7. Bölüm: Aşkın Gazabı

58.6K 3.3K 3.4K
                                    

''Gözyaşlarımla ıslanan sayfalara..."

BÖLÜM 7

🎼 Adele - Set Fire To The Rain 🎼

Günümüz

Hayatımı, bir hız treninde en önde oturuyormuş gibi yaşıyordum. Çığlıklarım, saniyeleri kovalarken ne durdurabiliyor ne de sona ulaşabiliyordum. Düşmemek için belime sarılan duygularıma sığınıyordum. Boşlukta uçup, tepe taklak olurken bağırıyor ama sesimi kimseye duyuramıyordum.

Ener Demir, gözlerimin içine bakarken kalbim, ondan ne kadar nefret ettiğini söylüyordu. Yağız'ın bir gün olacağını bildiğim ihaneti ile bu kadar erken karşılaşmayı beklemezken onunla hesaplaşmamı sonraya sakladım.

Yaralarımın sahibi, yüzünde kocaman bir gülümseme ile ''Selam!'' dediğinde Deniz'in sanki mümkünmüş gibi bana daha fazla sokulduğunu hissettim.

Mert, tepkimizi anlamaya çalışırken Deniz ona dönüp konuşmaya başladı. ''O zaman sıkı bir ders programı olacak.''

Ener'in gülümsemesi silinirken, Deniz devam etti. ''Bana atmaya çalıştığı yumrukları düşünürsek işiniz zor.''

Geçen hafta koridorda ettikleri kavgadan bahsedince bir tanesini daha kaldıramayacağımı bilerek Deniz'in kolundan sıyrılıp soyunma odalarına yöneldim. Arkamdan ''Kolay gelsin!'' dediğini duydum. Kadın soyunma odasına gireceğim sırada peşimdeydi.

''Asel!''

Ona dönerek, ''Efendim?'' dedim.

''Neden beni beklemiyorsun?''

''Bir kavga daha istemiyorum.'' Ener'e karşı tavırlarının nedeninin beni korumak olduğunu bilmek bir yandan hoşuma gidiyor diğer yandan ise ona olan nefretimi bile tek başıma yaşamak istiyordum.

''Sadece hocana yardımcı oluyordum.'' derken sinsi gülümsemesi yüzüne yayıldı. Parmağımı ona savururken güldüm. ''Sen çok fenasın!''

Odaya girip üstümü değiştirdikten sonra tekrar antrenman yerine döndüm. Deniz, Mert'e bir şeyler anlatırken Mert kahkaha atıyordu. Deniz'in iletişime geçtiği her insanla kısa sürede arkadaş olabilme yeteneği geçmişteki beni hatırlatıyordu. Sıcak kanlı ve konuşkan hallerim ile dolaşmayı özlediğimi fark etmek canımı acıttı.

Yanlarına ulaştığımda ikisi de bana döndü. Sırıtarak beni izleyen Mert'e, ''Bu kadar güldüğün şey ne?'' dedim.

''Senin havalı hareketlerini anlatıp taklidini yapıyordu.'' Bakışlarım etrafı tararken Ener'in salonda olmadığını gördüm.

''Madem bu kadar havalıymışım, komik olan kısmı ne?'' Ellerime sırayla bandajları sararken Deniz cevap verdi.

''Bana ters davrandığın kısımları biraz abartarak anlatmış olabilirim.''

Meydan okuyan gözlerimle ona ilerleyip bakışlarım ile yüzünü ele geçirdim. ''O zaman bir ara Deniz'in ilk defa motora binme anısını da dinleriz.''

Geri çekilip Mert'e göz kırptım. Deniz'in sessizleşmesi hoşuma giderken yerime geçtim. Karşıma geçen Mert ile sıkı bir derse başladık. Yumruğum ve tekmelerim vücudunu bulurken düşündüğüm tek şey Ener'in neden salonda olduğuydu. Yaşananlardan sonra peşimi bırakması yoluna devam etmesi gerekirken kendiyle beraber beni de geçmişe sürüklüyordu. Yeterince canımı yakmamış gibi neden daha fazlası için çabalıyordu?

ASELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin