Yine bir ramazan ayı ve yine ben :) Yepyeni ve sıcacık bir aile hikayesiyle geldim bu defa. Umarım beğenirsiniz. Iyi okumalar. ♥♥♥
Aile apartmanında yaşamak...
Dışarıdan kulağa hoş gelebilir belki ama işin aslı hiç de öyle değildir. Dışı sizi, içi beni ve kaderdaşlarımı yakar. Hele de babanız benimki gibi 5 kardeş ise, bu iş tam bir işkencedir. Apartmanın her köşesinden bir çocuk fırlar mesela. Kapı ziliniz hiç susmaz. Markete gitmek için bile ahiret suali gibi, her soruya ayrı meram anlatıp dışarıya öyle çıkabilirsiniz. Çekirdek ailenizle dışarıda yemek yemeye, piknik yapmaya, ne bileyim deniz kenarına gitmek teklif dahi edilemez!
Babaannem Müberra, (65) babam Metin, (45) onun küçüğü amcam Mehmet, (43) büyük halam Meral, (40) küçük halam Müjgan (35) ve ailenin tekne kazıntısı, isyankar çocuğu küçük amcam Murat (28) ve ailelerinden oluşan oldukça geniş ailemle birlikte 3 katlı "ÖZKAYA APARTMANI" nda yaşıyoruz.
Yıllardır bütün aile fertlerinin yapmak isteyip de bir türlü cesaret edemediği şeyi, küçük amcam Murat ve onun eşi Nalan yengem yaparak, yaşadığımız aile apartmanını terketmesiyle boşalan daireye KİRALIK yazısını asmak için girdim. Balkona astıktan sonra, sıra salondaki büyük pencereye geldi. Pencereyi açıp koca afişin uçlarını bağladıktan sonra daldığımı, kafama gelen küçük taş sayesinde anladım. Neye uğradığımı şaşırıp aşağı baktığımda; başımın belası, babamın küçüğü olan Mehmet amcamın oğlu, Sedat'ın attığını anladım.
"Boşuna boşluğa falan dalma öyle, bu apartmandan ancak evlenirsen kurtulabilirsin! O da belki yani..." Benden üç yaş küçük olmasına rağmen, bana abimmiş gibi davranmasından nefret ediyordum. Sinirle, ayağımdaki terliği çıkardım. "Bittin oğlum sen!" diye haykırdıktan sonra bir hışımla terliği fırlattım. Hızlıca kenara çekildiği için, şıpıdık terliğim bir yabancının kafasına geldi ve kim olduğunu görmeden kendimi yere attım. Beni görmesinden ve olay çıkarmasından korkmuştum. Zira ben olsam, büyük olay çıkarırdım. Eğilip bükülerek pencereyi kapattıktan sonra karşı dairedeki evime girdim.
"Kızım, arkandan atlı mı kovaladı? Hayırdır, niye soluk soluğasın?" Yüzüme dikkatle baktıktan sonra alnımı işaret etti. "Başına ne oldu senin?" Aile apartmanımızın en büyük ferdi olan babam, en büyük çocuk olmanın verdiği sorumluluk yüzünden bu apartmandan kurtulmak istese de bir türlü cesaret edemiyordu. "Yok bir şey babacığım." Onu geçiştirmek için çabalarken kapı çaldı. Sedat'ın geldiğini düşünerek hızlıca kapıyı açtım ve elimi kaldırdım. "Sen hangi yüzle geldin bura-" Bir dakika, bir dakika! Karşımdaki, Sedat değildi.
Sarıdan hafif kumrala çalan saçları, yeşil gözleri ve benden hayli uzun boyuyla, karşımda dikilen bir yabancıdan başkası değildi. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda, alnındaki yara izi dikkatimi çekti. Ha birde, elindeki benim şıpıdık terliğim... Sedat yerine pekmezini akıttığım adam karşımda dikilirken, ne söyleyeceğimi bilemeden yutkundum. "Buyurun, sen kimsiniz?"
Arkamda beliren babam, karşımda dikilen yabancıya sorgular gözlerle baktı. "Buyurun, birine mi bakmıştınız?" Yabancı, elindeki terliği arkasına saklayarak gülümsedi. "Ben, kiralık daire ilanı için gelmiştim efendim." Babam büyük bir memnuniyetle kapıyı ardına kadar araladı. "İçeri geçin o zaman, bir kahve ikram edelim." Babam başıyla terlik dolabını işaret edince, pekmezini akıttığım yabancının önüne bir çift terlik iliştirdim. Elindeki terliği yavaşça ayakkabı dolabımızın üstüne bırakıp, bana yandan bir bakış attı. Babamla ikisi oturma odasına geçerken, annem eşarbını düzelterek yanıma geldi. "Kim geldi kızım?"
"Kiralık daire için gelmişler anne." Annem şaşırdığını belli eden cinsten bir ses tonuyla atıldı. "Bu kadar çabuk mu?" Onu başımla onaylarken, içeriden babamın sesi duyuldu. "Minel, bize iki orta şekerli kahve yapıver kızım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİLE APARTMANI
HumorHer şey; aslında bütün aile fertlerinin yapmak isteyip de yapamadığı, ailenin küçük oğlu Murat ve eşi Nalan'ın isyanıyla aile apartmanını terkedip, onların boşalttığı daireye yeni bir kiracının gelmesiyle başladı. Minel ve Kaan'ın sıcacık hikayesini...