final02‣‣

966 110 146
                                    

[Zaman yolculuğundan kısa bir süre önce]

"Sen çıldırmışsın."

"Hadi ama dostum--"

"Hayır Tony! Deli saçmalığı işlerinle ilgilenmiyorum--" Rhodey sinirden dolan gözlerini kaçırmak adına arkasına dönüp suratını ovdu. "Delirmişsin sen."

"Rhodes, bu şimdi düşündüğüm bir şey değil, beş yıldır. Beş yıldır bunu planlıyorum. Bak--- sadece bir his var ve--"

"Siktir git. Tamam mı?" Rhodey sinirlenince fazla komik görünüyor, Tony burukça gülümsedi.

"Şimdi olacak demiyorum, ne zaman olursa olsun. Bir gün olacak ve ben hazırlıksız olmak istemiyorum." Tony iç çekip ona doğru ilerledi. Destek olmak istercesine arkadaşının omzunu sıktı. "Lütfen, Morgan'dan öylece ayrılmak istemiyorum."

"Tony-- siktiğimin düşüncesini aklından çıkart! Sana bir şey olmayacak- kimseye olmayacak ve herkes geri gelecek--" Rhodey bunları söylerken asla böyle olmayacağını biliyordu.

Umut etmekten zarar gelmez ama.

"Hayır-- bu.. bu çok başka." Tony yüzünü buruşturdu. "Bu konuları konuştuk. Rhodey, sadece yardım et dedim tüm işi zaten ben yapıyorum!"

"Siktir git dememe gerek var mı?" Rhodey Tony'den yanıt alamayınca bilmiş bilmiş başını salladı. "Ben de öyle tahmin ettim. Tony, bunun bir parçası olmak istemiyorum."

"Pekala, mankafa. Ben hallederim. Ama şu konuda itiraz kabul etmiyorum."

"Ne?"

Tony sırıtıp parmağını şıklattı. "Friday, Çizburger Avcıları."

"Tüm planlar Bay Rhodes'a gönderildi efendim."

Tony tatmin olmuşcasına gülümseyip tezgaha yöneldi. "Harika." Kahve kupalarından birini alıp Rhodey'e döndü. "Kahve?"

"Sen-- ne planından bahsediyor-- Tony!"

"Sakinleş cici çocuk, sadece Morgan'a oyun hazırlıyorum. Şu hologramlar üzerinde çalışıyordum ve birden aklıma geldi işte. Hazine avı gibi, harita yerine hologramlar var."

"Peki, bundan bana ne? Sadece masum yaşantıma senin pis ve manyak işlerinden uzak durarak devam etmek istiyorum."

"Yüzbaşı'nın ahlak seanslarına katılmak da bir çeşit devam etme türü mü?" Tony kupasına katran denilebilecek türden kahvesini doldurdu.

"Herif çabalıyor, Tony. Dağ faresi gibi kaçmadı."

"Dağ faresi çok aptalca bir benzetme, dağ faresi bile yoktur." Tony kahvesinden bir yudum alırken Rhodey yüzünü buruşturdu. O şeyi nasıl içebiliyor..

"Rogers ile arayı düzelttin sanıyordum?"

"Her seferide bu konuya gelmeyi nasıl başarıyorsun? En son hazine avından konuşuyorduk."

"Zamanda yolculuk etme fikri sana kafayı sıyırtmış ve ölmek için hazırlık yapıyorsun, evet, konumuz buydu."

"Rhodey sadece bir oyun, el atmayacaksan Bruce da yardım edebilir." Tony hazırladığı oyunun planlarına göz gezdirirken mırıldandı. Rhodey'in bu konuda fazla hassas olduğunu biliyordu. Kıskanç bir arkadaşınız varsa bunu avantaja çevirebilirsiniz, aynen şu şekilde.

cheeseburger hunters | stark kidsWhere stories live. Discover now