5. "Arsız"

9.7K 819 244
                                    

Laptobum tamirden geldi, böbrek taşı ağrısı azıcık yakamı bıraktı. Uzun ve hol bir bölümle, bayramı selamlamak istedim. Keyif katsın size! Evinizde kalın, sağlıcakla kalın. :)

Musa, kapının gürültüyle çalmasıyla, adeta sürünerek yataktan çıktı. Pencereden vuran kızıl güneşe bakılırsa, sabahın körü olmalıydı. Homurdandı. Kafası gülle gibi sertleşmişti. En son gözlerini yumduğunda, gecenin karanlığı maviye dönüyordu. En fazla bir saat uyumuş olmalıydı.

İkizinin küçük ama kullanışlı evinde hızla ilerleyerek kapıyı açtı. Gördüğü manzaraya bir süre aval aval baktı. Arkasını dönerek uyuduğu odaya yeniden göz gezdirdi. Belki de halen o yatakta uyuyor ve rüya görüyordu.

"Hekim oğlum nerde? Sen de kimsin?" diye sordu bir teyze. Şivesi ağır, kelimeler, ağdalıydı. Kucağında meleyip duran ufak bir keçi vardı. Keçinin ayağı hafifçe eğrilmişti. Belli ki acı çekiyordu.

Musa kafasının pusunu dağıtmak için elini kısacık kesilmiş saçların üstüne sürttü. O anda kılığı aklına geldi. Rahat bir şort ve kısa kollu tişört giyiyordu. Yatakta dönüp durduğu için üstü başı kırışmış ve dağılmıştı Köy hekiminin kardeşinden çok, hırsıza benziyordu.

Boğazını temizleyerek, "Kardeşim izinli," dedi.

"Ee, benim boncuğuma kim bakacak?" Kadının kaşları çatılmıştı. Musa, "Boncuk da keçi olmalı," diye düşündü.

"Kardeşim veteriner değil teyzecim." Kadının kaşları daha çok çatılınca, Musa'nın aklına çekmecede ki numara geldi.

"Siz sağlık ocağında bekleyin, ben ilgilenecek birini çağırayım."

"Çok acı çekiyor..." diyen kadın kapının önünde dikilmeye devam ediyordu. "Yazık, bir hal getirdi sonunda başına. Ayağı kesilirse anası bile kabul etmez onu. Bir başına, çayırlarda koşturamadan ne edecek?"

Musa odaya gidip çekmeceden numarayı çıkarırken bile kadının acı sözlerini işitebiliyordu. Ya da kadın ses tonunu gitgide yükseltiyordu.

Telefonunu da aldı. Üstüne çeki-düzen veremedi. Kadının sabırsız sesi onu da telaşlandırmıştı. Ayrıca keçinin acı iniltileri onda korkunç hatıralar uyandırıyordu. Boynu terliyor, elleri karıncalanıyordu.

Numarayı çevirdi. Üçüncü çalışınca telefonu yaşlıca bir kadın açtı. "Şey..." Musa sersemleyerek etrafına bakındı, İsa numarayı verirken oldukça esrarengiz davranmıştı. Baytarın bir kadın olacağını, ayrıca oldukça genç olacağını sanmıştı.

"Torunumu mu aramıştın?" diye sordu yaşlı kadın. Sesi aksiydi. "Konuşsana evladım!"

Musa boğazında ki gıcığı temizleyerek, "Evet, efendim." dedi "Sağlık ocağına gelebilir mi diye soracaktım."

"Kimsin sen?"

"Ben Musa."

"Musa kim?"

"Aile Hekiminin kardeşiyim."

"Kardeşin niye aramadı."

Musa artık terin suyun içinde kalmış bir halde nefesini verdi. Keçinin sesi ve bu telefonda ki yaşlı kadının aksi sesi birbirine karışmıştı. Hızlıca konuştu.

"Kardeşim izinli. Bir tane keçi hasta. Hayır efendim, size keçi demedim. Teyzecim beni yanlış anladınız. Torununuz baytarmış. Onun buraya gelmesi gerekiyor."

Kadından uzun süre ses çıkmayınca Musa kapattığını sanarak telefonu uzaklaştırdı. En sonunda kadın konuştu. "Sen ne iş yapıyorsun?"

Kalp İkizi (Umut Serisi 6)Where stories live. Discover now