T A M A M L A N D I !
Yarım kalanların kitabı.
İllegal işlerle uğraşan bir gece klübü işletmecisine her gün begonvil çiçeklerinden yolladığınızı düşünün.
Begonvil: Bugün ki çiçeklerini aldın mı can içim?
Begonvil: Seni çok seviyorum.
Andaç: Ne çiçe...
Bölüm şarkısı: Beyonce, crazy in love * Haki yeşili gözlerinin rengindeki kadife ip askılı elbiseyi üzerime geçirdim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Halka küpelerimi kulağıma geçirdim, koyu yeşil bilekten bağlamalı topuklu ayakkabılarımı giydim. Aynada kendime baktığımda gayet güzel göründüğümü fark ettim. Makyaja başladığımda bunun aslında resmi ilk buluşmamız olacağının farkındaydım. Yüzüme önce baz sürdüm biraz bekledikten sonra fondöten ve kapatıcı geçtim. Elmacık kemiklerimi kontür ile belirginleştirdim. Göz kapağıma koyu yeşil siyah tonlarında far geçtim böylece mavi yeşil gözlerimin yeşil olduğu düşünülüyordu. Kirpiklerime rimel sürdüm, dudaklarıma ise hiçbir zaman sırıtmayacak bordo rujumu yedirdim. Saçlarımı maşalayıp salmıştım.
"Rabbim özene bezene yaratmış, maşallah!" dedim kendime bakarak ardından saate baktığımda sekiz olduğunu görmemle telefonumun çalması bir oldu.
"Dakik herif." dedim söylenerek ve telefonu açtım.
"Çıktım bile." dedim ve telefonu kapatıp hızla evden çıktım yanıma deri ceket almıştım ama giyme gereği duymadım hava çok sıcaktı zaten. Apartmandan çıktığımda arabasına yaslanmış yakışıklı bir birey buldum aa kimdi o? Müstakbel eşim!
Bugün onu her zaman gördüğüm gibi takım elbiseyle değildi, siyah üzerine yapışan kısa kollu bir tişört giymişti. Altında da siyah bir pantolon vardı. Beni baştan aşağı süzdüğünde bakışlarındaki beğeniyi yakaladım, yürüyüşüm dikleşti. Yanına vardığımda:
"Selam." dedi gergin bir şekilde. Ondan ayrılıp yüzüne baktıktan sonra gülümsedim.
"Çok yakışıklısın." dedim yürümekten hiç vazgeçmeden.
"Hoş görünüyorsun." dedi alayla, ardından arabanın kapısını benim için açtığında gülümsedim. "Centilmensinizde maşallah." dediğimde gülümsedi.
"İstediğinizi almak için ne güzel ilerliyorsunuz, maşallah." dedi kapıyı kapatırken gülüp. Şoför koltuğuna geçtiğinde onu izlemeye daldım.
"Kemerini bağla." dedi despot bir sesle. Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Bağlar mısın?" dedim onu düzelterek, o ise üzerime doğru eğilmişti, kemerimi bağladığında dudaklarımız çok yakındı, "Bence aşık olman hiç güç olmayacak." dedim titrek bir sesle.
"Senin çoktan aşık pozisyonda olman hiç iyi olmayacak." dedi o da fısıldayarak. Haki yeşili gözleri koyu yeşile dönmüştü. Gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında mekik dokuyordu. Ardından hızla geri çekildi:
"Bugün makyaj yapmışsın." dediğinde hızla başımı salladım.
"Özel bir gün." dediğimde kaşını kaldırdı. "Sevgilimin olacak adamla ilk resmi buluşmamız." dedim omuz silkerek.
"Çok eminsin." dedi başını iki yana sallayarak.
"Aslında çok emin değildim ama aramızdaki çekimi görmemek için gerizekalı olmak gerekiyor." dedikten sonra durup ona alayla baktım: "E bende gerizekalı değilim." deyip göz kırptığımda gözlerini kıstı.
"Ne zamandır?" diye sorduğunda gülümsedim.
"Dört senedir." dediğimde şaşırdığını saklasa da görmüştüm.
"Peki neden karşıma çıkmadın?" dedi sorgular tonda.
"Ah sana ulaşmak kolay mı sanıyorsun sen?" dedim sitemle.
"Çok uğraşmışsın." dedi kahkaha atarak.
"En yakın arkadaşımı yanında işe soktum." dediğimde aklına gelmiş gibi daha da kahkaha attı.
"Çok güzel gülüyorsun ya, düşüyorum ama ben." dedim ona aşık aşık bakarak. Bakışları bana döndüğünde,
"Çok açık sözlüsün." dedi ve önüne döndü.
"Güzel olduğumu biliyorum, yanına yakışıyorum yani haberin olsun." dedim ona iş atarak. "Zaten başka birini de alamazsın hayatına." diye ekledim sinirle.
