9 • escape from the palace

1.8K 229 80
                                    

9

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

9.Bölüm • Saraydan Kaçış

"Jungkook." dedi Chaeyoung ayakta durmakta zorlanan uzun bedene bakarak. Siyah ve gür olan saçları dağılmıştı ve Chaeyoung'a, bildiği adıyla Prenses Rose'a yorgun ve kısılmış gözleriyle bakıyordu.

Sol eli alnının üzerinde geziniyordu ve sürekli yüzünü buruşturuyordu, Jungkook her an yere yığılacak gibi duruyordu. Chaeyoung oturduğu yerden hızlıca kalkıp Jungkook'un yanına ulaştığında şaşkınlığı yüzünden okunuyordu ama sustu.

Jungkook'un iyileşmesi için bir tılsıma ihtiyacı olduğunu biliyordu ama Jungkook bir şekilde hapsedildiği yerden çıkmıştı ve Chaeyoung'un bulunduğu zindana ulaşmıştı. Fazla zamanlarının olmayacağını anlayan Chaeyoung sessizliğini korudu ve Jungkook'un boşta kalan elinin onun kolunu kavrayarak çekiştirmesine izin verdi. Şimdi düşünmesi gereken şey Jungkook'un buraya nasıl geldiği değil, buradan nasıl çıkacaklarıydı.

Tıpkı ormanda kaybolduğu zaman Jungkook'un ona söylediği gibi: Jungkook'a güvenmekten başka çaresi yoktu ve Chaeyoung bir kez daha ona güvenmeyi seçmişti.

Karanlık ve ıssız olan zindanların yarısından fazlasını aşarak ilerlemeye devam ettiklerinde Chaeyoung'un bakışları sürekli Jungkook'un üzerinde dönmeye devam etti. Bazen bakışları birbirine kenetlenmiş ellerinin üzerinde de duruyordu ama bunu yaptığında hemen bakışlarını başka yöne çeviriyordu.

Her ne olursa olsun dillere destan bir veliaht prensin elini tutmak Chaeyoung'u rahatsız ediyordu. Zindanların bittiği noktaya geldiklerinde karanlık koridordan birkaç ses geldi ve Jungkook hızlı adımlarını keserek durdu. Sesler gittikçe yaklaşıyordu ve bunun anlamı birilerinin onları görme ihtimali olduğuydu.

Chaeyoung sert bir hamleyle duvarın arkasına çekildiğinde hızlı hızlı nefesler alarak onu çeken Jungkook'a baktı. Hem konuşup hem de zindanların güvenliğini sağlayan şövalyeler şimdi tam saklandıkları duvarın yanından geçiyordu.

Jungkook'un eli Chaeyoung'un ağzını kapattığında ikilinin gözleri birbirini buldu ve saniyelerce aynı pozisyonda nefeslerini tutarak kaldılar. Jungkook'un neredeyse siyaha çalan gözleri Chaeyoung'un açık kahvelerinde gezindi. Sadece bir anlığına her şeyi unutarak Prenses Rose'nin nasıl biri olduğunu düşündü.

Biliyordu. Prenses Rose kibirli, küstah ve bencil biriydi. Ancak şu sıralar öyle davranmadığı Jungkook'un gözünden kaçmıyordu. Ne de olsa Jungkook, gözlerinin derinliklerinde gezindiği kızın aslında bir prenses kılığında, Chaeyoung isminde biri olduğunu bilmiyordu.

Chaeyoung ise Jungkook'un ciddiliğinin aksine korkarak bakıyordu onun gözlerine. Karşısındaki asi prens hiçte masum değildi ve Chaeyoung'u asıl korkutan şey buydu.

legend あ rosekookWhere stories live. Discover now