10 • different

1.8K 208 48
                                    

10

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10.Bölüm • Farklı

Uzun ve soğuk geçen yolculuk yerini sıcak ve büyük bir eve bıraktığında Chaeyoung, ellerini ısıtmak amacıyla uzattığı şömineye biraz daha yaklaştı.

Sarı, turuncu ve kırmızı rengini taşıyan alevler yükselerek etrafa daha fazla ısı yaydığında genç kız derin bir iç çekerek şömineyi izlemeye ve ısınmaya devam etti. İçinde bir yerlerde tıpkı alevler gibi yükselen bir şeyler olduğunun farkındaydı.
Ancak bunlara bir isim bulamıyordu.

Bu hisler sanki uzun bir yağmurdan sonra etrafa yayılan toprak kokusu gibi gelip geçiciydi. Öylesine saf, öylesine güzel duygulara sahip olan Chaeyoung'u çıkmaza sokuyor ve kendisini kötü hissettiriyordu.

Çünkü Chaeyoung ne zaman Otivia veliahtı Jungkook'u görse aklına sürekli buraya kadar nasıl ilerlediği geliyordu. Bir yalana sığınmış, başkasının bedenine bürünerek onun hayatını yaşıyordu. Ya da gerçek Prenses Rose'nin hayatını çalıyordu. İşte Chaeyoung sürekli bu ikisi arasında gelip gidiyordu.

Anlaşma yaptığı Seulgi ona hiçbir açıklama yapmamıştı. Eğer Prenses Rose ortadan kendi isteğiyle kaybolduysa Chaeyoung'un içi biraz daha rahatlayabilirdi. Ne de olsa onun istemediği bir hayatı yaşayarak ona iyilik yapmış olurdu ancak olaylar ters yöndeyse, Chaeyoung tamamen ona ait olan hayatını çalmış oluyordu.

"Düşünceli görünüyorsun." Chaeyoung'un yanı başından kalın, sert ve otoriter bir ses geldiğinde Chaeyoung irkilerek şömineye bakmayı kesti.
Jungkook üzerine yeni takımlar giyerek yanına oturmuş ve ona tek kaşını kaldırmış bir şekilde bakıyordu.

"Kusura bakmayın sizi fark etmedim."

"Neden bunu yapıyorsun?"

Jungkook büyük bir merakla Chaeyoung'a baktığında genç kızın hiçbir şey anlamadığı suratından okunuyordu.
"Demek istediğim her ne kadar büyük bir krallığa hükmeden biri olsam da benimle resmi bir şekilde konuşmazdın prenses, şimdi değişen nedir?" Jungkook ciddi duruşuyla Chaeyoung'u aydınlattı ve o sırada Chaeyoung hemen bir şeyler uydurması gerektiğinin farkındaydı.

Bunu nasıl akıl edememişti? Prensesler genellikle saygı ifadesi kullanmazdı hatta saygı terimlerini daha çok krallara ya da kraliçelere kullanırlardı. Ancak Chaeyoung, küçük bir kasabanın fakir bir kesiminden olduğundan herkese karşı saygı terimi kullanmakla yükümlüydü.

Babası her zaman onu bu konuda uyarırdı. Eğer herkese karşı böyle davranmazsa toplum tarafından dışlanacaklarını söylerdi. Ancak Chaeyoung bunu hiçbir zaman doğru bulmamıştı. İnsanların makamı zenginlik seviyelerine göre belirlenmemeliydi.

"Ben yaptığımın hata olduğunu yeni anladım, bunun için özür dilerim."
Chaeyoung başını eğerek kısık sesle konuştuğunda Jungkook dikkatle onu izlemeye devam ediyordu.
O sırada farklı diyerek içinden geçirdi Jungkook. Onu tanıdığı ilk gün aklına dolarken şimdi ki haline anlam veremiyordu.

legend あ rosekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin