7. BÖLÜM

3.4K 215 33
                                    


"Kusura bakma biraz emrivaki gibi oldu ama ben tek devam edebilirim"

Evet annem ve Ali abi Arda'nın arkadaşlarıyla tanış dediği için Arda'nın peşine takılmıştım. Amma
velakin tanımadığım insanlarla tanışmak istemiyordum. Hem belki beni yanlarında istemezlerdi.

"Saçmalama Özge. Rahatsız olmayız hem illa arkadaşlarımla tanışacaksın
Merak etme hepsi iyi çocuklar"

Gerginliğimi üzerimden atmaya çalışıp gülümsedim. Sonuçta gerçekten de artık beraber vakit geçirecektik. Sorun olmazdı zaten.

"Tamam o zaman bu arada nereye gidiyoruz?"

Gözlerini yoldan ayırmadan " limon kafeye gidiyoruz belki biliyorsundur"
Dedi. Daha önce arkadaşlarla gitmiştik gençlerin takıldığı bir mekandı. Ayrıca asıl özendiğim şey ise
Arda'nın bir arabası vardı. Tabi babası bir şirkette üst düzey yöneticiydi.

Ayrıca Arda 19 yaşındaydı okula bir yıl geç başlamıştı. Bende annemden araba istemiştim ama yaşım küçük olduğu için almamıştı. Üniversiteyi kazandığımda alacağını söylemişti.

Sessiz geçen kısa yolculuktan sonra
Arabayı usta bir şekilde durdurup arabadan indi. Gerçekten çok cool bir inişti. Filmlerdeki gibi inerken gözlüğünü de takmıştı. Ben ise mal gibi gözlüğümü almayı unutmuştum.

Kafeye girmeden önce bana dönük güven vermek ister gibi göz kırptı.
İlerlemeye başladığında onu takip ettim. Cam kenarındaki bir masaya ilerlediğinde masada iki çocuk vardı.

Birinin sırtı bize dönük olduğu için bizi görmüyordu. Ama diğeri bizi görünce suratı şaşkın bir hal almış, aynı zamanda ağzına götürdüğü çatal havada kalmıştı. Ne kadar bu komik görüntüye gülmek istesem de kendimi engelledim.

Masaya gelince Arda dikkatleri çekmek için hafifçe boğazını temizledi. Diğer çocuk da bize dönmüştü. Beni asıl şaşırtan ise o da
bizi gördüğüne çok şaşırmıştı.

Arda onların konuşmasına izin vermeden beni tanıttı. "Beyler sizi tanıştırayım bu Özge. Elif teyzenin kızı benim de üvey kardeşim oluyor"

Beni bu kadar çabuk kabullenmesine sevinmiştim açıkçası. Beni sevmez falan diye düşünmüştüm. Bana şaşkın bir ifadeyle bakan çocuklara gülümsedim ve elimi uzattım.

"Ben Özge"

Kendine gelmek için kafasını sallayıp elini tuttu.

"Bende cihan tanıştığımıza memnun oldum"

"Bende"

Bana hala put gibi bakan çocuğa da elimi uzattım. Sanırım buna düştüm.
Gerçekten o kadar yakışıklı bir tipi vardı ki dibim düşmüştü. Ama buna ona belli etmedim.

"Ben Özge"

Uzattığım elime bakıp bir saniye duraksadı ardından elini tutup gülümsemeye çalıştı. Şaşkın olduğu belli oluyordu. Sanırım benim geleceğimi bilmiyordu.

"Atakan bende. Şey sen gerçekten Elif teyzenin kızı mısın?"

Annemi tanımasına şaşırsam da birşey demedim. "Evet annemle daha önce tanıştınız mı?"

"Bir kere denk gelmiştik"

Başımı anladım dercesine sallayıp Arda'nın yanına oturdum. Biraz çekingen davranıyordum. Ama bana bu kadar şaşkın davranmaları diken üstünde olmamı sağlamıştı.

Arda da bu tuhaflığın farkındaydı.
"Siz sipariş vermişsiniz bile"

"Sen yoldayım diyince bizde sipariş verdik yeni geldi zaten"

Cevap veren Cihan'dı. Arda başını sallayıp bana döndü. "Sen ne yersin Özge?"

Aç değildim ama tatlıya hayır demezdim asla.

"Çikolatalı cheesecake ve limonata alabilirim"

Başını onaylar biçimde sallayıp sipariş almak için gelen garsona döndü. "Çikolatalı cheesecake, limonata ve limonlu cheesecake ve kola lütfen"

Garson gittiğinde kısa bir sessizlik olsa da Arda hemen muhabbet etmemiz için konu açtı.

"Artık Özge de bizim okulda okuyacak. "

Cihan ve Atakan kısa bir şaşırsa da (bunlar da şaşırara şaşırara bir hal oldu ya) gülümseyip tebrik ettiler.

"Artık beraber takılırız o zaman"

"Valla Cihan Özge'nin arkadaşı da gelecek o bizi Eker bence"

Arda'nın gülerek söylediği şeye kıkırdadım. "Yok ya sizi ekmem ben.
Ama evet Asel'in gelmesine sevindim.
Çocukluktan beri arkadaşım yalnız kalmak istemem"

"Senin kapı gibi abin var merak etme"

Şişinerek bunu söyleyen Arda'ya göz devirdim. Şimdiden abi moduna girmişti. "Sen abi değilsin aynı yaştayız biz "

"Güzelim unuttun mu ben senden 5 ay daha büyüğüm"

Gelen cheesecake çatalımı batırıp ağzıma götürdüm. Buna bayılıyordum ya. Gerçi ben çikolatalı olan herşeye bayılırdım. "Seninle bu konuyu tartışmak istemiyorum"



Yaklaşık bir saat Arda ve arkadaşları ile oturup sohbet etmiştik. Açıkçası ilk başta endişelensem bile düşündüğüm gibi olmamıştı. Muhabbetleri çok güzeldi. Arada kendileri ile şakalaşıyor, laf atıyorlardı.

Sohbete benim de katılmam için benim hakkımda sorular da sormuşlardı. Samimiyet ile cevap vermiştim. Sanırım ben yeni arkadaşlarımı sevmiştim.



 Kızıl'ım / Texting ✓ Where stories live. Discover now