin. Beni öldürmek için değil miydi?"

Lexi bakışlarını Steve'e çevirdi ve,

"Hayır." dedi.

Steve şaşırmış gibi görünüyordu.
"O zaman neden sürekli geceleri geliyordun?" diye sordu.

"Bilmiyorum. Sanırım... kontrol etmek için." dedi Lexi ve bakışlarını tekrar yemek tepsisine çevirdi.

"Neyi kontrol etmek için?" diye sordu Steve. Ama Lexi cevap vermedi.

"Lexi, cevap ver."

"Bilmiyorum." diye fısıldadı Lexi.

"Gelip neyi kontrol ediyordun? Söyle."

Lexi elleriyle yüzünü kapattı. Onunla artık konuşmak istemiyordu. Başı ağrımaya başlamıştı.

"Lexi, konuş."

"Güvende olup olmadığını kontrol ediyordum!" diye sesini yükseltti aniden. "HYDRA yine peşine düşecekti, Bucky bilmiyordu. Senin güvenliğini kontrol ediyordum."

Steve birkaç saniyeliğine duraksadı. Ardından tekrar konuştu.

"Bu yüzden ihanet ettiğini düşünüyor olabilirler. Belki o yüzden saldırmışlardır."

"Hayır. Kulenin oraya geldiğimi kimse bilmiyordu. Sadece.. Bucky öğrenmişti. O da dikkatli olmamı söyleyip uyarıyordu." dedi Lexi.

"Ona hep.. Bucky diye mi hitap ediyorsun?" diye sordu Steve.

"Evet. Ama sadece tekken." dedi Lexi.

"Ne zamandır tanışıyorsunuz?"

"Birkaç yıldır. İkimiz de çok uyumsuzduk, kimseyle anlaşamazdık. Bunu fark ettiklerinde ikimizi partner yaptılar. Şaşırtıcı bir şekilde... ikimiz birlikteyken çok uyumluyduk." dedi Lexi. "Şimdi her yerde beni arıyordur. Çılgına dönmüştür. Sakın kıskanma tabi, seni pek hatırlamıyor diye böyle. Yoksa siz BFF'lerin arasına girmem."

"Pek hatırlamıyor derken? Beni hatırlıyor mu?" diye sordu Steve, ufak bir heyecanla.

"Eh işte, bi tuhaf. Seni anımsıyor ama her şeyi tam olarak hatırlamıyor. Tabi bunu HYDRA bilmiyor. Yoksa tamamiyle hafızasını tekrar silerler." dedi Lexi.

"Lexi, lütfen ona yardım et. Ben yapamıyorum çünkü ona yaklaşamıyorum. Ama sen ona çok yakınsın." dedi Steve. Sesinde yalvarırcasına bir ton vardı.

Lexi kendi gözlerini, Yüzbaşının gözlerine çevirdi ve,

"Bu beni serbest bırakacağın anlamına mı geliyor?" diye sordu.

"Çok beklersin."

•••

Killer «» ◎Sorgu Odası◎ Steve RogersWhere stories live. Discover now