Delice seven bir kadın...
Deli olan bir adam...
Anne sevgisini, şefkatini, ilgisini gördü onda. Ha bir de aşkı. Ama normal bir aşk değil. Normal bir sevgi değil. Taparcasına sevdi adam kadını.
Taptığım kadın dedi.
Adı gibi bir hikaye.
PERESTİŞ...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
BÜYÜK PLAN
İris Elisya'dan
Egemen için çıkardığım kırmızı ekoseli gömleği ve siyah kazağından sonra siyah pantolonu ortada duran cam mücevher masasının üzerine koydum. Egemen banyodan uzun beyaz bornozuyla çıkıp yanıma geldi. Göğsünün bir kısmı açıktaydı ve saçında damlayan su damlacıklarıyla gerçekten çok çekici ve seksi duruyordu.
"Hayırdır hanım süzmeler falan, sapığım mı oldun yoksa?" deyip çekmeceden baş havlusu çıkarıp saçlarını kurulamaya başladı ama gözleri bendeydi.
"Hm sapığın oldum. Çok yakışıklı göründün birden gözüme." deyince kaşlarını kaldırdı.
"Beni kötü emellerin için kullanmayacaksın değil mi?" dedi havluyu bir kenara bırakarak.
"Şu an senin için fantezi dolu planlarım var." dediğimde sırıtıp bana yaklaştı. Önümdeki saçımı arkaya atıp boynumu öptü.
"Sen benim şampuanımı mı kullandın?" dediğimde kafasını olumlu anlamda salladı.
"Saçların çok güzeller ve kokularına bayılıyorum. Senin kokunu kafamda taşımak istedim." deyip sırıttı. Bir yandan da kendisine iç çamaşır çıkarıyordu.
"Sana o kadar güzel söz söyledim. Senin söylediğin ise çok klişe." dediğimde bornozu üzerindeyken iç çamaşırını giydi. Sanırım benden korkuyordu(: Bornozunu üzerinden çıkarıp karşıma geçti.
"Hm. Klişe demek. Ama gerçek. Saçların ömrüm boyunca aldığım en güzel koku. Kaşların ise böyle her mimiğinde benim içimden bir şeyler kopartıyor." deyip kaşlarımı baş parmaklarıyla okşadı. Kaşlarımı havaya kaldırıp,
"Bu da senin dilinde çok klişe." dedim.
"Peki... Gözlerinin hastasıyım zaten. Şiirler yazılacak mavişlerine ömrümü veririm, veriyorum da." deyip tek tek gözlerimi öptü.
"Eh yani..." deyip elimi salladım. Egemen burnumun ucunu öpüp iki parmağının arasında sıkıştırdı.
"Burnun önden bakınca öpülesi. Böyle ucunu sürekli öpmek istiyorum." dediğinde kaşlarımı yine havaya kaldırdım.
"Yandan bakınca nasıl?" deyince gülüp kafasını sağa yatırdı ve burnuma baktı. Burnuma bir fiske atıp sıktı.
"Anlatmayayım yaşattım." cevabını verdi. Tebessüm edip alnımı çenesine yasladım.
"Sait ile konuştun mu?" dediğimde,
"Hayır, daha değil." dedi. Kollarını belimi sararken geri çekildim.
