26. BÖLÜM

2.3K 158 3
                                    

Uzun zamandır bölüm atmıyordum ilham gelmiyordu 😁 Diğer kurgum Aşk Fırtınası'na da bakın lütfen. Yorumları bekliyorum 💜

"Özge salak mısın delirtme beni!"

Ellerimle Asel'in ağzını kapatmaya çalışıp yatağa zorla oturttum.

"Asel sus olmaz diyorum"

"Kızım salak mısın alt tarafı aşağı inip bizimkilerle oyun oynuyacaz neden bu kadar gerildin?"

"Ya sen olayları bilmiyorsun"

Gözleri tehdit ile kısılırken yavaşça üzerime doğru eğildi. Bende geri geri çekilirken sırtım yatakla buluşunca
"Benden sakladığın bişeyler var dökül" dedi.

Asel'i üzerimden çekip olanları anlattım sonuçta o benim en yakın arkadaşımdı.

"OHA! NE DİYOSUN KIZIM SEN!?"

Hemen ağzını kapatıp kafasını göğsüme bastırdım.

"Asel sus duyacaklar"

"Kızım ne demek Atakan beni öptü karşılık verdin mi?"

"Hayır zaten sadece dudaklarını bastırdı sus kimseye anlatma bunu"

"Ben zaten sizi yakıştırıyordum ama bilinmeyen olunca bişey demek istemedim"

"Bir de bilinmeyen var of ya ortaya çıksın artık"

"Neyse sonra konuşuruz hadi aşağı inelim şüphelenmesinler"

"Saçmalama inemem!"

"Asıl sen saçmalama in ve bişey olmamış gibi davran"

"Yapamam"

"Sen benim kankamsın hadi"

Kolumdan tutup aşağı sürükledi ve ben karşı koyamadım. Asel gibi bir arkadaşınız varsa istemediğiniz şeyleri zorla yaptırırdı. Aniden salona dalmamız ile bakışlar bize dönünce gülümseyip Atlas'ın yanında oturdum.

Atakan ve diğerleri ile göz teması kurmamaya çalışıyordum. Sanki alnımda 'Atakan ile öpüştü' yazıyor gibi hissediyordum. Atlas kolunu omzuma atıp beni göğsüne doğru çekince hemen başımı yasladım.

Ceyla "şişe çevirmece oynuyoruz sorulardan kaçmanın cezası bir bardak bira içmek"

Gözlerim anında büyürken yeni fark ettiğim bira şişelerine baktım. Yaklaşık on tane bira şişesi vardı.
  Daha önce de bira içmiştim ama bünyem çok kuvvetli değildi iki bardaktan sonra kafam giderdi.

Ceyla etrafa pis bir sırıtış atıp boş cam şişeyi döndürdü. Sırıtışını gören Nuri Alço gibi içeceğimize ilaç atıp bizden faydalanacağını sanabilirdi.
  Şişe Atlas ve Ceyla arasında durdu. Atlas soracak Ceyla Cevat verecekti.

"Klasik bir soru ile başlayalım kaç sevgilin oldu?"

Ceyla hiç düşünmeden cevap verdi

"Sadece bir tane" tekrar çevirdi bu sefer Cihan ve Asel arasında durdu.

Asel "Eski sevgilin ile arkadaş kalır mısın?" Diye sordu.

Cihan da hiç düşünmeden başını hayır anlamında salladı. "Asla"

Ceyla şişeyi tekrar çevirdi bu sefer ise Arda ve benim aramda durmuştu Arda soracaktı.

"Hiç öpüştün mü?"

Benim gözlerim büyürken herkes merakla bana bakıyordu. Atakan'la göz göze gelince hemen kafamı çevirdim. Atlas da soruyu duyunca önce Arda'ya ters ters bakmış, ardından benim söyleyeceğim cevabı beklemeye başlamıştı.

Herkes dikkatle bana bakarken masada ki bira şişesine uzanıp bir bardağa doldurdum ve hızlıca diktim.
  Asel'in "Özge yavaş iç çarpar" demesini dursam da dinlemeyip boğazımı yakan sıvıya yüzümü buruşturdum.

Atakan'la göz göze gelmeden bu sefer şişeyi ben çevirdim. Atakan ve Ceyla arasında durdu. Ceyla soruyordu.
Ceyla gülümseyip Atakan'a baktı.
Bu gülümsemesinden sorunun cevabını bildiği belli oluyordu.

"Sevdiğin kıza ne zaman açılacaksın?"

Soruyu duyduğum an hemen başımı kaldırıp Atakan'a baktım. Anında göz göze gelince gözlerimi çekmek istesem de yapamadım. Atakan gözlerini benden çekip soruyu cevapladı.

"Şuan yanında değilim geri döndüğüm zaman söylemeyi düşünüyorum"

Anında gözlerimin dolduğunu hissettiğimde hızla ayağa kalktım. Diğerleri Atakan'a 'vaay yenge' gibi şeyler söylüyordu. Hepsi aniden kalktığım için bana bakınca "Midem bulandı lavaboya gidip geliyorum" diyip hızlı adımlarla odama çıktım.

Kapıyı kapatıp yere çöktüm. Neden böyle hissediyordum? Sanki kalbim sıkışıyor gibiydi. Oysa ki biz sadece arkadaştık.

Arkadaşlar öpüşmez.

Bir an elimle dudaklarıma dokundum ama hemen elimi geri çektim.

"Gerizekalı çocuk sevdiğim kız şuan burada değil dedi hâlâ kafanda kuruyorsun"

Kendi kendime mırıldanırken gözlerim tekrar doldu. Masanın üstünde ki telefon gözüme çarpınca hemen telefonu alıp odanın küçük balkonuna çıktım.

WhatsApptan 1 adet mesajınız var.

Hemen sohbetlere tıklayıp gelen mesaja baktım. Çoğu zaman olduğu gibi yine Bilinmeyenden gelmişti.

A : Bu hayatta çoğu zaman iradeli ve kararlarına sabit kalan birisiydim.

A : Hâlâ öyleyim ama konu sen olmadığın zamanlarda daha iyi oluyor.

A : Beni iradesiz birisi yapıyorsun.

A: Ve ben seni çok seviyorum her şeye rağmen çok.

A: Sanırım karşına çıkacağım (16.27)

Son mesaj iki dakika önce atılmıştı ve hâlâ çevrimiçi idi. Hemen parmaklarımı klavyede gezdirip cevap yazdım. Karşıma çıkacağı düşüncesi bile kalbimin gümbür gümbür atmasına sebep olmuştu.

Özge: Gerçekten mi?

A : Evet.

A: Karşına çıkacağım.

Özge: Seni görmeyi çok istiyorum

Özge: Eğer gerçekten eminsen lütfen karşıma çık

A: Eminim.

A : "Ama gözler kördür, insan yalnızca yüreği ile baktığı zaman gerçeği görür"

Özge: Küçük prens.

A: Evet.

A : Senden bunu istiyorum Özge.

A : Yüreğinle bak, gerçeği gör ve birini seç.

Özge: Sen?

Özge: Nasıl ya?

A : Dediğim gibi birini seçmen lazım Özge.

A: Umarım verdiğin karar senin için en doğrusudur.

Özge: Sen gerçekten biliyorsun...

A: Seninle alakalı her şeyi biliyorum ben sen nereye gidersen bende peşinde sürüklenirim.

Özge: Özür dilerim

A: Dileme güzelim.

A: Sadece kalbinle bak ve birini seç.

A: Kimi seçersen seç seni daima seveceğim.

   ( Görüldü)

 Kızıl'ım / Texting ✓ Where stories live. Discover now