1.Bölüm "Sonunda tanışabildik..."

419 22 7
                                    

Gözlerimi yüzüne diktim "ciddi misin?" dedim emin olmak istercesine "evet bana kendisi söyledi" ellerini çırpıp bana sarılırken donup kalmıştım okulun en popüler çocuğu yarınki baloya benimle gitmek istediğini söylemişti.

Oysaki ben her zaman görünmez olandım,sesiz,orta seviyeli ders notları olan sıradan bir kızdım.Beni o kadar kızın arasından nasıl seçmişti? Hemde en görünmez olanını.

Buket tekrar suratıma gözlerini dikti "sevinmedin mi? " dedi Bunun cevabını bilmiyordum "bu işin içinde bir şey var Buket beni seçmesi yüzde sıfır" dedim elimle sıfır işareti yaparak "bak onunla git konuş ya samimiyse?" dedi heyecanla "tamam nereye çağırdı demiştin?" dedim şaşırmıştım ama hiçte istekli değildim.Ben kim okulun en yakışıklı çocuğuyla olmak kim düşüncesi ile hareket ediyordum.

"Bahçe kafede okul çıkışı" dedi kafamı salladım ve sınıfa doğru ilerledim "hadi ama somurtmayı kes Eren'in seni baloya davet etmesi kadar heycanlandırıcı bir şey düşünemiyorum" gözlerimi devirdim bu düşünce daha da kötü hissettiriyordu midem bulanmaya başlamıştı bile "şunu tekrar edip durmayı kes" dedim sinirle "tamam sustum" dedi ama hala beni ikna etmek istediğini biliyordum.

Sınıfa gidip yerime oturdum bu gün son günümdü bu okulda,beni asıl heyecanlandıran artık resmen üniversiteli olacağımdı.

Ailem'in benden beklediği şekilde üniversitemi de bitirip işimin başına geçmek istiyordum.2 yıl önce bir kazada bilincimi kaybetmiştim ve şimdi bu hayatıma alışmıştım. Kendime yeni bir düzen kurmuş anneme ,babama ve küçük kız kardeşime alışmıştım.

Koridordan gelen gürültü ile bu düşüncelerden sıyrılıp yerimden kalktım kapıdan içeriye Eren girdi,donup kalmıştım yanında Melis ve Burak vardı.Melis gülümseyip el salladı.

Yutkundum Eren beni seyrediyordu "sınıfı boşaltın!" dedi sınıfa dönerek herkes ikiletmeden dışarı çıktı arkasına dönüp "Melis Burak sizde dışarıda beni bekleyin" kafalarını sallayıp dışarı doğru ilerlediler kapının kapanma sesi kulaklarımda yankılanırken tekrar yutkundum ne yapacağım konusunda en ufak bir fikrim yoktu.

Bana doğru yaklaştı "Ben.."dedim biraz geri çekilip yere bakarak yüzüne bakamayacağımı biliyordum. Yanıma gelip çenemden hafifçe tuttu ve yüzüne hizaladı gözlerinin içine bakamayacak kadar korkaktım "Deniz" ismimin dudaklarımdan dökülüşüne ilk kez tanık olurken kalbim sıkışmaya başlamıştı bile sesi kulağa hoş bir melodi gibi yayılıyor ve rahatlatıyordu "Benim sana daha önceden açılmam gerekirdi biliyorum ama...yapamadım." gözlerimi gözlerine diktim.

Panikleyerek "Ben..ben hazır değilim." dedim kelimeler izinsizce dudaklarımdan dökülmüştü ama tek düşüncem de buydu.İç çekti ve elini çenemden çekti "daha ne kadar böyle olacaksın?" kafamı yana çevirdim ve ardından sinirle bağırdı "Seni 'lanet olası 3 yıldır' izliyorum ve sen kimseye kalbinin kapılarını açmadın.Zaten seni farklı kılan buydu,seni fark etmemin tek nedeni buydu ve belki bana bir şans verir dedim ama..Deniz,artık şu korkaklığından vazgeç" yutkunup şaşkınlıkla ona baktım

"3 yıl?"

"Okula geldiğinden beri hiç kimse ile olamayışımın nedeni oldun,neden sana aşık oldum ki?" dedi kafasını yana yatırarak,ağlamak istiyordum ben beynimin silip kalbimin unutamadığı o çocuğu düşünürken bu değeri hak edebilir miydim?

Kollarımı açıp ona doğru yaklaştım ve ona sarıldım ardından gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı "özür dilerim" dedim hıçkırarak beni kollarıyla sararken "neden?" dedi kafamı kaldırıp yüzüne baktım"bunu kabul edemem. Bu sevgiye karşılık veremem"

Gözlerini yüzümün her bir köşesini aklına kazımak istermiş gibi dikti sonra dondu bir süre "hazır olana kadar bekleyeceğim" diyip anlıma bir öpücük kondurdu ve kapıya doğru ilerledi bozulmamış gibi gözükse de kırıldığı belliydi kapı kapandığında sırama oturup başımı sıraya koydum ve sakinleşmek için derin,derin nefes aldım.

Bir süre sonra Buket içeri girip yanıma oturdu "ne oldu herkes sizi konuşuyor" kafamı kaldırıp ona baktım "ben..erken gideceğim baloda görüşürüz" dedim ve çantamı alıp kapıya ilerledim "mesaj at" "Tamam"diyip gülümsedim ve müdür yardımcısının odasına ilerledim.Kapıyı tıklatıp içeri girdim.

~~~~

Çıkış kapısına kadar aceleci adımlarla ilerledim Eren ile bir kez daha karşılaşmak istemiyordum.

Okuldan yeterince uzaklaştığımda yavaşladım.Ara sokağa girdiğimin farkında bile değildim.Burası en tehlikeli yerdi hırsızlar,sapıklar hepsi burada olurdu adımlarımı hızlandırdım.Dikkat çekmeden şu yerden kurtulmalıydım.Telefonumu çıkarıp babamı aradım.

"Alo,baba beni otobüs durağından alır mısın?" diye direkt konuya daldım.

"tamam kızım.İyi misin,birşey mi oldu?"

Gülümsedim "sorun yok baba bu gün erken çıkmak istedim o kadar"

"yarım saate oradayım sonra bu konu hakkında detaylı konuşuruz" hemen de anlamıştı bir şey olduğunu,artık ondan bir şey saklayamaz olmuştum.

"tamam baba görüşürüz"

"görüşürüz" telefonu kapatır kapatmaz arkamdan gelen ayak sesleri ile irkildim sanırım fark edilmiştim biraz daha hızlandım ama ayak sesleri de benimle birlikte hızlanıyordu.

Artık koşmalıydım,ayak sesleri o kadar yakınlaşmıştı ki tek çözüm koşmaktı, koşmaya tam hazırlanırken kolumdaki el ile durmak zorunda kaldım beni kendine çevirdi 2 kişilerdi "selam güzelim" dedi ve pis bir şekilde gülümsedi "rahat bırakın beni" dedim ikisi de kahkaha atmaya başladı "bunu bu sokağa girmeden önce düşünmeliydin" dedi.İkisi de dış görünüşlerinden uzak durulması gereken tipler olduğunu bariz belli ediyordu.Neden bu Allahın belası sokağa girmiştim ki?

Kolundan kurtulmaya çalıştım ama o kadar sıkı tutuyordu ki gücüm yetmiyordu "bırak yoksa polisi ararım"dedim "Sence polisten korkacak tiplere mi benziyoruz güzelim" karşıdan bizi izleyen gölgeye gözlerimi diktim neden yardımcı olmuyor da bizi izliyordu?

"Bırakın yoksa herkesi başınıza toplarım" tekrar gülüşmeye başladıklarında ağlayacak seviyeye gelmiştim "burda kimse seni duymaz güzelim"dedi

Çırpınmaya başladım ama bu sefer kollarını belime doladı onu ittim ama bırakmıyordu "ya bırak artık allahın belası" gülüp beni duvara yapıştırdı duvarla onun arsında sıkışmıştım.Arkadaşı yanımızdan ayrılırken ben korkuyla onu kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum.

Bana doğru yaklaştığında "imdat!!"diye bağımaya başladım.Ağzımı eliyle kapattığında uzuvlarına sert bir darbe indirdim o acıyla kıvranırken hızla koşmaya başladım daha uzaklaşamadan kolumdan tutup duvara yapıştırdı.

"seni adi sürtük!"diye bağırıp suratıma bir tokat attı o kadar acımıştı ki yere düştüm gözlerimden yaşlar süzülmeye başlarken görüşüm bulanıklaştı,o pisliğin yakınımda olmadığını fark ettiğimde gözlerimle etrafı taradım, bir çocuğun o herife sert yumruklar geçirdiğini gördüm yerimden kalkmaya çalıştım ama başaramadım.

Çocuk beni taciz eden pisliğin yanından ayrılıp yanıma geldi görüşüm göz yaşlarım yüzünden bulanık olsa da benden yaşça büyük olduğunu fark etmiştim.

Beni kucağına alırken şu kelimeleri duydum "sonunda tanışabildik Deniz Çağdaş" kelimeler kulaklarımda yankılanırken gözlerim dayanamayıp kapanmıştı ve ben bu tanımadığım adamın kucağında savunmasız bir şekilde bayılmıştım.

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin