5. bölü(m)

3.2K 158 70
                                    

Kuyruk sokumundan tüm bedenime dalga dalga yayılan kaşıntıyla ve alnımda hissettiğim ıslaklıkla loş odada gözlerimi açtım. Görünmez cehennemin içinde gibiydim. Ter damlaları ağır ağır saç diplerimden, şakaklarımdan yanaklarıma doğru akarak bana iç gıdıklayan bir his veriyordu. Terli bedenimi zorlukla yataktan kaldırdığımda bakışlarımı pencereden bana gülümseyen dolunaya çevirdim. Kaşıntı hissi hızla kasıklarıma ve deliğime yayıldığında içimin cayır cayır yandığını daha yeni farketdim.

Yanımda Taehyungun olmayışıyla iç geçirmeye çalıştım fakat geçiremedim çünkü nefes almak ve vermek dahi gittikçe zorlaşıyordu.

Bedenimin sıcak kanı sanki demir yığını, kasıklarımsa bir mıknatıstı. Fokur fokur kaynayan kanım alt taraflarıma hızlıca toplanıyordu ve bu, mantığımı resmen beynimden sökmüştü. Şu an içimdeki o ateşi söndürmek için Taehyunga deli gibi ihtiyaç duyuyordum. Fakat sesimi çıkaramıyordum, hareket edemiyordum. Elimi kaldırarak yorganı üstümden yere fırlatmam bile ateşime körük olmuş gibiydi. Gerçekten, hareket ettikçe kasığımda beni zorlayan ateşin tüm bedenime yayılarak uyuşturduğunu hissediyordum.

Dayanamıyordum.

Taehyunga seslenmek istiyordum fakat deli gibi utanıyordum. Aklımdaysa iki üç tane mantık kırıntısı kalmıştı ve onlar da bana Taehyungu çağırmamı bana resmen emir ediyordu. Kurdumsa.. Ah, o zaten deliydi. Resmen Deltası için bana yalvarıyordu.

Fakat yapamazdım, bunu kendim halletmeliydim. Derin nefesler almaya çalışarak şortumu ve iç çamaşırımı yavaşça çıkararak onu da yere fırlattığım yorganın yanına atmayı başardım.

Şimdiyse yanan, ıslanan deliğim ve seğirmekten mora dönen penisimle başbaşaydım. Gerçekten, ne ara bu kadar dolmuştum? Aklımda neden bu halde olmamı sorgulayan bir taraf vardı lakin bu durumda bunu düşünmek mümkün değildi.

Parmaklarımı erkekliğime sardığımda hem sıcaklığıyla, hem de zevk hissiyle derince inledim. Elimle karnıma yayılan zevk suyunu boydan boya penisime sürdüm kayganlaşması için. Kısık sesle inlemeyle hareketlerimi biraz daha hızlandırdığımda içimdeki kaşıntı hissinin daha da arttığını farkettim. Bunun böyle olmayacağını anladığımda ayaklarımı kaldırarak yavaşça kendime çektim ve sol elimin parmaklarını ıpıslak deliğime götürdüm. Acımasını bile umursamadan iki parmağımı içime gönderdiğimde sağ elim erkekliğimi hoyratça çekiyordu.

Fakat yetmiyordu.

Zevk noktama sadece tırnaklarım dokunuyordu ve bu beni daha da mahvediyordu. Deliğimi kanatacak bir biçimde becerirken narin öpücüklerini bana bahşeden Taehyunga ihtiyaçım vardı, ona, erkekliğine ve feromonlarına deli gibi ihtiyacım vardı.

Saçlarım terden alnıma yapışmıştı, inlemelerim dakikalar geçtikçe daha da artıyordu. Parmaklarım acımasızca içime giriyor, diğer elim penisimi çekmekten uyuşmuştu. Bir türlü sona yaklaşamıyordum sanki kendime dokundukça daha da tükeniyordum.

Ve ben öylece yatakta tüm mahrumiyetimi gözler önüne sunulacak bir pozisyonda durarak kendimi tatmin etmeye çalıştığımda aniden odanın kapısı açıldı. Gördüğüm manzarayla bu gece hiç inlemediğim kadar inledim. Saçları birbirine karışmış aynı benim gibi terli bir Taehyung karşımdaydı. Siyah gömleğinin önü açıktı, sanki.. Sanki yırtmış gibiydi. Altında önü ıslanmış gri bir baksır vardı. Odaya bolca yayılan feromonlarımı aldığına ve daha da delirdiğine emindim. Bir kaç saniye bakıştık ve sadece o birkaç saniyede tüm bedenini dikkatlice süzmüştüm. Bakışlarım şişkinliğine iliştiğinde seslice yutkundum. Gerçekten.. o.. büyüktü..

Aniden hırlar gibi ses çıkararak üzerime koşar adımlarla geldiğinde aldığım feromonlarla onu görmemle durmuş ellerimi haraket etdirirken gözlerim aldığım zevkle geriye kaydı. Feromonları beni deli ediyordu.

I still want you | TaekookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora