2.4

51.7K 3.8K 5.4K
                                    

Gözlerimi araladığımda gözlerimi beyaz tavanda gezdirmiştim. Elimi karnıma koymuşken acıdığını fark etmiş ve hızlıca geri çekmiştim. Doğrulmayı deneyince tek yapabildiğim acı içinde geri düşmek olmuştu, sadece yana dönebilmiştim ve gördüğüm kişi yutkunmama sebep olmuştu.

"Kendini yorma, her yerin morluklarla dolu."

Altımda pantolon ve üzerimde tişört yoktu sadece boxerımla duruyordum. Büyük ihtimalle yaralarımı temizleyen O'ydu.

Ona bu sefer iyi davranmayacaktım.

Bedenimdeki acıyı umursamadan kalktım ve yerdeki kıyafetlerimi alıp üzerime giyindim. Gözleri beni üzerimdeyken sertçe gözlerine bakmıştım.

"O pis gözlerini çek benden."

Gülerek önünde çizim yaptığı kağıda bakmıştım, gördüğüm şeyle hızlıca önüme dönmüştüm. Uzanırken, beni resmetmişti. Yüzümün, her noktasını.

Ayaklanıp önüme geçtiğinde kağıdı bana uzatmıştı, kağıda göz ucuyla yeniden bakmış ve onu elime alıp buruşturarak sıkmıştım. Başımı kaldırıp gözlerine bakarken masadan aldığı gözlüğü gözlerime takmıştı, o gün ki gibi.. gözlüğümü ben baygınken yaptırmıştı, benim için uğraşmıştı.

Gözlerimi onun gözlerinde tutmaya devam ederken ona sarılmayı çok istemiştim ama tek yaptığım elimi kaldırıp ona sert bir tokat atmak olmuştu. Yüzü yana savrulurken sağlam elimin de sargılı olduğunu unutmaya çalışmıştım. Ondan birkaç adım geriye çekilip resmi cebime sıkıştırmıştım.

Başını düzeltip derince bir nefes almıştı önce, sonrasında benim üzerime bir adım atıp kollarıyla bedenimi kavrayıp yatağa uzanmamı sağlamıştı. Ona sırtımı dönmüşken elini belimde hissetmiştim. Parmakları belimde hareketlenip belimi okşamaya başlayınca sesini işitmiştim.

"Jeongguk, canın acıyor, böyle yatmamalısın."

Dediğiyle sıkıntıyla oflayarak sırt üstü yatmaya başlamış, dudaklarım hafifçe titrerken ona bakmıştım. Yüzündeki parmak izlerim kızarmaya devam ederken umursamaz olmaya çalışıp konuşmuştum.

"Git yanağına krem sür, yoksa kızlar seni beğenmez."

Gözlerimi tavanda tutmaya devam ederken gülümsediğini fark etmiştim. Telefonunu alıp birkaç şeye bakmış, sonrasında telefonunu bana doğrultup fotoğrafımı çekmişti.

Gözlerimi ona çevirirken telefonu hızlıca köşeye bırakmıştı, elimi telefona uzatınca beni durdurup derin ve içimin titremesine sebep olan sesiyle konuşmuştu.

"O fotoğrafları silmem, ayrıca kimseye atmayacağım, endişelenme."

"Sana güvenmiyorum hyung."

Bedenini doğrultup dediğimi umursamadan yanıma uzanmıştı. Başı omzuma yaslanırken kullanamadığım elimi tutup saçlarına koymuştu, elim saçlarında dururken hissetmemiştim, saçlarının yumuşaklığını, hissedemezdim.

Sadece kokusunu içime çekerek beklemiş, gerçekten canını yakacak o cümleyi kurmuştum.

"Yine bir oyun mu oynuyorsun bana hyung? baksana.. canım çok acıyor, istediğin oldu mu?"

----

içime sinmedi ama güzel bir şeyler düşündüm, klasik mi? emin değilim, başka yerde görmemiştim.

desteklerinizi bekliyorum. 😽💗

 😽💗

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
handicapé | taeggukWhere stories live. Discover now