19. Bölüm: Bilinmeyenin Ağırlığı

39.5K 2.7K 3.2K
                                    

''Mecbur kalınan vedalara...''

BÖLÜM 19

🎼 Selena Gomez - Lose You To Love Me 🎼

1 yıl önce

İçimdeki acının yoğunluğu ile merdivenlere yöneldiğimde önümü görmeye çalışıyordum. Gözlerimin açık olduğuna emindim ama göremiyordum. İçimden gelen kahkahayı tutmaya çalıştım. Bir elimi duvara dayayıp merdivenden inmeye başladım. Dudaklarımın yavaş yavaş genişlediğini hissediyordum. Tebessümüm büyüyüp kahkahaya dönüştüğünde hiçbir şey beni durduramadı. O kadar çok gülüyordum ki sesim bütün evi inletiyordu. Duvara kendimi yaslayıp kahkaha atarak merdivenleri inmeye devam ettim. Arkamdan sesler geldiğine emindim ama kahkahamdan duyamıyordum. Keşke zihnimdeki sesleri de bastırabilecek kadar güçlü bir kahkahaya sahip olsaydım.

Gözlerimden yaşlar geldiğini hissettiğimde daha çok gülmeye başladım. Sesim yükseldikçe kahkahamın çığlığa dönüştüğünü fark ettim. Kendime acıyordum. Gözlerimden yaşlar geldikçe kendime üzülüyordum. Elimin duvardan boşluğa kaydığını hissedince sağımda kalan masaya tutundum.

Susmaya çalıştım.

Duramadım.

Sesimi kısmaya çalıştım.

Başaramadım.

Koluma değen eli hissettiğimde hıçkırdım.

Kafamı çevirdiğimde elini hemen çekti. Dokunuşu ile susmuştum. Kahkahalarım durmuştu. Peki gözümden akan yaşlar neden durmuyordu?

Gözlerimi bana dokunan elden çektiğimde gözlerinin içine baktım. Gözlerimde gözyaşlarım dışında bir şey daha gördüğüne emindim.

İçimde söndürmeyi hiç düşünmediğim ateşi.

Onun gözlerinde acıyı gördüğümde bana bakışlarından nefret ettim. Bana acımasını istemiyordum. Duyduğum cümlenin altında ezilirken enkazımı acı dolu gözleri ile seyretmesi canımı daha çok yakıyordu. Elini kaldırıp tekrar bana uzatmaya çalıştığında bir adım geriledim. Gözyaşlarım görüşümü kapatıyordu. Her kapatıp açtığımda yaşlar yüzümü yıkıyordu.

Gözlerimi sıkıca kapadım. Gördüğüm, duyduğum her şeyden kaçmak istedim. Gözlerimi açtığımda her şeyin bir şaka olduğunu birilerinin söylemesini diledim. Koluma değen eli hissettiğimde bir adım gerileyip elin sahibine baktım. Yağız, ne olduğunu anlamaya çalışırcasına beni süzüyordu. Ağız hareketlerinden konuştuğunu görsemde ne dediğini duyamıyordum. Elleri yüzümü bulup parmakları gözyaşlarımı temizlemeye çalıştı. Ellerinden tutup aşağıya indirdim. Bir adım daha gerileyip aramıza mesafe koydum.

Hayat, böyleydi. En yakın olduğunuz insanların tek bir cümlesi ile aranıza uçurumlar girerdi. Bazıları da sadece sizden uzaklaşıp aranıza mesafe koymak yerine sizi o uçurumdan aşağıya iterdi. Yukarıdan parçalara ayrılışınızı izlerdi. Kollarınızı uzatıp durdurmak için yardım dilemek isterdiniz. Ama en acısı da buydu. Sizi uçurumdan aşağıya atan insanlardan yardım beklemek...

Kafamı baktığım mesafelerden kaldırıp, gözümü en arkada bekleyen insana çevirdim. Eylül, gözyaşları içinde beni izliyordu. Tepki vermemi beklerken gözlerinin kan içinde olduğunu gördüm. Neden ağladığını düşündüm. Neden ağladığını düşündüğüm için kendime kızdım. Gözlerim son kez Ener'i bulduğunda tek bir yaş bile yoktu. Hâlâ o aptal acı ile bana bakıyordu.

ASELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin