16. Bölüm: Acının Fısıltısı

42.1K 2.5K 4.8K
                                    

"Hayatımı değiştiren kelimelere..."

BÖLÜM 16

🎼 Karsu - Reloading My Mind 🎼

Günümüz

Deniz, mümkünmüş gibi tuttuğu elimi daha fazla sıkarken ona eşlik edip sese döndüm. Eylül'ün yüzündeki gülümsemeyi bir yumrukla silmeyi hayal edip keyiflendim. Gülümsemem artarken tüm dişlerimin gözüktüğüne emindim.

''Daha önce hiç sevilmemiş gibi kötüsün.''

Cümlem gökten inen bir yıldırım gibi aramıza düşerken yüzündeki gülümseme kaybolduğunda yumruktan daha güçlü cümleler olduğunu anladım. Cevap vermesini beklemeden devam ettim.

''En kötüler bile bir gün sevilir. Ama sen...''

Tiksinerek baştan aşağıya tüm bedenini süzdüm. ''Hiç sevilmeyecek kadar iğrençsin.''

Sağ eli havaya kalkıp yüzümle buluşmak üzereyken sol elimle onu engelledim. Canının çok yandığını biliyordum. Sevilmek, bu hayatta onu yaşatan tek duyguydu. Havada kalan elini yumruk yaptığında tuttuğum bileğinden bastırarak elini aşağıya indirdim. Burnunun dibine kadar girdiğimde Deniz'in elini çoktan bırakmıştım, tekrar tutabilmek için.

''İnsanlar yanında seni sevdiği için değil, acıdığı için duruyor. Sevilmenin nasıl bir duygu olduğunu bilmezken Deniz ile aramdakini anlaman mümkün değil.''

Bileğini bırakıp arkamı döndüm. Deniz'in gözlerinin içi gülerken elinden tutup sınıftan çıktım. Arkamda bıraktığım enkaz hoşuma gitmişti. Hızlı adımlarla arabaya ilerlerken yolun ortasında durup Deniz'in dudağına yapıştım. Aynı tutkuyla bana karşılık verdiğinde durmak için kendimi zorladım.

''Eğer canımı yakacak tek bir şey yaparsan seni öldürürüm.''

Gözleri şaşkınlıkla açılırken cevap vermeye yeltendi. İşaret parmağımı dudaklarına bastırıp onu sustururken devam ettim. ''Eğer duygularımla oynarsan seni mahvederim. Eğer beni yarı yolda bırakırsan..''

Parmağımı dudaklarından çekip konuştu. ''..beni öldürmen için silahı kendi ellerimle sana veririm.''

Parmak uçlarımda yükselerek yüzüne yaklaştım. Gözlerinin içine tehdit edercesine odaklandım. ''Aferin.''

Dudağına bir öpücük kondurup geri çekildim. Elini bırakıp arabanın sürücü kısmını geçtim. Bana fırlattığı anahtarı havada tutup koltuğa yerleştim. Deniz Azaklı, motorlardan ne kadar anlamıyorsa arabalardan o kadar iyi anlıyordu. Emniyet kemerimi takarken ona döndüm. Gözlerim ile kemerini ima ettiğimde omuz silkti.

''İhtiyacın olacak.''

Kaşları havaya kalkarken kemerine uzanıp taktı. Arabayı park yerinden hızla çıkarırken yolların boş olması için şans diledim.

Hemen hemen boş olan yolda arabanın hızını arttırıp sınırları zorlarken Deniz'in mutsuz olduğunu biliyordum. Gülümseyip ona döndüğümde yüzünde her an kusacak gibi bir ifade gördüm.

''Eğer hızdan korkuyorsan böyle bir araba almamalısın Deniz Azaklı.''

Titreyen sesini duydum. ''Hızdan değil, senin hızından korkuyorum.''

''Bunu itiraf etmen hoş''

Dikkatimi yola verip hızı kontrol etmeye çalıştım. ''Çocuklarımız olmadan ölmek istemiyorum.''

ASELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin