Sürekli Ayrılık [] Byun Baekhyun

20

Arkadaşlar önceki bölümde baya bir yazım yanlışları olmuş. O son "onu neden istemiyorum?" cümlesi normalde "onu neden itemiyorum?" olucak. Okuyunca baya bir mantıksız geliyor. Bir daha yazım yanlışı olursa lütfen mazur görün.

Baekhyun beni hala öperken dona kalmış hatta gözlerimi bile kırpamaz hale geldim.

Beni bir süre daha öptükten sonra ayrılıp bana bakmaya başladı.

Baekhyun : Sakın, sakın bana bir daha benim hayatıma karışamazsın ve ya onun gibi bir kelime deme. Yoksa direk bunun aynısını yaparım.

Dediğinde tekrar öpmeye başladı. Ben ise yine olduğum yerde donmuş göz bile kırpamaz olmuştum. Neden böyle oluyor? Neden ona bi tepki göstermiyorum?

Ben bunları düşünürken baekhyun sonunda ayrılmıştı.

Baekhyun : Şimdi, anladın mı?

-E-evet.

Baekhyun:Ha bide, şu Min Joon meselesi var. O çocuğa fazla yaklaşırsan onu tehlikeye atmış olursun. Haberin olsun.

-İyi de,çocukla sadece arkadaş olmak istiyorum. O kadar. Ayrıca ben bütün okuldaki kişilerle arkadaşım. Ayrıca onu sakın döviyim deme! Tamam mı? Baekhyun, baekhyun, baek-

Baekhyun :Ay tamam! Kafamın içine ettin. Tamam çocuğa bişey yapmıcam sakin. Ama çizgiyi aşıp asılır veya başka bişey olursa kafa göz dalarım.

-Merak etme senden önce ben dalarım zaten!

Baekhyun : Güzel! Hadi gidelim artık.

Baekhyun elimi tutmuş yürüyor beni de peşinden sürüklüyordu. Ön bahçeye girdiğimizde zil çalmasıyla herkes kapıya doğru gelmeye başlamıştı. Bizde hemen içeri girdik.

Yürürken ellerimiz kenetli olduğu için çok dikkat çekiyorduk. Gerçi daha çok baekhyun tutuyo ama. Neyse. Baekhyun 'un kulağına hafifçe yaklaşıp konuştum.

-Baekhyun elimi bıraksanmı artık?!

Baekhyun : Ah! Hadi ama! Bari tutuyim. Olmaz mı?

-Hayır olmaz. Şimdi sal beni gideyim.

Elimi bıraktığında bize imalı imalı bakan kişilere bakıp bağırarak konuştum.

-Bana bakın! Eğer biriniz bile yanlıoş anlayıp kötü bişey derse ve bu benim kulağıma gelirse o kişiyi alır ve kafasını duvardan duvara sürerim. Sonrada o konuşan dilini alır e-

Koca bi elin ağzımı kapatmasıyla susmuştum. Kapatan kişiye baktığımda bu sehundu.

Sehun: Hei'yi duydunuz. Ayrıca bir tek Hei'nin dövmesiyle bitmez bide ben döverim. Kim olursa olsun! Ona göre!

Sehun hepsine güzelce lafı sokmuş ve beni sınıfa götürmeye başlamıştı.

Sehun : Kızım napıyon sen? Resmen millete sadist gibi işkence anlatıyon! Manyak mısın?!

-Evet manyağım. Ama napıyım? Bu mallar ne görse sorgulamadan  ağızlarına sakız ediyorlar. Bende kısa yoldan onları tehdit ettim.

Sehun : Kısa yoldan mı? Yok bide böyle karnına tekme atıcam sonra alıp suratına tekme atıcam sonra yumruklıcam, sonra dilini koparıcam felan deseydin!

-Ben dicektim zaten. Tabi sen durdurmasaydın!

Sehun: Sus kız! Hala Trip atıyo bide! Yürü!

Diyip sınıfın içine doğru itekledi bi anda. Neyse ki birine çarpmadım.

______

Okul sonunda bittiğinde hızla sınıftan çıktım. Okuldan çıkıp okul kapısına geldiğimde arkamdaki sesle o tarafa doğru döndüm.

Min Joon bu tarafa doğru koşarak geliyordu. Yanıma geldiğinde bir süre soluklanıp konuştu.

Min Joon : Cumartesi günü buluşalım-
mı?

-Aslında çok isterdim ama Bi başkasına sözüm var üzgünüm. Ama pazar günü buluşabiliriz. Tabi senin içinde uygunsa?

Min Joon: Ah! Tabiki olur! Teşekkür ederim! O zaman görüşürüz!

-Görüşürüz!

Diyip beni bekleyen arabaya doğru ilerledim arkamda sinirden kuduran bi baekhyun dan habersiz.

Eveeet! Çok boş bi bölüm oldu. Ama yakındaki bölüm güzel olucak!
İyi geceler!