× 8 ×

275 22 72
                                    

Wanda tekrardan meraklı ve kaygılı gözlerle koridora göz gezdirdi.

Herkes meşguldü. Hasta yakınları ağlamakta, hemşireler ise 'işimden bıktım' bakışı atmaktaydı.

Saatine baktı. Carol'ı görmesi için hâlâ on üç dakika vardı. Asla geçmek bilmeyecekti...

O koridora gelmesinden evvel, telaşla arabasından indikten sonra resepsiyona Carol'ın nerede olduğunu sormuştu. Cevabı veren hayatının sonbaharında olan gözlüklü kadınsa Carol'ın ameliyata girdiğini, yani beklemesi gerektiğini söylemişti. Wanda o kurbağa suratlı kadından hiç haz etmemişti.

Beklemeyi sevmezdi. Sukulentlerden ve doktorlardan nefret ettiği kadar beklemekten nefret ederdi. Aslında düşünüyordu da, şu hayatta yaşamasına değecek, nefret etmediği ne vardı ki? Carol?

Bekleme süreci devam ederken gittikçe endişelenmeye başlıyordu. Karamsarlık çığının altında kalmıştı resmen. Yaşam enerjisi, bir kelebek edasıyla ellerinin arasından uçup gidiyordu...

O, bu düşüncelerle oyalanırken yanına gözlüklü, yaşlı bir adam oturmuştu. Wanda adama bıkkınlıkla baktı. Bu yaşlı adamın nutuğunu dinlemek istemiyordu.

Ama adamın nutuk çekmek gibi bir amacı yoktu. Sadece konuşmak istiyordu.

"Kimi bekliyorsunuz?"

Wanda ihtiyarın samimi ses tonunu duyunca şaşırdı. Sanki yetmiş yaşında değil, Wanda'yla yaşıtmış gibi konuşuyordu.

"Bir... Arkadaşımı."

Yalan. Wanda, Carol'ı 'arkadaş' olarak görmeyeli uzun zaman olmuştu.

"Kaza mı geçirmiş?"

"O pilottu... Uçağı düşmüş..."

Adam bir şey demedi. Anlıyordu.

"Siz burada ne yapıyorsunuz?"

Wanda, ihtiyar gülünce şaşırdı.

"Ben mi? Ben zaten kaybedeceğimi kaybettim. Sadece buralarda dolanıyorum. Göçüp gitmeden önce başkalarına yardım etmeye çalışıyorum..."

Wanda adama hem garipseyerek hem de gururla baktı. Dünyada böyle insanlar kaldığını, daha doğrusu varolduğunu sanmazdı.

O sırada adam tam kalkacakken Wanda'ya döndü.

"Biliyor musun, arkadaşını ameliyata girmeden önce gördüm. Elinde bir fotoğraf vardı. Sana çok benzeyen birinin fotoğrafı. "

Ardından yaşlı adam göz kırptı ve yavaşça yürümeye başladı. Wanda'ysa şaşkınca adamın arkasından bakakalmıştı.

Carol cidden yanında onun bir fotoğrafını mı taşıyordu?

Bu, Wanda için, inanılmaz derecede güzel bir şeydi.

Wanda düşünceli bir şekilde etrafa bakarken yanındaki isimliği gördü. Deminki yaşlı adam düşürmüş olmalıydı.

S. Lee

En azından ihtiyarın bir melek değil, insan olduğunu öğrenmişti.

Bebek ağlamaları ve koşuşturan doktorlarla birkaç dakika daha geçti. Sabırsızlanıyordu ve içindeki umut hissini bastırmaya çalışıyordu. Carol'a kötü bir şey olursa karşılaşacağı hayal kırıklığı ve üzüntü onu paramparça ederdi.

Sakince iç çektikten sonra yanına güzel görünüşlü bir hemşire geldi. Ve ona yaklaşık yirmi dakikadır beklediği o sözleri söyledi:

"Arkadaşınızın ameliyatı bitti. Onu görebilirsiniz."




Küçük bir geçiş bölümüydü. Sonraki bölümde görüşürüz 💕💕

Not Just Friends | Wandarol |Where stories live. Discover now