''Okul çıkışı ne yapacaksın?''
Arkadan aniden duyduğum ses ile elimdeki kalem yeri boylarken yanağıma bir öpücük gelmişti. Dehşet içinde yanıma oturan Jungkook'a baktığımda gülüyordu.
''Korktum!''
''Aishhh... Ne korkaksın ya.'' diye söylendiğinde gözlerimi devirdim ve önümdeki kitabı kapattım.
''Çıkışta şey....'' dedim ve kafamı önüme eğdim.
Eunwoo ile matematik hocasını bulacağız diye anlaşmıştık. Birkaç tane soru sormamız gerekiyordu ama bunu Jungkook'a nasıl anlatacaktım? Gerçekten birbirimizle vakit geçiremiyorduk ve bu durum benim de canımı sıkmaya başlamıştı.
''Doğru tamam, senin özel öğretmenlik yaptığını unutmuşum.'' diye söylendiğinde bozulduğunu 5 aylık bir bebek bile anlayabilirdi.
''Hayır, ders anlatmayacağım.'' dedim hızlıca. ''Eunwoo ile soru soracaktık.''
''Hyerin, gerçekten sinirlerim bozulmaya başlıyor.'' dediğinde kucağındaki ellerini ellerim arasına aldım.
''Sen de gel. Sorular bitince birlikte bir şeyler yaparız.'' dedim ve aklıma gelen şey ile kaşlarımı çattım. ''Eunwoo'ya bir şey yapmak yok ama geçen hafta Jongin'in üstüne sıcacık kahveyi dökmüştün.''
''Yanlışlıkla...'' diye mırıldandığında baygın bakışlarımı gönderdim ona.
''Neyse... Çıkışta beni bul. Sorular bitince karar veririz.''
''Annem ve babam evde değil bu hafta. Abim arkadaşında kalacak. Gelmek ister misin?''
''Beni eve mi atmaya çalışıyorsun?'' dedim gülerek.
''Evet.'' dedi dürüstçe. ''Yani güzel film yok, dışarda yapacağımız başka bir şey yok.''
''Ve beni eve atmak istiyorsun.''
Kıkırdadı. ''Sevgilimsin değil mi?'' dedi. ''Bence bir sorun olmaz.''
''İyi. Yeni bir diziye başladım onu izleriz.'' dediğimde gözlerini devirdi.
''Sen hep aşk dramaları izliyorsun ve onların bakışmaları yıllar boyunca sürüyor gibi.'' dedi ve ofladı. ''Ben uyuyakalıyorum sonra.''
Gözlerimi kıstım. ''Hiç romantik değilsin Jeon.'' dedim. ''Ne olacak izlesek ya?''
''Ben seçeceğim.'' dediğinde kafamı sağa sola salladım.
''Senin açtığın film ve dizilerde ya insanlar uzaya çıkıyor ya da birbirlerini öldürüyorlar.''
''Ondaki aşklar da daha güzel oluyor ama.''
Derin bir nefes verdim. ''Aishh yeter! Tamam, film ve dizi yok. Alışveriş yaparız ve yemek yeriz.'' dedim ve elimi uzattım.
Anlaştığımızı belirtir bir şekilde elimi sıktığında gülümsedim. Jungkook dibime biraz daha girince kolunu omzuma attı ve yanağıma sulu bir öpücük kondurdu.
***
''İnanamıyorum ya! Gerçekten inanamıyorum.''
Jungkook evin kapısını açmak için uğraşırken tepesinde söyleniyordum.
''Çocuk soruyu anlamadım derdi alt tarafı. İki dakika anlatacaktım Jungkook.''
''Anladı gayet.'' dedi. ''Hem bir şey yapmadım ki alt tarafı kitabı fırlatıp git tekrar sor dedim.''
''Evet, yüzüne fırlattın!'' dedim Jungkook'un peşinden içeri girerken.
''O yakışıklı yüzü azıcık kızarsa bir şey olmaz herhalde.''
