| 32. Bölüm |

2.3K 160 118
                                    

" Sen bana, gerçekten sevilmeye değer bir kadının sevgisini kazanabilmek için daha başka erdemlere sahip olmam gerektiğini öğrettin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Sen bana, gerçekten sevilmeye değer bir kadının sevgisini kazanabilmek için daha başka erdemlere sahip olmam gerektiğini öğrettin. "

Jane Austen

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Bilinmezlik.

İnsanın ruhunu ve hislerini emen bir karadelik gibi. Seni içine çeker, kaybolursun, düşersin ve bitmek bilmeyen bir döngüye sürüklenirsin. Kaçmak istersin, kaçamazsın. Gitmek istersin, gidemezsin. İşte böyle garip bir çıkmaz.

İçinde bulunduğum durum tam olarak buydu. Bilinmezliğin pençesindeydim. Sonunun nereye çıkacağını bilmediğim bir maceraya girmiştim, doğruyu söylemek gerekirse korkuyordum. Ama kendim için değil. Annem için, babam için, sevdiğim adam için, hiçbir şeyden habersiz olan küçük kardeşim Charles için, karnımda taşıdığım sevdiğim adamla ortak bir parçam olan bebeğim için.

Yanımda canımdan çok sevdiğim Thor olsa da kendimi uçsuz bucaksız evrenin bir köşesinde yalnız hissediyordum. Çünkü ailem yanımda yoktu, Steve yoktu ve ben onlara bir şey olmasından delice korkuyordum.

Onlarla gitmem gerektiğini düşünmeye başlamıştım. Asgard yolculukların en basitiydi, Steve ilk ciddi görevim olduğu için beni buraya göndermişti ama bunu kabul etmekle büyük bir aptallık yapmıştım. Yine beni düşünmüştü, yine beni korumuştu. Thor ve ben takımın en güçlülerindendik. İkimizin de Asgard'a gelmesi saçmalıktan başka bir şey değildi.

Ama bu saçmalığı düzeltmek için yıllar öncesinde kalmıştım. Beni içine çeken geçidin vücuduma verdiği garip his sonunda bittiğinde Asgard'ın altın sarayının boş bir koridoruna düşmüştük. Dengemi sağlayıp ayakta kaldım ama Thor ve Roket yere yapışmıştı. Onlara gülmek isterdim ama bunu yapamayacak kadar gergindim.

"Hay lanet!" Diyerek yerden kalktı Thor. Roket de aynı şekilde yerden kalkmıştı.

"Evet, planımız nedir?" Diye sordu Roket. Üçümüz küçük bir daire oluşturmuştuk.

"Gidip taşı alacağız." Dedi Thor. Roket alayla güldü. "Hadi ya koca adam, harika planın bu mu?"

"Daha iyisini söyleyemeyeceksen, planıma saygı duy."

"Ortada bir plan olsa inan saygı duyardım." Dedi ve bana döndü Roket. "Sen ne dersin taş hatun, bir planın var mı?"

"Planlık bir durum yok, Jane'den bir şekilde taşı alacağız." Dedim. "Ama koordine çalışmalıyız. Kimseye görünmemek ilk tercihimiz." Dediğimde gözlerim Thor'la buluştu. Gözleri buğulanmıştı. Söylediğimi düzelttim hemen. "Sen hariç."

Thor'un duygusallaştığını anladığımda boğazımı temizledim. "Pekala tamam, Thor sen buralarda takıl tamam mı? Biz Roket'le taşı alırız."

𝐒𝐓𝐄𝐋𝐋𝐀𝐑 • 𝐒𝐭𝐞𝐯𝐞 𝐑𝐨𝐠𝐞𝐫𝐬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin