Gerçeklik.
Sizler için bilimden ibaret. Düşüncelerden, fikirlerden, inançlardan... Belli bir sınır dahilinde çizili bir şartlı öğrenilmişlik. Benim içinse hayal gücümün uçsuz bucaksız denizlerinden, aklıma gelebilecek en uçuk fikirden, isteklerimden...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Biliyorsunuz bunu söylemekten her ne kadar hoşnut olmasam da kaybettik. Her birimiz. Geri dönülmez bir biçimde." Dedi Tony ve derin bir nefes aldı. "Bu konuşmayı niye ben yapıyorum ki?" Diye hayıflandı. "Cap?"
Steve'e döndü bakışlarım. O da Tony'e bakıyordu. "Konuşmaya devam etmek ister misin?" Yüzbaşı kafasını iki yana salladığında tekrar Tony'e döndüm. Onlar için zor bir andı. Kaybetmeyi sevmiyorlardı.
Kaybetmenin sorumluluğunu ise hiç sevmiyorlardı.
"Pekala, bu kısmı atlıyorum." Dedi ve bana baktı. "Kimse bu partinin verilme amacını bilmiyor. Yani herkes biraz şaşırdı. Dünyanın savaşını kaybeden Avengers ekibi niye parti veriyor? " Eliyle hafifçe beni işaret etti. Bütün bakışlar üzerime dönerken bense hala Tony'e bakıyordum.
"Angela yanıma gelir misin?" Yavaşça yerimden kalktım ve camın önündeki basamakta duran Tony'e doğru emin adımlarla ilerledim. Fısıltıları duyabiliyordum.
Tony basamaktan inip bana doğru geldiğinde ortada buluştuk. Bana elini uzattığında elini tuttum ve beni basamağa çıkarmasına izin verdim. İkimiz de salondaki misafirlere döndük. Üzerimizdeki bir salon dolusu ajan ve istihbarata ait şaşkın gözlere baktım. Önemli kişiler ve biraz da basın vardı.
"Hepiniz haberlere çıkan yeni bir Avenger hakkındaki dedikoduları duymuşsunuzdur." Dedi ve bana sıcak bir gülümseme gönderdi. Ben de ona hafifçe gülümsedim.
Partinin abartısız olacağını söylemişti değil mi?
"Avengers'ın yeni üyesi." Dedi ve kolunu omzuma doladı. "Angela Cooper."
"Henüz ona bir kod adı bulamadık. Bizi affedin." Salondan kahkahalar ve alkışlar yükselmişti. Ben de gülümsedim. "Önerisi olan var mı?"
"Kumral Barbie?" Diye bir ses yükseldi salondan. Güldüm. "Bu bir iltifat mıydı?" Salondan yine kahkahalar yükselmişti.
"Asil Adalet Savaşçısı."
"Thor. Kız avukat, adalet savaşçısı falan değil!" Dedi Tony.
Thor omuzlarını silkip gözlerimin içine baktı. "O benim küçük, asil adalet savaşçım." Ona güldüm. Benim her şeyimdi bu koca adam.
Ona ellerimle kalp yaptığımda o da aynını yapmaya çalışmış fakat başaramamıştı. Carol'a dönüp benim ellerim mi bozuk demişti.
Bu hallerine bayılıyordum. Çok tatlıydı.
"Hadi ama." Dedi Tony. "Koca salonda düzgün bir önerisi olan yok mu?"
"Stellar."
Sesin sahibini çok iyi tanıyordum. İçimde bir şeylerin kopmasını sağlayan, beni büyüleyen adama çevirdim bakışlarımı. Steve'e... Okyanus mavisi gözlerini doğruca benim yeşil gözlerime sabitlemişti. Titrek bir nefes aldım.
