1.3

211 55 6
                                    

01. 09. 2018

LALİSA MANOBAN

''Biraz hızlı ol Taehyung! Jungkook Gelmeden burayı düzenlemeliyiz.''

Ironman'li pastayı masaya bıraktı ve bana döndü.

''Hadi ama Lisa sen sadece orada dikilip bize emirler yağdırıyorsun ama sen hiç bir şey yapmıyorsun.''

Tam ağzımı açıp cevap verecekken kapı çaldı.

''Ahh geldi geldi. Tae senin yüzünden bir şeyler eksik gibi duruyor.''

Taehyung yanıma yaklaştı ve omzuma elini koydu. işaret parmağıyla pastayı gösterdi.

''Mumlar Lalisa. Mumları yakman gerekiyor.''

O anda tekrar zil çaldığında kapıyı açmadığım aklıma geldiğinde daha da telaşlanmıştım.

Mutfaktan Bayan Jeon çıkıp kapıya doğru yöneldi.

Ben pastanın tam karşısına Taehyung ve Bay Jeon'un arasına girdim.

''Taehyung sence ışıkları kapatmalı mıyız?''

Tae kulağına fısıldadığım soru karşısına bana döndü.

'Ciddi misin?' bakışları atarken ben sadece omuzlarımı kaldırmakla yetindim.

Sabah olabilirdi ama gelenek yerine getirilmelidir değil mi?

Jungkook'un evde olduğunu belirten küçük gülüşünü duyduğumda dahada heyecanlanmıştım. Taehyung bunu fark etmiş olcak ki kulağıma fısıldadı.

''Bu kadar heyecanlanmana gerek yok.''

''Ama ben Jungkook'un doğum gününü ilk defa kutluyorum.''

''İşte bende ondan bahsediyorum. Bu doğum günü farklı ve daha değerli olacak. çünki ilk defa sevgilisi doğum gününü kutluyor. ''

Ben şaşkınlıkla Taehyung'a döndüm.

''Benden önceki sevgilileri hiç kutlamadı mı?''

Taehyung'un yüzüne bir gülümseme yayıldı.

''Senden önce hiç sevgilisi olmadı ki.''

Ben heyecanımı düşürmeye çalışırken Taehyung bir kahkaha patlattı.

''Ucube. Bir bana baksın. Benim gibi olmadığı için kimse ona aşık olamıyor.''

O anda bir ses duyuldu.

''Taehyung?''

Jungkook'un ilk sesi daha sonra bedeni odada yer aldığında bir anda çığlığı bastım.

''İyi ki Doğdun Jungkoook!!''

Pastaya yaklaştı ve mumlarını üfledi.

Ben sevinçten alkışlarken o yanıma yaklaştı ve bana sarıldı.

''Teşekkür ederim''

Bende ona karşılık verdim.

''22. yaşın kutlu olsun.''

*

Jungkook'un yanına oturdum ve hediyemi ona uzattım.

''Ne gerek vardı Lalisa.''

''Hediyesiz doğum günü çocuğu olmaz.''

Hediyemi bacaklarının üstüne koydum.

''Hadi aç.''

to kidnapped | liskookWhere stories live. Discover now