2.3

51.8K 3.8K 5.4K
                                    

Okula gitmek istemiyordum, Taehyung'u görmek, insanların bana iğrenç bakışlarına maruz kalmak, beni korkutuyordu. Kimseye güvenim kalmamıştı.

Beni sevdiğini hissettiren birinin sadece oyununun bir parçası olmak, canımı yakmıştı.

Evden çıktığımda, ailemin beni azarlamaya devam ettiğini duyar gibiydim, dün sadece iki soru çözülen o kağıda nefret cümlelerimi sunuyordum, sadece cansız bir kağıttı ama Taehyung'a nefrete dair cümleler kuramadığım için, başka şeyleri düşünmeyi deniyordum.

"Umarım, her şeyin bir açıklaması vardır, Taehyung.."

Kendimce söylenmişken adımlarımı okula ilerlettim, gözlerim bahçede gezinirken bir çok öğrencinin burada olduğunu fark edip sıkıntıyla bir nefes almıştım. Dün gelen tehditlerden sonra dauak yemekten korktuğumu fark etmiş, bunun hissiyle gözlerim yanmaya başlamıştı.

Acı eşiğim düşüktü, ağlamaktan nefret ediyordum.

Bana doğru yaklaşan erkek grubuna baktıktan sonra yönümü değiştirip başka yöne gitmeye çalıştım ama kolumu sertçe tutan parmaklarla birlikte geriye doğru birkaç adım atmak zorunda kalmıştım. Gözlerimi karşımdaki bedene korkakça çevirmişken ona birkaç saniye bakıp sonrasında gözlerimi etrafta gezdirmiştim.

Taehyung'u istiyordum, onun kollarında olmak istiyordum.. o beni buradan kurtarırdı.

Yüzüme gelen sert tokatla birlikte başım yana savrulmuşken sertçe yutkunmuştum, ağlamamalıydım. Kolumu onun bileğinden kurtarmaya çalışırken sesini duymuştum.

"Demek eşcinselsin, ha birde insanları zorla öpmeye çalışıyorsun? Ne o? Birazdan beni de mi öpeceksin?"

Dedikleriyle birlikte ona bakmıştım ki bu sefer sol yanağımda hissettiğim darbeyle gözlerimi başka yöne çevirmiştim.

"Sakın bana bakma, piç. Taehyung'u nasıl ikna ettin öpüşmeye? Ona bedenini mi açtın yoksa?"

Kolumu kurtarmaya çalışırken elimin uyuştuğunu hissetmiştim, gözyaşlarımı tutmamıştım, daha doğrusu tutamamıştım.

Omuzlarımdaki güçlü eller beni yere iterken, düştüğüm yerden kalkacak gücümün kalmadığını hissetmiştim, dudağımın kenarından süzülen kan ve karnımdaki sert tekmeyle gözlerimi birbirine bastırarak bağırmayı denemiştim ama nefes almam sürekli karnıma inen darbeler yüzünden çok zor oluyordu.

Dakikalar içinde sırtım ve karnımda oluşan tonlarcs morluk ve onların acısıyla olduğum yerde öylece kalmıştım. Nefeslerim sık ve kesikti, canım yanıyor, gözyaşlarım sürekli akıyordu.

Yere düşen gözlüğüme bakmıştım, ona bir şey olmasını istemiyordum. Elimi gözlüğün üzerine koyup alacakken elimin üzerine acımasızca bastırılan ayakla birlikte gözlüğüm parçalanmıştı, eliminnüzerinde ayakkabının altındaki desenler belirirken gözlerimi yorgunlukla kapatıp kırılan gözlüğü kendime çekmiştim. Bayılacak gibiydim.

Yine de onlara Taehyung'un beni isteyerek öptüğünü düşündüğümü söyleyemedim.

Özür dilerim Jeon Jeongguk, en çok senden özür dilerim, çok saf ve çirkinsin.

Kendi kendime düşünürken zihnimi ayık tutmak benim için zordu. Bedenim hala yerdeyken gülüşlerin arasında onlara bağıran otoriter ve kalın sesi işitmiştim, sonrasındaysa bedenimi kucaklayan güçlü kolları, başım ona yaslanmamak için zorlukla çabalarken daha fazla dayanamamış, zihnim düşünmeyi keserken koca bir karanlığa düşmüştüm.

Jeongguk'un başı Taehyung'un omzuna düştüğünde,
Taehyung'un da gözyaşları onunla eş zamanlı olarak düşmüştü.
Kolları arasındaki bedenin yüzünde parmak izleri vardı ve göğsü ile sırtı, onların da mahvolduğuna emindi. Taehyung, ne yapacağını bilemezken, sadece ona söyleyebileceği yalanları düşünüyor, bir yandan da kolları arasındaki bedenle revire koşuşturuyordu.

-----

içim yanıyor, artık mutlu olmalarını istiyorum.

bir de, kitap kaç bölüm olsun? uzatmalı mıyım? uzatmamalı mıyım?

desteklerinizi bekliyorum. 🐥💗

 🐥💗

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
handicapé | taeggukWhere stories live. Discover now