15. Bölüm ⏳

1.1K 58 3
                                    

Bölüm Şarkıları: Buray ~Deli Kız

Yorumlarınızı eksik etmeyiniz. İyi okumalar!

"Ben ki senin için kurşun önünde durdum
Sen sen sen şerefsiz, beni sırtımdan vurdun
Düşmanıma dost oldun, yıktın dağıttın beni
Sen, şerefsiz, şerefsiz..."

Tek gözümü aralayıp kapıya baktım. Zehra kapıya vurarak şarkı söylüyordu. "Böyle de sarılıp uyumak olmaz. Olan var, olmayan var, kıskanırlar." Kafasıyla arkayı işaret etti. Nisa uzaktan içeriye bakmaya çalışıyordu. Bakışlarım Aşır'a kaydı. Yüzüstü yatıyordu. Yüzü omzumdaydı. Sıkıca da belime sarmıştı bir kolunu.

"Beni denize attı, sen de gidip öptün onu. Koynumdaki yılan mısın kızım sen?" Sessizce yüzüne bakıyordum. "Ne zaman susup gitmeyi düşünüyorsun tahminen?" Gözlerini açmadan konuşmuştu Aşır. "Hazırlanmamız gerek." dedi. Duvardaki saate çevirdim bakışlarımı. Siyah saatin içinde kum saati deseni vardı. Kum yarı yarıya boşalmış duruyordu. Sabahın erken vakitleriydi. "Sebep?" dedi Aşır.

"Orhan amcanın kızı evleniyor ya hani?" Ellerini açmış, kafasını iki yana sallıyordu. Tamamen aklımdan çıkmıştı. Hatta Fahriye Hanım özellikle dün cozutmamamızı söylemişti. Fakat tabiî ki hiçbirimiz dediğine uymamıştık. En son eve sürünerek giriyorduk. Bilhassa Giray. Gerçekten merdivenlerden sürünerek çıkmaya çalışmıştı. Fahriye Hanım'ı merdivenlerin başında görünce hiç sarhoş değilmişçesine kalkıp bahçeye çıkmıştı. En sonda oradaki koltukta uyuyakalmıştı. "Tamam sen git, ben hemen geliyorum." dedim uykulu ses tonuyla.

Odadan çıkmadan önce yine bir şarkıyla göndermede bulunmuştu. "Kalbimi kapatmışım sen gibilere
Sen de kendin gibi bir şerefsize aç."

"Bittim, gözün aydın
Bittim, helal olsun
Uğruna harcadığım
Yıllar haram olsun." diye şarkıya eşlik ettim. Hiç beklemediği için bir anda bana döndü. "Biliyordum bir gün dayanamayıp bana eşlik edeceğini." Sinsi bir gülümsemeyle bakıyordu. Ben de gülümsedim.

Odadan çıkmıştı. "İkinci bir Zehra oluyorsun diyebilir miyiz?" dedi Aşır. Göz ucuyla bakıyordu. "Bildiğim saçma şarkıları biliyor olsaydın Zehra'dan daha beter olduğumu anlardın." dedim. "Tabiî siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz kadının annelik yapmasına şiddetle karşısınız ama. O misal söyledin." dedi yattığı yerden. Şaşkınlıkla ona baktım. "E, sen her dediğime böyle şaşkın şaşkın mı bakacaksın?" Oysaki unutuyordum yıllardır onun Zehra ile vakit geçirdiğini. Elbette Zehra'dan bir şeyler öğrenmişti.

Ayağa kalktım. "Boşluğuma geldi." dedim. "Onlar şimdi sana yemek yedirmezler, odaya bir şeyler götür de ye." dedi. Kafamı salladım. Banyoya girecekken dediği şeyle durdum. "Bugün beş saat uyudun." Elim duvarda kalakalmıştım. Uzun zamandır bu kadar uyumamıştım. O hayatıma girdiği andan beridir iyi yönde değişiyordum. Dün yüzmek için fuları ona vermiştim ve geri istemek aklıma bile gelmemişti. Şu an onun kolundaydı. Lanetli izimi bile unutturuyordu bana.

Dakikalar içinde odada işim bitmiş ve Zehra'nın kaldığı odaya girmiştim. Üzerimde şort, tişört vardı. Bütün hazırlıklar bittiğinde elbisemi odamda giyecektim. Şans eseri düğüne uygun elbise koymuştum bavula. Düğün olacağını bana daha dün söylemişlerdi. "Seyran'ı çağırsana." dedi Zehra malzemeleri çıkarırken.

En uçtaki odanın önüne geldim. Kapıdan bile rengarenk birisinin odası olduğu belliydi. Beyaz kapının üstü kısmında gökkuşağı vardı, alt kısmında da çimenler. Çimene ise pembe başörtülü bir kız oturmuştu. O kendisiydi. Kendine has rengarenk hayatını belli ediyordu bu kapı. Bir kere vurup kapıyı açtım. Duymamıştı. Yerde oturmuş resim çiziyordu.

Yakamoz Güzeli |Lahza|Where stories live. Discover now