10. BÖLÜM

3.2K 188 19
                                    

Selam nasılsınız? Karantina nasıl geçiyor? Ben hep evdeyim:(



Dolabın karşısında ne giyeceğimi düşünürken bir yandan da üzerimi çıkarıyordum. Dolabımda baya seçenek vardı ama ne giysem acaba
diye düşünen kızlardan değildim.

Her parçayı özenle aldığım için bütün kıyafetlerim birbiriyle uyumlu oluyordu. Sıfır kol askılı mavi badimi alıp hemen üzerime geçirdim altıma da beyaz şort giymiştim. Saçlarımı
yandan ördüğüm için dokanmadan çantamı alıp odadan çıktım. Asel ile birlikte dışarı çıkıyorduk.

Okul kapanalı iki hafta oluyordu ve iki haftadır evde takılıyorduk artık sıkılmıştık. Artık gezmek istiyorduk ve annemden izin alabilirsem tatil
için İzmir'deki yazlığa gitmeyi düşünüyordum Asel ile birlikte.İkimiz
gidince daha eğlenceli oluyordu.

Nihayet hazırlanmam bitince yandan
çantamı alıp merdivenlerden hızla indim. Dakik bur insandım ne beklemeyi ne de bekletmeyi severdim.
Asel de benim gibi olduğu için bu konuda şanslıydım. Evin kapısını kilitleyip anahtarı çantama attım.

Bugün hava çok güzeldi Asel ile de bizim evin yakınındaki parkta buluşacaktık. Sırtı bana dönük salıncaklarda saklandığını görünce sinsice arkasından gidip birden salladım. Beklemediği için küfür edip
yere düşünce kahkaha atmaya başladım.

Durumu idrak ettiğinde delici bakışları ile baktı. Yerden kalkıp üzerini silkti aynı zamanda sinirle söyleniyordu.

"Ulan adam gibi gelsene neden birden ittiriyorsun?"

"Kızma bebeğim hadi gidelim"

Ters ters baksa da bişey demeden koluma girdi. Anında modu yükselmişti ikizler burcu olmak böyle bişey arkadaşlar.

"Neyse sana kızgınlığım geçti önce AVM'ye gidelim buz pistinde kayarız"

Buz pistini duyunca sevinmiştim çünkü paten kaymayı her türlü severdim. Asel'le de çocukluk arkadaşı olduğumuz için beraber paten kursuna gitmiştik.

"Olur önce paten kayarız sonra da sinemaya gidebiliriz sinemadan sonra da yemek?"

Sorar bir yüzle ona baktığımda yavaşça kafasını aşağı yukarı salladı.
"Tamam o zaman istikamet AVM!"

Kısa bir yolculuğun ardından AVM'ye gelmiştik. Asel paten kaymak için heyecanla beni çekiştirirken bende peşinden sürükleniyordum. Ve birisine çarpmam kaçınılmaz olmuştu.

Alnım sert ama yumuşak - ki bu nasıl oluyor bilmiyorum- bir şeye çarptığında başımı yavaşça kaldırdım.
Karşımda bana merhaba diyen kara gözleri görünce bir an nefes alamadım. Sadece gözlerine odaklanmıştım.

Kata kaşlı kara gözlü terimi tam olarak bu çocuk için söylenmişti.
İkimizde de birbirimizin gözlerine bakarken yan taraftan gelen öksürük sesiyle zor da olsa kafamı çevirdim.
Görüş alanıma giren Arda ile şaşırmıştım. En son tanıştığımız günden beri sadece birkaç kez mesaj atmıştı öyle konuşmuştuk.

Aramızdaki sıfır olan mesafeyi geri bir adım atarak azaltırken Cihan'ı da fark etmiştim. Muhtemelen onlar da bizim gibi eğlenmeye gelmişti. "Arda sizi görmeyi beklemiyordum" dedim.

Saçlarını karıştırıp etrafa göz atarken mırıldandı. "Valla bende beklemiyordum ama naparsın sürüklendik işte"

Kaşlarım çatılırken ne dediğini tam olarak anlamamıştım. "Anlamadım?"

Atakan hemen " Evde oturmaktan sıkıldık dolaşmak istedik" dedi. Arda da onaylar biçimde kafasını salladı.
Nedense bir an yüzü tuhaf bir şekil almıştı. Ya da ben öyle sanmıştım belki de bir arkadaşının görmüştü.
Yanımızda duran Asel kolumu dürtünce ne demek istediğini anlayıp söze girdim.

 Kızıl'ım / Texting ✓ Where stories live. Discover now