❝seni seviyorum❞

639 58 48
                                    

Gözlerini yavaşça açan Renjun'e doğru "Selam." diye fısıldadı Jaemin. Renjun önce gözlerini kısarak Jaemin'e, ardından da etrafına göz gezdirmişti, hastane odasında ne işi vardı ki? "Neden buradayım?" diye sordu Renjun. Sesi kısık ve de çatlak çıkmıştı. Jaemin boğazını temizledi ve büyüğünün sorusuna cevap verdi, "Sinir krizi geçirmişsin." Birkaç dakika ikisi de sessiz kalmış ardından da Renjun su istemişti. Jaemin olabildiğince nazik olarak büyüğünün sırtına destek vererek onu kaldırmış ve suyunu içirmiş, ardından da yatağın yanındaki sandalyeye geri oturmuştu.

Gözleri büyüğünün vücudunda geziniyordu- tıpkı son iki saatte yaptığı gibi onu seyrediyordu. Renjun'i en son iki ay önce- Jeno'nun itiraf ettiği zaman görmüştü. O zamandan beri büyüğünün sayısız aramasını görmezden gelmiş, hiçbir mesajını okumamış ve evine geldiğinde ise onu evden kovmuştu. İki ay boyunca sayısız göz yaşı dökmüş ve acı içinde kıvranmıştı. Ama şimdi buradaydı – tamamen kendi isteğiyle büyüğünün yanına dönmüştü; daha fazla onsuz kalamazdı zaten.

Ne var ki Renjun bu iki ayda zayıflamıştı, gözlerinin altı her zamankinden daha çok mordu ve yüzündeki ifadesiz bakışlar korkutucuydu. Chenle'dan duyduğu kadarıyla beş kere Çin'e gidip gelmişti; bu garipti – hadi ama Renjun'i tanıdığı süre boyunca, ki en az altı yıl olmuştu, büyüğünün Çin'e yaptığı ziyaretlerinin sayısı iki elindeki parmak sayısını geçmezdi. Onun için gerçekten endişeliydi, uyanmasını beklerken fazlasıyla belliydi zaten. "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu Jaemin. Ellerini dizleri üzerinde birleştirmiş ve her zamanki gibi – gergin olduğu zamanlar daha sık yaptığı elleriyle garip oynama hareketini yapıyordu. "Doğru mu yoksa yalan söylemeliyim..?" diye fısıldadı acı bir gülümsemeyle Renjun. Jaemin cevap vermeyince de konuşmaya devam etti, "Berbat hissediyorum."

Ama sinir krizi geçirdiğim için ya da bayıldığım için değil; aylar sonra seni görebildiğim için, ben hastanelik olunca yanıma geldiğin, aramalarımı cevaplamadın, beni görmezden geldin, kalbimi kırdığın için; demek istedi Renjun. Ama sadece sustu ve Jaemin'in gözlerine baktı, anlamasını bekledi. Ama Jaemin anlamadı – belki de anlamak istemedi. "Karnım çok aç, bir şeyler alır mısın?" diye mırıldandı Renjun, konuyu değiştirmek için. Jaemin başını sallayarak odadan çıkmış ve büyüğünün en sevdiklerinden alıp odaya dönmüştü birkaç dakika içerisinde. "Teşekkür ederim." diye fısıldadı Renjun. En sevdiği çikolatadan bir ısırık aldı ve konuşmaya başladı. "Seninle ilk tanıştığım zamanı hatırlıyor musun Jaemin-ah?" diye sormuş ve duraklamıştı, Jaemin'den cevap bekliyordu. Jaemin başıyla büyüğünü onayladı.

Renjun lise birinci sınıfın ortasında okula kaydolmuştu. Bu garipti – bilirsiniz herkes çoktan kaynaşmış ve arkadaşlarını bulmuş olur ve böyle bir ortamda 'yeni' olmak istemezsiniz. Geldiği ilk zamanlar Renjun çok sinirli ve saldırgandı. İlk ayında birkaç kavgaya karışmıştı ve hepsinin sonunda en az birkaç kemiği kırılmıştı. "Ben," diye konuşmaya başladı Renjun, "üzgündüm." dedi. "Babamı yeni kaybetmiştim, beni yalnız bırakmıştı. Anneme kızgındım çünkü babamı arkada bırakıp buraya taşınmıştık. Kendime kızgındım çünkü onun yokluğuna alışmaya başlamıştım." Sonlara doğru sesi titrerken gözünden bir damla düşmüştü Renjun'in, ardından gözlerini Jaemin'inkilere dikti. "Söylesene Jaemin-ah, aşka inanır mısın?" Renjun Jaemin'den cevap bekleyerek küçüğünün gözlerine baktı. Ama Jaemin cevap vermedi. "Ben de öyle düşünmüştüm," diye fısıldadı Renjun. "Her neyse," diyerek gözündeki yaşları sildi ve konuşmaya devam etti.

"Ben aşka inanırdım. Onun hayattaki en büyülüğü şey olduğunu düşünürdüm. Neden biliyor musun? Çünkü babam anneme nasıl aşık olduğunu sürekli anlatırdı – gerçi gerek yoktu, ne zaman gözlerine bakarsan bunu açıkça görebilirdin. Kore'ye taşınma nedenimizin annemin alışamama sürecinin bir parçası olduğunu düşünmüştüm hep. Ama anlaşılan annem evlenmek için gelmiş. Babam öleli bir ay olmamıştı ve beni o adamla tanıştırdı. Ve o anda her şey yerine oturmuştu. Annemin gizli konuşmaları, son zamanlardaki değişimi ve babamın ölüme beklediğimden daha az üzülmesi... Annem babamı aldatmıştı. Babam ona deliler gibi aşıkken. İşte o an aşkın yalan olduğuna tüm benliğimle inanmıştım. Sonra sen geldin; sinir bozucu derecede neşeli ve mutluydun, beni hiç yalnız bırakmıyordun ve ben – kendime ne kadar kızsam da buraya taşındığımıza ilk kez sevinmiştim. Uzun süre sonra önemsendiğimi hissetmiştim. Ve sana karşı nefret ettiğim o şeyi hissetmeye başlamıştım."

ten times jaemin realized, one time renjun didWhere stories live. Discover now