7▪

1.2K 162 275
                                    


"Ne kadar kızardığınızı görmek isterdim!" Hologramın kahkahaları devam ederken Peter ne hissedeceğini bilmiyordu. Yani aynı anda utanç, öfke, şaşkınlık, nefret duyguları karışmamıştı hiç.. Donup kalmalı mıydı yoksa yumruk mu atmalıydı? Belki de hemen kaçmalıydı, kendini eve kapatır ve Harley kafasını bir yerlere çarpıp hafıza kaybı geçirene dek çıkmazdı.

Nefes almayı bile unuttuğu şu saniyelerde Harley'in neden böyle bir şey yaptığını düşünecek durumda değildi. O yüzden masumca tekrar elini çekmeye çalıştı ama eli Harley'in sırtının altında ezilmişti-- hatta artık iki boyutlu bile olabilirdi. Harley'e baktığında hâlâ sırıttığını görünce öfkesi daha ağır basmış olsa da utanç yakasını bırakmıyordu bir türlü.

Friday hologramı durdurdu.

"Yerin rahat sanırım, kalkmadığına göre.." Harley'in sırıtması genişleyince, işte tam o cümleden sonra, Peter tamamen öfkesinin kontrolü altındaydı.

"Sırtını kaldırırsan eğer! Elimi kurtaramıyorum!"

"Ah, üzgünüm." Harley Peter'ın elini çekmesi için biraz doğrulunca tekrar burun burunaydılar ve bu... birçok bakımdan rahatsız ediciydi. Peter ne yapmak istediğini bile unuturken sadece gözlerini kaçırmaya odaklandı. Özür dilerim-- Durum sadece Peter için rahatsız ediciydi, Harley'in gülümsemesinden ne kadar hoşnut olduğunu anlayabilirdiniz.

Zonklayan eli kendini belli ettiğinde Peter hemen Harley'in üzerinden çekildi. Hologramdaki kahkaha atan adama bir bakış attıktan sonra sızlamaya başlayan elini tutarak yukarıya koştu. Harley de holograma döndü. Tony gerçekten burada olsaydı neler olabileceğini düşündü sonra... Duygusal olmak için kötü bir zaman olduğunu fark edince Peter'ın peşinden gitti.

Peter buzluktan çıkardığı buz torbasını eline tutarken idrak etmeye yeni yeni başlamıştı. O-- onu öpmüştü! Ne demek öpmüştü! Nasıl öper! Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi!

"Ufaklık?" Harley'in sinir bozucu endişeli sesi kulaklarına ulaştığında Peter öfkeden -belki biraz da utançtan- kızarmış şekilde ona döndü.

"Sen ne halt yediğini sanıyorsun!"

Harley kaşlarını çattı. Ama hemen sonra aklında az önce onu öptüğü sahne belirirken gülmemek için dudaklarını dişledi. Onu öpmüştü, evet evet, öpmüştü. Ay ne var! İzlediği milyonlarca sahnede bu olurdu, kader bu tamam mı? Öyle düşmeleri kader, öpmeseydi eğer, evrene ihanet etmiş olurdu.

Çocukluk ettiğinin farkındaydı Harley, ama yaptığı şeyi nasıl açıklayacağını bilmiyordu tabi. İçinde dolana YAP! dürtüsünün esiri olduğunu söyleyemezdi değil mi?

"Harley Keener!" Peter sağlam olan elinde tuttuğu buzu ona doğru tehditkarca sallarken gayet de sinirlenmiş duruyordu. Alt tarafı öpüşmüşlerdi, nedendi bu kadar abartmak.. "Açıkla, hemen!"

Harley suratına her zamanki -Peter'ın o pek sevmediği- sırıtmasını yerleştirirken mırıldandı. "Dudakların pek cazip göründü, kendime engel olamadım--"

Harley üzerine doğru uçan buz torbasını fark edince yana kayıp son anda kurtuldu, bir yandan da kahkahalara boğulmuştu. "Tamam-- tamam şaka yapıyorum!"

cheeseburger hunters | stark kidsWhere stories live. Discover now