•26• Minik kız.

30.3K 1.8K 216
                                    

Gözlerini özledim.

ferhatcalik: senden gerçekten özür dilerim,

ferhatcalik: evet sonuna kadar haklısın ben senin sevginin zerresini hak etmiyorum.

ferhatcalik: özür dilerim.

ferhatcalik: ama gitme,

ferhatcalik: bırakma beni böyle, bu pişmanlıkla.

ferhatcalik: lütfen.

ferhatcalik: Seni bulacağım,

ferhatcalik: ve gitmene asla izin vermeyeceğim.

ferhatcalik: benimle kal.

ferhatcalik: dön geri, affet beni,

ferhatcalik: tekrardan yaz bana

ferhatcalik: Çünkü bu sefer sadece yokluğunu değil, sevginin yokluğunu da hissettiriyorsun Küçük Hanım.

ferhatcalik: sev beni, vazgeçme benden.

ferhatcalik: özür dilerim.

ferhatcalik: senin o güzel sevgini başkasının zannettim ya,

ferhatcalik: Allah beni kahretsin.

Genç kız parkta bir salıncağa oturmuş sallanıyordu. Ne kadar büyüse de, parklardan vazgeçemezdi.
Salıncak hafif hafif sallanırken, gözlerinde ki yaşlar durmak bilmiyordu.

Okuduğu mesajlar aklından çıkmıyordu, elleri ile gözlerini silsede bir gözyaşının yerini başkası dolduruyordu.

Saat 9'a yaklaşırken annesi onun Şeyma ile olduğunu zannediyordu.

Duyduklarından sonra Şeymalardan koşarak çıkıp, bir alt sokakta ki bu parka gelmişti. 2 saattir ağlıyordu.

Bu parkta anıları vardı, Ferhat ile.
Oyun oynarlardı eskiden.
O zamanlar aklına gelince hıçkırmaya başladı.
Tabi öyle bir gerçek vardı ki, o zaman sadece abi gibi görüyordu onu.

Bu parka gelmesi hataydı, Ferhat'ın evinin alt sokağındaydı. Onu görmemeliydi.

İçten içe onun bir hatası yok diyordu kalbi. Onu üzdüğü için kendine kızıyordu.
Keşke hiç ona yazmasaydım, eskiden nasılsa öyle devam etmeliydim, onu bu denli üzmemeliydim diyordu kendi kendine. Oda çok üzülüyordu.

"Keşke onu sevmeseydim." diye fısıldadı. Ağlaması dur durak bilmiyordu. Kalbinde bir yumru oluşmuştu. Hava karardığı için daha bir tedirgindi artık.

Derken bir anda parkın sokak lambaları söndü, her yer fazlasıyla karanlıktı ve hiç bir şey görünmüyordu, sokağın lambaları çok az ışık vuruyordu parka.

Genç kız salıncaktan kalktı ve parkın elektrik kutusunun olduğu yere baktı kimse yoktu, bu parkın ışıkları açılıp kapanabiliyordu ve biri yapmış olabilirdi.
Ya da kendi kendine kuruntu yapıyordu, bozulmuş da olabilirdi ama elektrikler kesilmiş olamazdı.
Sokakta ki lambalar yanıyordu.

Genç kız korkuyla yerde ki çantasını aldı ve parkın girişine doğru hızlı adımlarla yürüdü.

Çıkarken arkasından bir ses,
"Ağlamaman için bunu mu yapmam gerekiyordu, minik kız."
dediğinde olduğu yerde kaldı.

Gözlerini özledim.

keşke beni sevseydin. | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin