11

718 57 16
                                    

Telefonum mesaj sesiyle yemeye ara verip telefonumu açtım. Yine bilinmeyenden mesaj.

Bilinmeyen :O baekhyun denen çocukla niye göt kadar kabinde yanlızsınuz?

-Sanane!

Bilinmeyen :Seni kurtarmamı istermisin?

-Ben böyle iyiyim sağol!

Yazıp telefonu kapattım ve yemeye devam ettim.

Baekhyun :Ne oldu?

-Hiçbir şey.

Baekhyun :Peki. Üstelemicem.

-En iyisi.

_____________

Okulun bitiş zili çaldığında rahatladım. Çünkü artık baekhyun la aynı ortamda bulunmaktan hem sıkıldım hemde utandım.

Özelliklede o yaptığı şeylerden sonra.

-Baekhyun.

Baekhyun :Evet.

-Bugün olanları ve konuşulanları kimseye söylemek yok. Tamam mı?

Baekhyun :Neden? Biri duysa utanırmısın yoksa. Mesela seni sıkıştırdığımı dudağının kenarını yaladı-

-Tamam sus. Bunları hiç kimse duymıcak.

Baekhyun : Pekala. Ama bir şartım var.

-Neymiş?

Eliyle dudağını gösterdi.

Baekhyun :Burayı öpüceksin.

-Ne?! Nah öperim!

Baekhyun :Ozaman bende artık sehuna, Chana, chaya neler yaptığımızı anlatır-

-Offf. Başka bişey söyle.

Baekhyun : O zaman bu haftasonu cumartesi günü benimle olucaksın.

-Offffff. Pekala. Ama birinden bişey duyayım. Seni öylebi döverimki baekhyun. Komadan çıkamazsın.

Baekhyun :Tamam. Anlaştık.

-Anlaştık.

Konuşmayı bitirip el sıkıştık. Osırada Cha'nın sesi duyuldu.

Cha:Ben geldim.

Diyip kapıyı açtı. Kapıyı açmasıyka uzerine uçtum ve gıdıklamaya  başladım.

Cha: Ya-Yah! Y-APMA! kfkjfkf.

Onu 5dk  daha gıdıklayıp bıraktım.

Cha:Cani! Ölüyordum az kalsın!

-Beter ol! Töbe yarabbim! Neyse  an önce gidelim.

Baekhyun :Cumartesi günü unutma.

Dedi ve göz kırpıp gitti.

Cha:Ooo işi pişirmişsiniz.

Kafasına bir tane patlattım.

-Sus be!

Cha:Niyeymiş? O gün jongin le beni rezil etmenin acısı. Dua et bizden başka kişi yok!

Ona tam vuracakken kaçmaya başladı. E bende onu kovalamaya.

Bahçeye çıktığımızda okul kapısına kadar gittik sonrada yorgunluktan dinlenmeye başladık.

Kai :O benim sevgilim yorulmuş.

Diyip dudağın öptü.

-Öğk! Ben gidiyorum bb

Diyip oradan uzaklaştım. Okuldan bir sokak öteye gittiğimde ara sokakta Bi ses duydum.

Sesin oraya gittiğimde baekhyun yerde kanlar içindeydi. Onu döven ise
MİN HO!

Kendisi beni takıntılım. Maalesef.

-LEE MİN HO!

Öyle bir bağırdımki resmen bütün seul sallanıcaktı. Beni gördüğünde ilk önce şaşırdı sonra gülümsedi. Piç kurusu.

Karşısına geçip iğrenç suratına baktım.

(İğrençde değil aslında

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(İğrençde değil aslında. Hatta fazla yakışıklı. Sorry minho)

Suratına bir yumruk attım.

-NAPIYOSUN SEN GERİZEKKALI! NE HAKLA ONU DÖVERSİN!

Dedim ve aceleyle baekhyun un yanına eğildim. Resmen yüzünü dağıtmış. Yazık yaa.

Çantamdan peçete çııkardım ve yarasına hafifçe bastırdı. Oda acıyla inledi. Arkada minhonun gülüşünü duydum.

-Sen iğrençsin. SEN MANYAKSIN!

Min ho: Evet senin manyağın.

Dedi ve güldü. Manyak. Onun karşısına geçtin ve gülümsemeye başladın. Oda buna kanmış olacakki daha çok güldü. Bi anda dizimi kırıp özel bölgesine tekme attım.

O yerde acıyla kıvranırken bu sefer ben güldüm. Bu fırsatı kollayıp. Baekhyun kaldırdım. Zaten hafifi. Bu yüzden kolay oldu. Ara sokaktan çıktığımda. Taksi aramaya başladım.

Taksiyide geçmeden bulup bindik.

GBaekhyun evin hala aynı yerdemi.

Kafasını güçlükle salladı. Bende aşina olduğum evin adresini taksiciye verdim.

10 dk sonra eve vardık.

Lütefen oy verip yorum yazın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Lütefen oy verip yorum yazın.


Sürekli Ayrılık [] Byun Baekhyun Where stories live. Discover now