4. Bölüm / Nişan falan

2.1K 102 133
                                    

Sabahtan beri Burak'ın kabinden çıkmasını bekliyorum. Altı üstü bir takım elbise giyinecekti. Heh en sonunda çıktı. Yakışıklı görünüyordu. Zaten hep yakışıklıydı. Banane mk ?

Yanda sevgilisi Aleyna'ya Nasıl olmuşum tatlı çikolatam? bakışı attı. Zaten çikolata tatlı ama yine de o bakıştı. Aleyna'da hayranlıkla bakıyordu. Sonra beğenisini şu şekilde dile getirdi :

"Aşkım on numara görünüyorsun. Sanki ballı lokumsun yaa."

"Sen daha tatlısın antep fıstığım."

"Ya şımartma beni. Şekerpare misin nesin sen?"

"Ama gerçekleri söylüyorum ben tatlım."

Bıdı bıdı bıdı... Yaklaşık beş yıldır sevgililer. Ve ben evleniyorum onlarda hala tık yok. Bence evlensinler artık.

Eee... Geçen günkü gece...  Kendimi şu romantik olma olayına baya kaptırdım. Ama ben romantik değildim. O gün klişelerle doluydu. Onun düşmesini beklemem , lavobo için izin almam hepsi klişeydi. Ve saçmaydı. Artık kendim olmam lazım. Tamam doğru bir kere evleniyorum ama yine de kendim olmam lazım. Eğer kendim olursam da kız çok çeker. Boşver çeksin. Çok yakışıklısın sen. Gülü seven dikenine katlanır.
İşte o olaydan bir saat sonra nihayet kalktık ve eve gittik.

Burak denediği takım elbiseyi satın aldı ve bana dönüp "Sen birşey almayacak mısın?" dedi. Bende içimden gelmeyerek Burak'ın verdiği bir takım elbiseyi denedim. Çıktığımda "Bence sana lacivert yakışmamış siyah alalım." dedi. Ve siyah bir tane takım elbise denedim.

"Bu da çok mu baydı seni? Krem alalım."

Krem rengi bir takım elbise denedim.
"Çoooooooooooooook..."

"Ne çok?"

"Çooooooook garip. Damat gibi durdun."

"Salak zaten damat oluyorum. "

"Yine de beyaz giyinme sen."

"Offf seni-

Aleyna elindeki takım elbiseyi uzattı ve "Bence bu sana yakışır." dedi.

Giydiğim takım siyahtı. Kravat yerine papyonu vardı. Sadece gömlek beyazdı. İstemeye giderken giydiğim takım daha sadeydi. Bunun kumaşı adeta ben çok pahalıyım diyordu. Yelek , ceket , papyon ve pantolon hepsinin kumaşı aynıydı ama hepsinin kumaşı ayrıymış bir o kadar da şıkmış gibi duruyordu. Ceketimin göğüs kısmındaki cebinde katlanmış beyaz bir mendil vardı.

Ve bu takım cidden bana çok yakışmıştı. Böyle bir yakışıklı nasıl olur da küçücük , miniminnacık , el kadar bir yaşta evlenir?

Ah be kahbe kader! Görüyor musunuz kaderin cilvelerini? Aslında bu cilve değil. Baya baya halay çekiyor.

Neyse bu kadar ajitasyon yeter.

O sırada Burak'ın hayretle bana baktığını gördüm. Allahım kimse kaldıramıyor yakışıklılığımı ne olur biraz şunlarada tip ver. Benim kadar yakışıklı olamayacaklar. Doğru. Ama ne olur biraz ver. Yoksa şuan bayılacak.

Bu kadar ego da yeter.

Üzerimi değişip damatlığı satın aldım. Zaten hemen gitmem gerekiyordu. Bugün nişan vardı.

Dışarı çıktık. Burak Aleyna'yı evine bıraktı. Malum kızların hazırlanması çok uzun sürüyor.

Sonra biz eve gidip giyindik.

Ardından kuaföre gittik.

Saçımız yapılırken -kızmışız gibi oldu bu da- Burak:

"Eee isteme nasıl geçti?" diye sordu.

TOPÇU Where stories live. Discover now