B. M10

870 55 3
                                    

"Lee Inn Soe, PD seni odasına çağırıyor."
Yemekhaneye beni çağırmak için gelmiş, daha önce hiç görmediğim sevimli bir kızdı bu. Kahküllü siyah saçlarını topuz yapmış, beyaz tenini daha da bir soluk gösteren kar beyazı bir gömlek giymişti. Altında da kalem bir siyah mini etek giymişti.
BTS üyelerinin bakışları üzerimde öylece kıza doğru ilerlemiştim. Tam yemekhaneden çıkmış asansörlere doğru ilerleyecekken ise bir anda kolumdan geri çekiştirilmemle sendeledim. Kolumu acıttığı başka biri tarafından da kolayca anlaşılabilecek kadar sıkıca tutan bu kişi Eun Hi'nin ta kendisiydi.
"Söylesene Soe, sadece beni BTS ile özel olarak görüştüreceksin diye her şeyi unutabileceğimi mi sandın? Ben bu servetle onları kendi ayağıma kadar bile getirtebilirim be. Ama benim tek isteğim senin hayatını içinden çıkılamaz bir enkaza dönüştürmek. Ve baksana, bu isteğimde başarılı oluyor gibiyim. İlk önce servetini, şimdi de tek geçim kaynağın olan işini aldım senden."
Sonrasında ise o iğrenç kahkahalarından birini sunmuştu bana.
Cidden de dedikleri doğru muydu? Yoksa BTS üyeleriyle konuşmadığı için sinirlenmiş ve bu sinirine bir bahane mi bulmaya çalışıyordu bilmiyordum ama eğer cidden de dili hakikati söylüyorsa anlamıştım, onun kalbini hiçbir zaman onaramayacaktım.
Hiç bir şey söylemeden ayrıldım yanından ve o sevimli kızla beraber bindim asansöre. Kızın yüzüne bakmıyordum ama bana utangaç bakışlar attığının farkındaydım, o sanki bana bir şey söylemek isteyen bakışların...
"Ne söylemek istiyorsan söyle hadi!"
Bir anda ortaya çıkan bu ani tepkimden irkilmişti sanki.
"Şeyy... Ben... Sadece PD'nin çok sinirli olduğunu söylemek istedim."
Hayır, bu doğru olamazdı. Bu küçücük bir dikkatsizlikten dolayı beni şirketten atamazdı. Öyle değil mi? Oysa işime başlayalı bırak bir ayı, bir hafta bile olmamıştı.
...
         Odaya girdiğimde sadece PD vardı. Oysa Jungkook'un da orada olmasını bekliyordum. Yüzünden okunan korkunç bir öfkeyle bakıyordu bana PD.
         "Söylesene Soe, seni bana yollayan kişiyle aramızdaki bağlar sayesinde ne yaparsan yap burada kalacağını mı sanıyorsun?"
         "Efendim ben sadece kuzenim BTS'i çok sevdiği için onlarla buluşabileceğini söylemiştim. Üzgünüm, bunun yasak olduğunu bilmiyordum."
         "Ah hadi ama Soe, cidden de bu kadar saf olduğumu nasıl düşünebilirsin? O kızı aslında Jungkook'u linç etmek için gönderdiğini biliyorum."
         Bu sözlerle öylece donakalmıştım.
         "Efendim, ben asla..."
         "Kes sesini Soe! Kendini savunmaya kalkma!"
         "Size bunları Jungkook mu söyledi?"
         "Hayır, 'kuzenim' dediğin o kız!"
         "Ama, ama..."
         Bir anda Eun Hi'nin söyledikleri gelmişti aklıma.
         '... Benim tek isteğim senin hayatını içinden çıkılamaz bir enkaza dönüştürmek.'
        Hayır bana bunu yapmış olamazdı. Paraya ihtiyacım olduğunu bile bile bana böyle davranamazdı.
         "Efendim, lütfen ona inanmayın. Onun tek isteği benim hayatımı yerle bir etmek."
         Bu söylediğime bıkkın bir şekilde gülmüştü.
         "Söylesene Soe, o kızın senin kuzenin olduğunu söylememiş miydin? Bir insan kuzeninin hiçbir zaman kötülüğünü istemez."
         Bilmiyordu, aramızda yaşananları bilmiyordu ve kafasının estiği şekilde konuşuyordu.
         "Efendim, bu söylenenler cidden doğru değil."
         Artık benim varlığımdan sıkılmış gibiydi ve eli telefonuna uzandı.
         "Jungkook ile o kızı getir buraya."
        Onlar gelene kadar hiç bir şey konuşmadan öylece beklemiştik ve geldiklerinde...
        Eun Hi o ezici bakışlarıyla süzüyordu beni, sanki benimle dalga geçiyormuşçasına.
        Ve Jungkook sanki benden iğrenir gibiydi. Yanımdan geçerken -affedersiniz ama- bir boka bakarmışçasına süzmüştü beni.
        "Evet anlat bakalım Soe'nin kuzeni. Soe sana neler dedi?"
         Eun Hi bir saniye kadar az bir süre içerisinde boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.
         "Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum ama Soe beni aradığında aynen şunları söyledi. 'Artık Jungkook' a dayanamıyorum Eun Hi, lütfen ona büyük bir ders vermeme yardım et. Ondan sonra ben de ona bunu yapamayacağımı söyledim o da beni aileme zarar vermekle tehdit etti. Şimdi diyeceksiniz ki 'Sen de onun bu tehdidine kandın mı?' Soe'nin nasıl biri olduğunu bilmediğiniz için böyle söyleyebilirsiniz ama onu tanıdıkça ne kadar psikopat biri olduğunu göreceksiniz. "
         Ağzım açık bir şekilde söylediklerini dinliyordum ama hayır Eun Hi benden bu şekilde intikam alıyor olamazdı. Evet, ona zamanında çok kötü davranmıştım ancak asla böyle pis bir iftira atmamıştım ona.
         O, gözünü kör eden intikam hırsından dolayı önünü göremez olmuştu adeta ve bu körlükle beni uçsuz bucaksız bir uçuruma yolluyordu.
...........................
Lütfen bir şeyler yazınn😭😭
Bu arada finale son iki bölüm!!!
............................
        
         

BANGTAN'IN MENAJERİWhere stories live. Discover now