29.Bölüm

999 31 1
                                    


🍀🌺🍀🌺🍀🌺🍀

Meriç de fark etmişti onları, gülüşünü tebesüme dönüştürüp bana doğru gelerek elimi tuttu ve onlara doğru yürümeye başladık. Yaptığı hareketten dolayı şaşırmış olsam da bozuntuya vermeden arkasından yürümeye devam ettim. Tam karşılarına gelip durduk, Ayla yine o şeytani gözlerini dikmişti bana, 

Meriç fark etse de çok fazla takmadı. Aylanın babasına doğru bakarak gülümsedi. " abi... bu Azra... kız arkadaşım" bu adam ile tanıştırdığına göre baya önem verdiği biriydi. Aylanın babası bana bakarak kafasını hafif salladı. 

Meriç bu defa bana baktı. "Azra... Nihat abi... Aylanın babası... aynı zamanda yakın gördüğümüz aile dostumuz" bende tebesüm ederek kafamı hafif salladım. Elimi uzatmam  Meriç'in hoşuna gitmişti. 

Meriç tekrar Nihat beye  bakarak " Azra da bizimle yemeğe katılacak... sorun olur mu" evet deseler ne olurdu acaba ?

Nihat bey" hiç sorun olur mu Meriç... yabancı değil ki kız arkadaşın" babasının cevabından sonra Ayla bu defa atılmıştı. " yabancı olmasa da... iş hakkında konuşuyoruz... bize katılması doğru mu" Meriç'in sinirlendiğini sıkılan elimden anlıyordum.

sakinleştirmek için diğer elimi de koluna koydum. Elimi hissedince bana baktı, bende ona bakarak fısıltı ile " sakin ol... sorun değil ben giderim" bir süre gözlerime bakıp, tekrar Aylaya döndü. " bizde iş konuşmayız... hem Azra içinde iyi olur... sıkılmaz" Ayla fena bozulmuştu.

Nihat bey ortamın gerginleştiğini anlamıştı. Kızının koluna girerek" anlaştığımıza göre hadi yemeğe devam edelim" deyip Meriç'e göz kırparak içeri doğru gitmeye başladılar. Onların gidişinden sonra Meriç yeniden gülümseyerek bana baktı. " Bu evin hanımı olacaksın hala ben giderim diyorsun" 

buraya ne için geldiğimi bilseydi, böyle konuşmazdı herhalde, geliş nedenimi düşündükçe morelim bozuluyordu. Meriç üzüntümü görse de Ayladan dolayı olduğunu düşünmüştü  büyük ihtimal, 

bana doğru yaklaşıp, aramızda mesafe bırakmadı. Bir süre gözlerime tatlı tatlı bakıp, yanağıma ıslak bir öpücük bıraktı. Beni öpmesi ile gözlerim kapanıp açılmıştı. Gülümsemeye devam ederek elimi tekrar tuttu." hadi... yemek soğuyor" deyip salona doğru sürüklemeye başladı 

Stresli yemek faslından sonra Meriç ve Nihat bey oturma grubuna geçerek sohbet etmeye başladılar. Ben de daha fazla Ayla ile oturmamak için masadan kalkıp Meriç'lerin olduğu tarafa yürüdüm. 

sohbetlerini bölmek istememiştim, ama Meriç beni görünce susup bana bakarak gülümsedi. Elini bana uzatarak " gel canım" bende gülümseyerek elini tuttum. " ben aslında... odaya çıkacaktım da onu haber vermek için geldim" Meriç'in gülümsemesi solmuştu. 

Hemen ayağa kalkıp önümde durdu " neden... bir şey mi oldu... yoksa Ayla mı bir şey dedi" ben hayır anlamında kafamı iki yana salladım. Cevabımdan sonra elini yüzüme koyarak " yorgun musun" bu defa kafamı hafif aşağı yukarı salladım. 

Saçlarıma bir öpücük bıraktı" tamam dinlen sen" hafif kulağıma doğru eğilerek " bende katılacağım sana " deyip köz kırptı. Bende gülümseyerek karşılık verip bıraktım elini , yanından uzaklaşarak yukarı çıktım. 

Aradığım dosya için ilk olarak aklımda çalışma odası vardı, hemen oraya yöneltim, kısa bir aramadan sonra orada olmadığı anlaşılmıştı. Bu durum bozuk olan morelimi daha çok bozuyordu. Biraz da Meriç'in odasında arama yapacaktım.

Odaya doğru yürüyerek içeri girdim. Girişim ile şok olmuştum, Ayla Meriç'in yatağında uzanmış yastığına sarılmıştı. İçimde kabaran kıskançlık duygusunu bu defa bastırmayacaktım. Ona doğru sinirle yürüdüm.

AŞKIN İNTİKAM HALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin