15. Bölüm ~ Orman.

3.9K 180 72
                                    

İyi okumalar 💞  Medya: Peter Hale❤

(Lia'dan)

Heaven'in birden kalkıp gitmesine şaşırmıştım. Yüzü değişmiş, dehşete düşmüş gibiydi. Kalkıp onun arkasından gitmek isterken Stiles beni durdurup "Dur. Yalnız kalsın bir az." dedi. Onun böyle tepki vermesine şaşırmıştım. Benim gibi meraklıydı, ama şimdi beni durdurmuştu. "Suratını görmedin mi? Ya önemli bir şey olduysa?" "Önemli olsa sana söylerdi, Lia. Kendini toplasın, sonra birlikte kafasının etini yeriz." dedi ve tatlı bir şekilde göz kırptı. Başımı tamam anlamında salladım, fakat içim rahat değildi.

Scott Allison'ı öpüp bizim yanımıza doğru gelmeye başladı. Onların gözlerimin karşısında böyle yapmaları sinirime dokunuyor, fakat kendimi durduruyordum. "Suratın neden kireç gibi?" diye sordu Stiles. "Şey. Çok acayip şeyler oldu." Hala şok şok etrafı izliyordu Scott. "Ne oldu, söylesene!" diye feryat edince yüzüme bakıp "Allison ailesinin avcı olduğunu öğrendi." dedi. "Ne?!" öyle bağırmıştım ki, etraftaki her kes bana bakmıştı. Kendimi toplayıp yavaş sesle "Nasıl?" diye sordum. "Ailesinin silah deposunu bulmuş. Ve evlerinde bulunan bazı kitapları. Ailesine sorduğunda, onlar da söylemiş avcı olduklarını. Hala inanamıyor doğaüstü'lerin var olmasına." Şok içindeki yüz ifademle ona bakıyordum. "Ve? O da bir avcı artık, öyle mi?" Stiles kaşını kaldırarak Scott'a baktı. "Muhtemelen." dedi Scott sakince.

"Tamam. Şimdi daha çok boka battık.- dedim feryat edercesine.- Scott, eğer kurt olduğunu öğrenseler, seni öldürecekler, farkındasın, değil mi?" Gözlerimi berelterek ona bakıyordum. "Ne yapa bilirim, Lia?" "Ondan uzak dur işte! Onlar avcı, Scott. Seni, Derek'i, Heaven'i gözlerini kırpmadan yok ederler!" dediğimde "Ondan uzak duramam. Yapamam, Lia. Ona aşığım. Beni kendi elleriyle öldürse bile, ondan vazgeçemem." dedi ve yüzünü astı. Şu an ona bağırmak istiyordum. İçimdeki tüm sözleri ona söylemek istiyordum. Scott'a bir şeyler yapmaya kalkışırsa, Allison'ı öldüreceğimi söylemek istiyordum. Beni nasıl görmezsin diye bağırmak istiyordum. Yıllarca ona aşık olan bendim, fakat o düşmana aşıktı. Bu olay canımı yakıyordu.

***

Hiç kimseden ses çıkmıyordu. Telefonu çıkarıp, Heaven'in numarasına tıkladım. Çalıyor, fakat açmıyordu. "Hadi ama, aç şunu..." diye sessizce söylendim. "Kimi arıyorsun?" Stiles yüzüme baktı. "Heaven'i. Bu gün birlikte ev için alışverişe gidecektik." dedim hala aramaya devam ederken. Stiles'ın yüzü düşmüştü. Son zamanlarda o eğlenceli halinden eser kalmamıştı zaten. Heaven'in de neden gittiğini anlayamıyordum. Bu gün daha ne kadar iğrenç geçe bilir ki?

Ders bittikten sonra üçümüz beraber çıktık. Bu gün bizde kalacaktık. Annem akşam eve gelecekti, o yüzden üvez ağacı tozunu gece herkes uyuduktan sonra halledecektik. Stiles'ın arabasına binerken telefonu açıp, yeniden Heaven'i aradım. Bu kez de ulaşılamıyordu. "Hala açmıyor mu?" diye sordu Stiles dikiz aynasından bana bakarak. "Hayır, şimdi de ulaşılamıyor." deyip sıkkınlıkla iç geçirip, telefonu kenara fırlattım. "Merak etme, başına bir şey gelmez." "Peşimizde bir alfa var, Scott." Scott'ın yüzüne sinirle baktım. "Tamam. O zaman onu arayalım." Stiles bunu söyleyip arabayı gazladı. "Nasıl yani?" diye sorduğumda "Bir doğaüstü hep nereye gider?" dedi. "Ormana." Scott gülerek Stiles'a baktı. "Aynen, dostum!" Stiles da aynı heyecanla ona katılmıştı. Havanın kararmasına bakmayarak arabayı ormana doğru sürüyorduk. İş arkadaşımızı kurtarmaya geldiğinde, hiç bir şeyi gözümüz görmüyordu.

***

(Heaven'den)

Ormanın derinliklerinde koşuyordum. Sinirlerim alt üst olmak üzereydi, kafamı toplayamıyordum. İçimdeki öfke beni kasıp, kavuruyor, öldürme isteğiyle dolup taşıyordum. Bu his o kadar kötüydü ki, önüme geçen her canlının kanını içe bilirdim. İntikam arzusu ağır basıyordu.

Blood and Revenge: Geçmişle yüzleşme~ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin