Bölüm 39

2.8K 97 15
                                    

"Dakikalardır sana çocukluk trajedimi anlatıyorum ve sen hala beni kölen yapmakta ısrarcısın öyle mi ?" 

"Eğer çocukluk trajedi yarıştıracaksak en başta benim köle olmamam gerekirdi. İnan bana benimle yarışamazsın" dedim

"Ama ben bilmiyordum senin neler yaşadığını bu haksızlık"

"Neler yaşadığımı bilmeden beni kölen yapman da haksızlıktı. Yani ağlamak yerine köleliğini kabullenmelisin bence. Hem senin için güzel bir indirim de yaptım hatırlarsan." 

"On yedi gün çok da kısa bir süre değil. Bir gece de neler yaşanıyor " dedi.

"Bir aydan iyidir "  

"Başa gelen çekilir " dedi

Buraya geleli saatler olmuştu. Ayaz iyice çöktü ve diken diken olan tüylerimden üşüdüğümü fark ettim.

"Kaloriferi açar mısın üşüdüm ben "

"Nasıl üşüdün ya ben yanıyorum"

"Ben senin gibi şişelerce alkol almadım ondan olabilir mi?"

"O kadar biradan sonra şimdi manyak eder sıcaklık beni. " dedi ve gülümsedi

"Isınman için elini tutsam olmaz mı?" 

Gülümsedim

"Kaloriferi aç lütfen eğer çok sıcak olduğunu düşünüyorsanda dışarı çıkabilirsin umarım ayılar sana içtenlikle eşlik edecektir" 

"Ne o emir vermeye şimdiden başladın mı?"

"Bir nevi alıştırma diyelim açacak mısın artık kaloriferi?"

Puflaya puflaya dünyadaki en zor şeyi yapıyormuşcasına kaloriferi açtı. Birkaç dakika önce ki soğuktan eser kalmadı ve gerilen tüm kaslarım gevşedi. Ona baktım başını geriye yaslamış gözlerini kapamış radyoda çalan şarkıyı mırıldanıyordu. Bende başım geriye yasladım ve ona bakarken içime dolan sıcaklığın tadını çıkardım. 

Kendime geldiğimde o da uyumuştu. Elimi tutan elini gördüğümde onu uyandırmak istemedim ama neredeyse sabah olmuştu. Elimle saçlarını tararcasına dokundum ve adını söyledim. Anlına düşen birkaç tutam saçı geri ittim. Adam dağınıkken bile yakışıklıydı. Normalde şu dağınıklıkta başka bir erkek olsa eminim kekomançi gibi görünürdü. Uyandı gözlerime baktı. Uyur uyanık haliyle bakışlarını nakış nakış işledi gözlerime. Belki bana öyle öyle geliyordu ama gerçekten çok yakışıklıydı. Kara kaşlı kara gözlü derler ya tam da öyle bir adamdı. Ne eksik ne fazla hep sarışın renkli gözlü çocuklardan hoşlandığımı sanırdım ama bu adamdan hem hoşlanıyordum hem de onu arzuluyordum. Daha öncesinde arzulamanın ne olduğunu bile bilmiyordum oysa. 

"Kızacak mısın?" dedi

"Neye?"

Ellerimizi gösterdi

"Uyurken elin gelip elimi tutmuş olmalı, alkollü olmana veriyorum " dedim. Gülümsedi

"Gidelim mi artık ?" dedim. Onaylarcasına başını salladı ve yerinde doğrulup gerindi. Arabayı çalıştırdı ve birkaç dakika sonra yola koyulmuştuk bile.

"İyisin dimi bu kaç " dedim parmaklarımı iki yapıp

"On beş " dedi

"İki elde toplam on parmak var biliyorsun değil mi?"

"Bu soruyu bana yola çıkınca değil çıkmadan önce sorman gerekiyordu biliyorsun değil mi?" 

"Şimdi aklıma geldi"

AŞK KÖLESİ &(Sözleşme)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora