6 | geçmişin tozlu rafları

1.2K 142 42
                                    

"tenime yazılmışsın, elimden ne gelir
içime kazınmışsın, beynim kalbime yenilir." - raf, jabbar

☆ geçmişin tozlu rafları

taehyung yeniden, bir süredir hep kendini bulduğu o yerdeydi - jimin'in kapısının önünde

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

taehyung yeniden, bir süredir hep kendini bulduğu o yerdeydi - jimin'in kapısının önünde. aslında bakınca, teoride sevgilisinin ona bu kadar kızabileceğini düşünmemişti ama park jimin sürprizlerle dolu birisiydi. taehyung, kendisine ait olan hiçbir şeyi paylaşmayı sevmezdi. aynı zamanda her şeyin en iyisi onun olsun isterdi ve şimdi de istemsizce jimin'i de böyle sahipleniyor, ona dair her şeyin yalnızca kendisine ait olmasını istiyordu. içten içe bu düşüncenin onu daha öfkeli davranmaya ittiğini biliyordu ve üstelik artık hareketlerini kontrol de edemiyordu, jimin'i öptükten sonra tam bir aptal gibi davranmıştı.

genel olarak yaşananları analiz ettiğinde abisinin tavrı, onu pek de şaşırtmamıştı. hoseok, ilk gördüğü andan - daha doğrusu taehyung'un jimin'e karşı olan ilgisini hissettiği ilk andan itibaren gözlerini jimin'e dikmiş ve sadece kendisi için istemişti. bunu biliyor oluşu taehyung'u öfkelendirdi kafasını direksiyona yaslayıp sertçe vurdu,

"neden... neden... neden?"

dokuz sene öncesi, taehyung'un ofisi

"başkan kim, umm... bir misafiriniz var?"

sekreterinin sessizce çıkan sesiyle, taehyung incelediği dosyadan kafasını kaldırıp karşısında ürkekçe dikilen jimin'e baktı,

"neden ağzında geveliyorsun? sesli konuş ve kimin geldiğini söyle. ayrıca sekreter park, sana kaç kere dik durmanı söyleyeceğim? benim sekreterim iki büklüm duramaz." sert çıkan sesi, her an kaçmak ister gibi duran jimin'i daha da korkutunca iç çekti taehyung. bu küçükle daha çok işi vardı anlaşılan.

"emredersiniz başkan kim. misafiriniz, abiniz gelmiş efendim."

abiniz. bir kelime taehyung'un tüm keyfini kaçırmaya yetiyordu bile, onun etrafındaki varlığı sadece can sıkıntısına neden oluyordu ve damağında tat bırakan kekremsi bir hüzüne.

"gelsin içeri."

jimin onaylayarak kafasını salladı ve taehyung'un fark etmediğini düşündüğü titreyen ellerini sımsıkı yumruklar yaparak sert adımlarla kapıya adımladı. bu taehyung'u gülümsetmişti, onun ürkek küçük bir kuştan gerçek bir güce - güçlü bir insana dönüştürecekti. belki onun güzel melek kanatlarını şeytanın kanatlarıyla değiştirecekti ama bu küçük meleğin kalbini kendisinden başkasının kırıp dökmesine izin vermeyecekti. özellikle de, onu iş molalarında ağlatan sözde çalışanlarının. hepsinin haddini bildirecekti ve bunu bizzat dimdik bir şekilde özgüvenle duran güçlü jimin yapacaktı.

telepathic hearts; vminWhere stories live. Discover now