Psikolojik sorunlar

951 96 46
                                    


Evet bu bölümüde kahveli puding yiyerek yazıyom djdndj.

Ruggero

Caro gittiğinde yerimden çıkıcaktım ki karol bir anda koşarak yukarı çıktı ve beni fark etmedi. Banyoya girdiğinde kusma sesleri geldi.hızlıca yukarı çıktığımda ilaçları çıkardığını gördüm. Kusmayı bıraktığında Elleri titriyor, Boğazını tutmuş, gözünden yaşlar gelmiş bir şekilde olduğu yerde oturdu. Sesi kısılmış bir şekilde kendi kendine konuştu.

Karol: bundan nefret ediyorum.

Gözünü kapatıp boğazını tutmaya devam etti.

Ruggero: karol?

Bir anda gözlerini açıp bana döndü. Göz yaşlarını elinin tersiyle sildi.

Karol: sen burda ne arıyorsun?
Ruggero: konuyu değiştirmeye çalışma, ilaçları neden bilerek çıkarıyorsun.
Karol: ilaçlar? Bunu nerden biliyorsun?

Sesi hala kısıktı ve konuşurken acı çektiği belliydi. Yanına eğildim.

Ruggero: sen caroyla konuşurken kulak misafiri oldum, ama şimdi çok fazla konuşma tamam mı boğazın acıyor. Kısaca cevap ver onlar ne ilacı? Ne problemin var?
Karol: sonra daha detaylı anlatırım ama onlar sakinleştirici gibi bir şey.

Dediğine şaşırmıştım. Neden sakinleştiriciye ihtiyacı vardı ki. Bir elimle belini bir elimle kolunu tutarak onu kaldırdım.

Ruggero: gel bir doktora gidelim.
Karol: hayır, hayır gitmem ben o yere gitmem. Hayır, gitmem. Hayır.

Deli gibi ağlıyordu. Kolundaki elimi yüzüne koydum ve göz yaşlarını sildim.

Ruggero: karol girmek zorundayız.
Karol: hayır, ruggero hayır. Nolursun? Ruggero, hayır, hayır.

Kendini çekmeye çalışıyordu. Onu böyle görmek içimi parçalıyordu. Gitmemek için bana yalvarması içimi parçalıyordu. Ama yapmak zorundaydım. Bu onun sağlığı içindi. Kendime engel olamadım ve benimde gözümden yaşlar geldi.

Ruggero: bebeğim, yapma böyle. Lütfen. Bu senin sağlığın için gitmek zorundayız.
Karol: hayır, ruggero nolursun? Gitmeyelim lütfen, lütfen.

Kendimi onu bırakmamak için zor tutuyordum. Yalvarışlarının hepsi kalbime cam misali batıyordu.

Ruggero: üzgünüm bebeğim, istesende istemesende gidiyoruz.
Karol: hayır.

O hala inkar etsede onu çekiştirerek banyodan çıkarttım. Hala deli gibi ağlayıp inkar ediyordu. Karşımda romayı görmemizle olduğumuz yerde kaldık.

Roma: annemi benden almasınlar.
Ruggero: güzelim onu senden almıyacaklar.
Roma: hayır alıcaklar, annemin ilaçlarını arttırıp onu bitkin hale getiricekler ve annemin benimle konuşucak hali bile kalmayacak.

İkisinede şaşkınlıkla bakıyordum. Bunun ne olduğunu hemen öğrenmeliydim.

Ruggero: bebeğim sen odana geç biz hemen geliyoruz.

Karolu evden çıkartıp arabama bindirdim.

Ruggero: bu yüzden mi gitmek istemiyordun.

Kızarmış, şişmiş ve hala ağlayan yemyeşil gözlerini bana çevirdi.

Karol: ruggero lütfen gitmeyelim, lütfen
Ruggero: karol şunu tekrarlayıp durma, bu senin sağlığın için.

Yüzünü ellerimin arasına alıp şişmiş göz altlarını öptüm. Şaşırmıştı ama şuan bunu takıcak surumda değildi.

Ruggero: bu ilaçlar psikolojinle mi alakalı, fiziksel mi?
Karol: psikolaji

Arabayı çalıştırıp psikoloğa doğru sürmeye başladım. Hala ağlıyordu. Bu kadar ağlanıcak ne vardı. Onu anlamıyordum ve bu bana çok koyuyordu. Psikoloğa geldiğimizde arabadan indim ve karoluda indirip elimi beline koydum. Onu içeri doğru sürükledim. Biraz bekledikten sonra sıra karola geldi. Bana baktı. Başımı olumlu anlamda sallayıp gülümsedim. O da bana çok hafif gülümseyip içeri geçti.

Yarım saatten fazladır burda bekliyordum. Psikologun içerden çıkmasıyla anında ayağa kalktım.

Ruggero: ne sorunu var?
Psikolog: ilk başlarda psikolojik olarak mutlu olmaktan korkmaya başlamış, sonra bu hafif sinir krizlerine dönüşmüş. Bunun için sakinleştirici ilaçları verilmiş. Anlattığına göre küçük bir çocuğu varmış ve ona güzel anne olabilmek için, onunla vakit geçirebilmek için ilaçlarını almıyormuş.
Ruggero: p-peki, neden bu kadar ağladığını biliyor musunuz?
Psikolog: evet, herhangi bir psikolog ilaçlarını içmediğini öğrendiğinde ilaçların sayısını arttırır. O da bundan korkmuş. Bu sefer dahada halsizleşirdi.
Ruggero: teşekkürler
Psikolog: bir şey değil.

İçeriye girdim. Gözleri direk beni buldu. Konuşmadan ayağa kalktı ve çıkışa yürümeye başladı.

Ruggero: karol?

Takmadı ve yürümeye devam etti.

Ruggero: karol?!

Arabanın önüne kadar gelmiştik ve beni yine takmamıştı. Kolundan hafifçe çekip kendime döndürdüm.

Ruggero: karol dedim.
Karol: sana beni getirmemeni söylemiştim.
Ruggero: yapma böyle, iyiliğin için geldik buraya
Karol: kızımın yanında olamamak bana iyi gibi gelmiyor.
Ruggero: karol kızının yanında olucaksın, sana söz veriyorum.

Gözleri doldu. Bende ondan farklı değildim.

Karol: bu sözü tutacağına emin misin?
Ruggero: evet

Bir anda boynuma sımsıkı bir şekilde sarıldı. Bende ona sımsıkı bir şekilde sarıldım. Ayrılınca Arabaya binip eve geldik. Karol kapıdan girer girmez roma onun boynuna atladı. Hayran gözlerle onlara bakıyordum. Karol çok güzel bir anne, roma çok düşünceli bir çocuktu...

Little Do you Know (Finish)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ