4. Bölüm ⏳

2.4K 85 48
                                    

Multi: Suphi Sanay

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Multi: Suphi Sanay

Yorumlarınızı eksik etmeyiniz. İyi okumalar!

Şu an bir deprem olmasını ve sadece altında kendim kalmak istiyordum. Başka türlü bu andan kurtulamazdım. Olduğum yerde dimdik durmaya çalışsam da içimde büyük bir deprem kopuyordu. Bir bir cesaretim yıkılıyordu. Enkaz olarak da korkularım kalıyordu. Zorlukla yutkundum.

"Akça." Kalbimde bomba patlamıştı sanki. Güvene dayanan ilişkimizi parça pinçik yapmıştım. "Baba," annemle birlikte karşımda dikiliyorlardı. Bir adam gerilerinde de Suphi vardı. Şaşkınlıkla sımsıkı tutuşmuş elimize bakıyordu. Ağırca bakışları bana döndü. Bütün evren üzerine yıkılmış gibi baktı. Gözlerimi pişmanlıkla ardı ardına kırpıştırdım. Girdiğim oyun herkesi darmaduman etmişti.

"Buraya gel Akça." Babamın otoriter sesi direncimi kırdı. Kaç yaşında olursam olayım babamın otoriter ses tonundan korkuyordum. Bakışlarım ağırca Aşır'a döndü. Gitmem için elimi bıraktı. "Biz daha sonra konuşuruz." dedi. Yalandan bir samimiyetle kolumu sevdi ve Giray'la birlikte uzaklaşmaya başladı. Babamların yanından geçerken hafifçe başlarını eğip selam vermişlerdi ama tepki bulamamışlardı. Yarım yamalak annem kafasını sallamıştı sadece.

"Senin derdin ne?" Babam yargılayıcı yapısını üzerine geçirmişti. "Bir derdimin olduğu yok." Küçümseyici bakışları beni yerin dibine sokuyordu. "Şimdi eve gidiyoruz ve her şeyi anlatıyorsun." Cevap vermedim. Ona uymak zorundaydım. Beni canından çok seviyor olsa da konu benim iyiliğim olduğunda kırmaktan da çekinmezdi. Benim iyiliğim için yeri geldiğinde beni çok da güzel kırardı.

Suphi'ye bakışlarım döndü. Sanki bu anı bekliyordu. Kafasını iki yana salladı. Bu yaptığım onu sarsmıştı. Hiçbir şey demeden arkasına dönüp uzaklaştı. Titrek bir nefes saldım. O katil yüzünden hayatımdaki herkesi yaralıyordum. Bu işten daha sonra nasıl kurtulacaktım hiç bilmiyordum.

İsteksiz bir şekilde beni kendi evlerine getirmişlerdi. Bir ton soru soracaklardı ve ben de ardı ardına yalanları sıralayacaktım. Salona girer girmez gözlerinin namlusunu bana çevirdi. O gözleri bana her baktığında kurşun yiyordum sanki. "Sen nasıl bir saçmalığın içindesin?" Niye bu kadar öfkeli yaklaşıyordu onu bile anlamış değildim. Uzun süredir istedikleri bir şeydi hayatıma birini alıp yoluma bakmam.

"Saçmalık olan ne?" "Bu adam da neyin nesi?" Sinirlerine zor hakim oluyor gibiydi. "Sevgilim." Yüzünü sıvazladı. "Ne ara gördün de ne ara sevgili oldun sen? Adamı öldüren bu mu? Seni tehdit ettiği için mi birliktesin?" Aslında tam olarak da buydu; ama bunu ona söyleyemezdim. "Asıl şu an sen saçmalıyorsun."

"Sen o adamı sevemezsin." Kaşlarım çatıldı. "O niyeymiş?" O adamı gerçekten sevgilim gibi savunmam trajikomikti. "Çünkü senin kalbinde tek bir kişi var. Onun için yaşarken kalbine birini alamazsın." En büyük yaramdan vurmuştu. Kalbim tekledi. "Bana yıllarca yoluma bakmam gerektiğini siz dediniz, şimdi birini seviyorum ve onaylamıyorsunuz. Siz benden ne istiyorsunuz?" Kendimi fazlasıyla çaresiz hissediyordum. Gerçekten hayatıma birini alsam tepkileri bu mu olacaktı yani?

Yakamoz Güzeli |Lahza|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin