Not: Bir önceki bölümü okumayı unutmayınn❤️
__
"Anlatmaya nereden başlamak istersin?"
"Önce kendi sorunumuzu çözelim" demişti bakışları beni bulurken. Gözlerindeki ışıltıların yerinde olmaması beni şaşırtmıştı açıkçası. "Bugün bana neden öyle şeyler söyledin?"
"Bunu senin açıklaman gerekmiyor mu?"
"Taehyung, sen bana neden küstüğünü söylemezsen ben onu bulamam"
"Doğru, bulamazsın" demiştim histerik bir şekilde gülerek. "Sonuçta dışarı çıksam bile senin nerelerde takıldığını bilmediğim için bazı şeyleri görme ihtimalim yok"
"Bu ne demek şimdi?"
"Babam seni iki kızla birlikte samimi bir şekilde gülüşürken görmüş" demiş ve eklemiştim. "Bir barın kapısında"
Birkaç saniye düşünmüş ve ardından hatırladığını belli eden mırıltılar çıkarmıştı. Dudaklarında minik bir gülüş oluşmuştu
"Ryujin saçını platin yapınca arkadan tanıyamadı galiba" demiş ve gözlerime bakarak da eklemişti. "Diğer kızıl saçlı olan da Ryujin'in arkadaşıydı. Merak etme bana yanık falan değil. Ben bir sevgilim varken benden hoşlanan biriyle naziklik olsun diye bile konuşmam çünkü görsün görmesin, güven benim için en önemli şeydir"
"Ondan şüphem yok. Beni aldattığını falan düşünmüyordum zaten. Sadece ben seni ailemize kazandırmaya çalışırken, babama hayatımda yapmadığım kadar senin için karşı gelip sesimi yükseltirken böyle bir şey yaşanması sinirlerimi bozdu. Benim sana güvenmem babamın görüşlerini değiştiremiyor sonuçta"
"Benim için önemli olan sensin"
"Benim için ailem daha önemli" demiştim kaşlarımı kaldırarak. Sözlerime karşı şaşırmış, çenesini sıkmıştı. "Özür dilerim ama bunu sana belli ettiğimi düşünüyordum. Böyle olmasa neden bu kadar umursayayım babamla anlaşmanı?"
Sessiz kalarak bakışlarını çevirdiğinde arkama yaslanarak sıcak çikolatamdan bir yudum almıştım.
"Jungkook, ben yedi yirmi dört evde yaşıyorum" demiştim bana bakmasa da gözlerine bakarak. "Hayatıma ciddi biri girmediği sürece de yedi yirmi dört evde yaşamaya devam etmek zorundayım. Aşkımdan hasta düşsem dahi ailemi önemsemek zorundayım çünkü onlar bana katlandılar. Şu an her şeyimle ilgilenmek zorunda olmasalar da bu narinliğim, hastalıklı halim çocukken üç dört katı kadarken bıkmadan, bir gün bile bana bunun yüzünden hayıflanmadan, bir kez dahi oflamadan benimle çok güzel ilgilendiler. Onların hakkını asla ödeyemem. Bu yüzden her konuda ailem her zaman önceliklidir benim için."
"Anlıyorum" demişti bakışlarını bana çevirirken. "Aslında anlamıyorum, bu konularda pek bir bilgim yok. Ama az çok anlıyorum"
"Ailemin öncelikli olması, seni geri plana attığımı göstermez. Geri plana atsaydım eğer şu an buraya gelip sadece biraz açıklama yaparak gönlümü almanı beklemezdim"
"Yanlış bir şey yapmadığım halde mi?"
"Yanlış görecelidir" demiştim kendimden emin bir şekilde. "Senin yaşam tarzın benden çok farklı evet ama bu birbirimize uyum sağlamaya çalışmamıza engel değil. Ben sana yanlış gelen bir şey yaptığımda benim için normal olsa bile kendimi nasıl açıklıyorsam bunu senden de beklerim"
"Ryujin ve arkadaşıyla birlikte bara gittim çünkü Ryujin daha fazla evde durursam depresyona gireceğimi söyleyerek beni peşinden sürükledi. Her ne kadar sen evde benimle iletişime geçmek için firsat kollarken eğlenmek ilgimi çekmese de gittiğimde ortam kötü gelmedi, ben de ayak uydurdum"

DU LIEST GERADE
Sensitive: Taekook
Fanfiction"Son yirmi iki saniye, kül kedisi." demişti. Söylediği şey ikimizi de güldürmüştü. "Bir sonraki baloda görüşmek dileğiyle." 08.05.2019