0.5

404 76 0
                                    

[Aynı kağıdın arka ve ön yüzleri gibiyiz. Sonsuza kadar beraber; ama hiçbir zaman birbirini göremeyen...]

07.11.2019

JEON JUNGKOOK

Benim suçum yoktu değil mi?

O yanlış anlamıştı. Ben iyi niyetim ile gitmiştim.

Düşüncelerinden ayrılıp yatağımın yanındaki komidinin üstündeki telefonuma uzanıp Lalisa'ya mesaj attım.

Jjungkook: Lalisa buluşabilir miyiz?

Jjungkook : Lütfen

Jjungkook: **** parkına yarım saat sonra gelirsen sevinirim.

Hızlıca telefonumu kapatıp cebime sıkıştırdım. Yaklaşık 1 saattir hem ağlayıp hemde düşündüğüm yatağımdan kalktım.

Hızlıca merdivenlerden aşağı indim Taehyung televizyon izliyordu, tek yaptığı şey.

Hızlıca gözlerimi sildim ve kapıdan Taehyun'a seslendim.

''Çıkıyorum. ''

"Bu satte nereye gidiyorsun?

"Gelirim 1 saate"

Kafasını sallayıp geri filmine döndü.

Deri siyah ceketimi alıp evden çıktım.

Yürüyerek 15 dakikada gideceğim parka arabamla 5 dakikada geldim.
Arabamı da park edip indim. Boş olan banklardan birine oturdum.

Neden çağırdığımı söyleseydim asla gelmezdi.

Belki medajımı görmemiştir. Görmediği içinde gelmicektir.

Hızlıca cebimden telefonumu çıkarttım.
Mesajımı görmemişti.

Görmediğine göre haberi yoktu.

Ve gelmiyecekti. Boşuna umutlanıyordum.

Veya belki boşuna değildir.
Uyuyor olabilir
Telefonunu sessizce de almış olabilir.

"Beni ne için çağırdın?"

Duyduğum sesle irkildim. Sesin geldiği yöne dönünce Lalisa'yı görünce birden heyecanlanmıştım. Hemen ayağa kalkıp Lisa'nın karşısına geçtim.

"Lalisa özür dilerim. Gerçekten oraya düşündüğün şey için gitmedim."

Diyip aramızdaki mesafeyi biraz daha kısaltıp sarılmaya çalıştım.

"Dokunma bana Jungkook. Öpüyordun. Sen beni ekip onunla buluştun ve onu orada öptün. Ne yapıcaktın? Oradan ayrıldıktan sonra hiç bir şeyden haberi olmayan zavallı Lisa'nın yanına mı gidecektin? Sen onu seçtin Jungkook."

"Lisa beni bir dinle lütfen dinle lütfen. İnan bana düşündüğün gibi değil."

Yağmur daha da hızlanmıştı.

Kafasını eğdiğin de konuştu.

"Bitti"

Dedi kısık bir sesle. Belki ağlıyordu. Veya yağmur yüzüne gelmesin diye eğmişti.

Aniden arkasını dönüp yürümeye başladı. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Hızlıca göz yaşlarımı silip arkasından ilerleyip bileğini tuttum.
Bileğini tutmamla arkasına döndü.

"Lütfen"

Dedim ama o kafasını 'hayır' anlamında salladı. Tekrardan arkasına dönüp yürümeye başladı. İleride ki taksi durağına gidip bir taksiye binip gitti. Arkamda ki sokak lambasına yaslandım. Yavaşça aşşağı doğru kayıp yere oturdum. Ellerimle gözlerimi kapattım.

O gittmişti

Ve bir daha asla gelmiyecekti.

Beni bırakmıştı.

O anda Lalisa'nın kendine zarar verebileceği geldiğinde birden tırstım.
Kendine zarar verebilir miydi?

Hızlıca ayağa kalkıp arabama doğru ilerledim.

Arabaya binip Banpo köprüsüne sürdüm.
Oraya gideceğinden adım gibi emindim.

Köprüye geldiğimde arabadan indim.

Köprüde yavaşça ilerliyordum.

İleride bir kalabalık gördüğümde adımlarımı daha da hızlandırdım.

Umarım Lalisa değildir

Umarım kendine bir şey yapmamışsın

Kalabalığa yaklaştığımda Lalisa'nın çığlığı

Ve yanımdan içinde Lalisa'nın olduğu araba geçti.

O Kaçırılmıştı

Miamagi

to kidnapped | liskookWhere stories live. Discover now