1| istifa sorunsalı

3K 210 167
                                    

"gitmene izin vermek istemiyorum ama bunu izlemek için ayakta duramam,

bilmediğini istemiyorum ama sen benim aklımı okuyabiliyorsun."

- telepathic, starset

kim taehyung görmeyen gözlerle karşısındaki manzarayı izliyordu, panik ve anlam veremediği bir öfke içinde çağlıyordu. kulaklarında birkaç saat önce jimin'in ona söylediği sözler yankılanırken ilk defa hislerin ona ele geçirmesine izin vermişti.

"bay kim, ben daha fazla devam edemem. istifa ediyorum."

jimin'in güzel sesinden fütursuzca dökülen bu cümleler onu kaybetmiş gibi hissettirmişti. anlam veremiyordu, o mükemmel biriydi ve jimin onun mükemmelliğini tamamlayan yegane bir mücevherdi. şimdi ne olmuştu da gitmek istiyordu? onu bırakamayacağını hissediyordu, ona bunu hissettiren şeyi bilmiyordu ama jimin giderse bir şekilde eksik kalacağını biliyordu. kafasını odanın bir köşesinde duran aynaya çevirdi ve yansımasına bakarken tehlikeli bir şekilde sırıttı.

"gitmene, beni bırakmana izin vermeyeceğim park jimin."


☆ aynı günün sabahı

☆ aynı günün sabahı

Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.


"jimin! uyan." jimin abisinin sesiyle yatakta debelenmeyi bıraktı ve bir anda ne olduğu anlayamadan kendini yerde buldu.

"seni küçük salak! yine yere mi düştün? kalk hadi buzdolabı patronunun evine gideceksin daha."

"tamam hyung!" diye yorgunca seslendi, saat oldukça erkendi ve işe gitmeden önce hazırlanması için oldukça az bir vakti vardı. jimin sımsıkı dolandığı yorgandan kurtulmak için yerde bir süre savaştı ve başarılı olduğunda derin bir nefes aldı. gözleri duvardaki saati bulduğunda sabahın 6'sı olduğunu fark etti ve bıkkın bir nefes verdi.

"işte, gün başlıyor."

jimin, kim şirketler grubunun başındaki patron buzdolabı huysuz kim taehyung'un özel asistanıydı. görevi onun hayatını düzenli hale getirmek ve kolaylaştırmaktı, bunun için bir başkasının hayatını kendi hayatından bile önde tutuyordu. şimdi hazırlanırken aynadaki yansımasına baktı ve alayla gülümsedi. bazı zamanlar - tıpkı bu sabah olduğu gibi - bunun bir hata olduğunu düşünüyordu, onunla yıllarca çalışmış ve neredeyse onunla bir bütün haline gelmişti ve şimdi 30 yaşına varmışken bu işin kendisini yorduğunu düşünüyordu.

"jimin, şoför geldi! kahvaltını bile yapmadın daha." abisinin sitemli sesini duyunca gömleğinin yakasını düzeltti ve hızla banyodan çıktı.

"sorun değil hyung, sonra bir şeyler atıştırırım." abisi yoongi kıstığı minik gözleriyle ona oldukça tehditkar bir bakış attı.

"beni kandırmıyorsun değil mi?" jimin sevimlice gülümsedi ve abisine uzanıp kolunu sıvazladı.

telepathic hearts; vminDär berättelser lever. Upptäck nu