Hastane

3.6K 217 178
                                    

Berke'den Devam

Bir hafta geçmişti. Eylül bir haftadır komada yatıyordu.

Yaşadığını sadece ben ve doktorlar biliyordu.

Tedavisi esnasında kimse bir şey öğrenmesin diye bize ait olan hastaneyi tadilat adı altında kapattırmıştım.

Eğer Eylül'ün yaşadığı duyulursa onu korumam çok zor olurdu.

Eylül'ün odasındaki kalp atışlarının bağlı olduğu makinenin ekranında değerler değişmeye başlayınca endişeyle "Biri buraya baksın!" diye bağırdım.

Doktor Ali Vefa hızlıca odaya girince odanın camına daha iyi görebilmek için yakınlaştım.

Doktor Ali Vefa birkaç şeyi kontrol ettikten sonra Eylül'ün göz kapaklarını eliyle araladı ve küçük bir el fenerini gözüne doğrulttu.

"Hasta uyandı. Normal odaya alabiliriz." diyen Doktor Demir ile derin bir nefes aldım.

Eylül'ün hasta yatağını odadan ittirerek çıkarmaları ile yanlarına gittim.

Eylül yarı baygın halde bir şeyler mırıldanıyordu.

Eylül normal odaya alınınca Doktor Ali Vefa'nın yanına gittim.

"Eylül nasıl?" diye sordum endişeyle.

"Değerleri normale döndü. Bir sıkıntı da gözükmüyor. Şimdi rahat olabilirsin diye ilaç enjekte ettik. Sonrasında sadece birkaç gün dinlenmesini tavsiye ediyorum." dedi Doktor Ali Vefa.

"Eve götürebilir miyim?" diye sordum.

"Evet ama iyice dinlenmesi lazım. Birde ilaçtan dolayı bilinci hafif kapalı olabilir ve saçmalayabilir." diyen Doktor Ali Vefa ile "O zaman hazırlanıp Eylül'ü eve götürüyorum. Daha önce dediğim gibi hastanede bakım var ve hiç böyle bir hastan olmadı." dedim.

Kafasıyla beni onaylayan Doktor Ali Vefa ile Eylül'ün odasına girdim.

"Nutella yiyen unicornlar aşkına senin ebeni genel eve kilitleyim." diyen Eylül ile ufak bir şok oldum. Doktor saçmalayabilir derken bundan bahsediyordu sanırım.

"Hadi gel eve gidiyoruz." dedim.

"Oha, beni fuhuş çetesine mi bağışlayacaksın! Organlarımı seviyorum Hakim Bey." diyen Eylül ile kahkaha attım.

"Ben İngiltere Prensesi ölümsüz ikinci Elizabeth'im. Benim karşımda gülemezsin."

Eylül'ün elinden tutup "Peki Prenses İkinci Elizabeth. Size lütfetsem benimle eve gelme nezaketinde bulunur musunuz?" diye sordum.

"Kocayı kaçmak en büyük hayalim hadi gidelim!"

İsimsizlerWhere stories live. Discover now