Bölüm 22 ~SENA~

1K 57 45
                                    

Selam hikayemi okuyup oy veren ve hikayemi okuyup oy vermeyen hayalet okuyucular 👋bu bölüm biraz garip oldu. İyi okumalar🏃‍♀️

•••

~12 yıl önce~

" Ya Sena ebeledim neni mızıkçılık yapma eşekt" dedi minik çocuk kuzey

"Ebeleyemediki,ebeleyemediki." diyerek koşan küçük kızın son süratle gelen arabadan haberi yoktu ve

Bum!

~Günümüz~

KUZEY VE SENA EL ELE
(İçs ses: el ele el eler verin çocuklar dıdıdıdıdı dewamınu bilmiyorum)
YOK ARTIK !
DAHA NELER
ÇIKIYORLAR MI?

Bu tarafa doğru geldiklerinde kuzey ve Sena bize selam verdiler. Daha sonra bir taksi çağırıp gözden kayboldular.

Hala aklım almıyor. Bir insan okulun kaşarı Sena ile neden çıkmak ister ki?  Pardon insan demişim lafımı geri alıyorum. Kuzey ve Sena iki baş belası birbirlerini bulmuşlar. Sabahtan akşama yesinler birbirilerini banane.Ben niye bu kadar kafama takıp atar yaptıysam.

Bu düşüncelerimi Ateşin sesi böldü

"E hadi partiye geç kalmadan bir an önce çıkalım."

"Ya Ateş üstüm başım battı şu mal çağan mıdır nedir ne boksa onun yüzünden gitti gül gibi elbisem." Dedi Bade ağlamaklı bir sesle

"Bok mok ayıp oluyor ama yenge" dedi çağan

"Yenge?"

"A doğru Emre'nin benim arkadaşım olduğundan senin haberin yok."

"Madem arkadaşsınız neden arkadaşının sevgilisiyle kavga ettin?"

"Emre istedi."

"Nasıl yani? Şimdi Emre seni benimle kavga et diyemi buraya gönderdi."

"Bir nevi öyle. Bana git Badenin elbisenini kirlet ve bana gönder dedi.  Ben elbisene dokunmadan sen kendin kirlettin zaten. Sanırım elbise bakmaya gideceksiniz."

"Ha bir de beni arasın söyle barışmak için seni hayvanat bahçesinde bekliyormuş."

"Niye maymun arkadaşlarının yanında mı benden özür dilemesi mi gerek?"

"Orasını bilmem. Ben bana söyleneni yaparım."

"Hadi ben kaçar." Diyerek yanımızdan ayrıldı çağan.

"Asel galiba Emre bana hayvanların önünde evlenme teklifi edecek o yüzden ben kaçıyorum." Bay diyip bana öpücük atıp ateşe de el sallayarak yanımızdan Bade de ayrıldı.

"E biz de gidelim madem." diyerek ateş beni arabasının olduğu tarafa doğru götürdü.

15 dklık yolculuktan sonra mezuniyetin yapılacağı canım okuluma (!) geldik.(lanet okul keşke bir virüs çıksa ve ülke karantina altına alınsa ve okullar kapansa :d)

Okula geldiğimiz de ilk defa okulun bu kadar tıklım tıklım olduğuna şahit olmuştum. Bizim okul normalde 200 kişilik bile olmayan minik hafif tombul bir okuldu.

Müdür mikrofonu eline alıp

"Deneme 1 2 ses 1 2 3" falan diye zırvalayıp konuşmasını yaptıktan sonra tek tek öğrencileri çağırıp onlara belgelerini verdikten sonra hepimize güzel bir ömür dilediğini söyleyip konuşmasını bitirdi.

"Oh be bitti sonunda" dedim ateşe doğru dönerek

"Ateş Güneyi göremedim bir arasana gelecek miymiş partiye?"

"Sabah gelmeyeceğini önemli bir işi olduğunu söyledi."

"Bade ve Emre de gelmemişler e biz hani partiye tüm tayfa gidecektik?"

"Of onları bekleyemeyiz. Şimdi yola çıksak anca yetişiriz. Bir saatlik bir yolumuz var." Dedi Ateş ve  arabanın olduğu yere ilerledik.

Biz tam arabaya biniyorduk ki bir anda bir kaç kişi bizden önce davranıp ateşin elindeki anahtarı alıp arabaya binip gittiler.

GİTTİLER
LAN ARABA GİTİİ
OHA RESMEN ÇALINDI ARABA
VE BİZ ATEŞLE MAL GİBİ ARKALARINDAN BAKIYORUZ

"Asel az önce benim arabam mı çalındı? Yoksa ben rüya mı görüyorum?"

"Ateş galiba sıçtık."

"Galiba ."

"Ateş mal gibi durup arabanın arkasından bakacağına polisi arasana."

"Haklısın."

Ateş bunu dedikten sonra polisleri aradı ve gelmelerini beklemeye başladık. Geldiklerinde Ateşle konuşup arabanın plakasını falan aldılar.

"Arabayı bulduğumuz zaman biz size haber veririz." Dedi hafif göbekli polis.

Ateş başıyla polisi onayladıktan sonra ikimizde mal gibi birbirimize bakıyorduk biri de çıkıp demiyordu ki baloya nasıl gideceksiniz.

Ateş elini cebine atıp telefonunu çıkarmak istediğinde cebinin boş olduğunu fark etti.

"Siktir." Dedi Ateş.
"Lan telefonumu hangi ara aldılar!"
"Puştlar."

Ateş o an o kadar komiktiki dayanamayıp gülmeye (iç ses:anırmaya diyecektin.) başladım.

Ateş bana mal mısın bakışı attıktan sonda o da gülmeye başladı. İkimiz de gözümüzden yaş gelene kadar bağıra bağıra güldük. Daha sonra ben sinirlerim bozulmuş ki ağlamaya başladım. Bir yandan ağlıyor bir yandan gülüyordum. Etraftakiler bize tuhaf bakışlar attığında gülmem daha da çok artıyordu. En sonunda açlıktan olsa gerek gözüm karardı.

Sonrasında hatırladığım tek şey belime sarılan kollardı.

•••
Bölüm sonu 💫
•••

Acaba o kol kime ait 🤔 Dünyanın en saçma hikayesini yazıyor olabilirim ama aklıma fikir gelmiyor ve sonu nereye gidecek bilmiyorum. Uzun yazmaya çalıştım ama olmadı ğskwğwjsğwjdğwnepwjs
Neyse yorumlarınızı bekliyorum🐾

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 05, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KIZIL KAFA & MAVİŞWhere stories live. Discover now