110.Bölüm: Kör Bir Ölümlü (3.)

3.9K 409 6
                                    

 Nicolas Lea tarafından desteklenirken şuan konuşacak durumda bile değildi. Lea hemen Judy'e bir bakış attıktan sonra bakışları Dean ve Axel'e düştü. İkisi de aynı anda ters bir şeyler olduğunu anlamış ve Nicolasın önüne bir hamlede gelmişlerdi.

Lea onlara sesini iletti." Nicolas şuan bir sanrının etkisi altında... " Axel ve Dean'in ifadesi hızlıca değişti. Sonra Kahya hediyeyi kabul ederken Dean ve Axel, Nicolas adına hediyeler vermeye devam etti ve adım adım yürüdü. Nicolasın gözleri sürekli seyirdi, bacakları çok güçsüzdü, ayakta durmakta bile zorlandı." Oturalım..." diye kısık bir sesle söyledi. Bu kelimeleri konuşması bile dünyanın en zor işi gibiyken rastgele bir mağazanın önünde ki sandalyelerden birisine Lea tarafından özenle oturtuldu.

Kalabalık halk ne olduğunu anlamadı lakin hepsi bir şeylerin ters olduğunu fark etmişti. Özellikle dışarıdan gelen dahiler heyecanlanmıştı ama Dean ve Axel'in kanlı auralarını hissedince kimse hamle yapmaya cesaret edemedi. 

"Genç efendi lütfen bu çayın tadına bakın... Rahatlamanıza yardımcı olacaktır." Yaşlı bir adam mağazadan porselen bir fincanda getirdiği çayı Nicolasa özenle sundu. Nicolas çayın yerini bile göremedi. Lea "Teşekkürler..." dedikten sonra çayı aldı ve Nicolasa içirmeye çalıştı. O an Nicolası dışarı çıkarttığı için çok kötü hissetmişti. 

Buna karşın bu sahneyi görenlerin ifadesi hızla değişti. "Aciz bir ölümlü... Kendi çayını bile içemiyor... Açıkça zengin bir ailenin çöpü." bir kaç kişi hemen tahmin yürüttü. Efsanevi Nicolas ile bu adamın alakası yoktu, haliyle başkası olması gerekiyordu.

Alice uzaktan abisine baktı rahat bir nefes aldı, eğitimini çok aksatmıştı bu sebeple Nicolasın onu görmesinden çok korkuyordu.

Lea, Nicolasa çayı özenle içirir iken üç beyaz cübbeli kişi kalabalığın arasından bir anda çıktı.

"SENİ SONUNDA BULDUK!" diye bağırdı birisi. Kalabalığın dikkati anında onlara döndüğünde Dean ve Axel savaşa hazırlandı.

"ADİ HIRSIZ! DEMEK BURADA SAKLANIYORDUN!" dedi bir başka taoist. Hemen herkes dikkat kesildi, yerel halk kaşlarını çattı. Kalplerinde Nicolas bir tanrıydı, nasıl birisi Nicolasa böyle bir şey söyleye bilirdi ?

"Yanlış kişiyi suçluyorsunuz bayım. Lütfen ayrılın." Fei Klanı kahyası sorunu çözmek için öne çıktı. Üç taoist kesiş zaten bu işin kolay olmayacağını biliyordu ama ilk defa da yapmıyorlardı.

"Biz adalet ve merhamet adına hareket eden Taoist keşişleriz. Şeytanları ve kötülüğü avlayan kişileriz... Nasıl sözlerimiz yanlış olabilir ?" Hemen Taoist keşişler genel bir kanıyı ortaya koyarken göğüsleri gerildi. Hiç korku belirtisi göstermiyorlardı zira kendilerine güveniyorlardı.

Bu kalabalığın içinde onlardan güçlü bile olsa bu kişiler yüzlerine önem verip onlara zarar veremezdi. Zarar görmedikleri sürece istediklerini alabileceklerine eminlerdi.

"Lütfen Taoist kesişler durumu açıklayın. Bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermeyin." dedi. 

"Elbette yanlış anlaşılma yok! Biz kısa süre önce dört kardeş yola çıktık ve dünyayı dolaşıp kötülüğe karşı savaşıyorduk... Bir kaç hafta önce genç kardeşlerimizden birisi kötü bir yaratığı yok edip adaleti sağlamak üzere harekete geçti. Görevini başardı ama ağır yaralandı, kardeşimiz bize yerini bildirdi ama biz onu almaya gittiğimizde başında tam olarak bu kişi vardı ve parmağında ki yüzüğünü alıyordu.

O kişi bizim kardeşimizin depolama yüzüğünü çaldı! Kardeşimizin cesedini gömdük ama o yüzükte bizimde hazinelerimiz vardı! Buraya adalet adına geldik! Kardeşimizin ölümü için bir açıklama, hazinelerin iadesi ve tazminat talep ediyoruz!" dedi grubun lideri olduğu her halinden belli olan kişi.

Kaderimi Kendim Yazarım! (3.Kitap-Birinci Döngü)Where stories live. Discover now