Özel Bölüm-2 ~ YALANCI

273 37 14
                                    

Bugüne kadar size küçüklüğüm ile ilgili babam hakkında harika şeyler söyledim. Ancak bu kez farklı...

Bu olay gerçekleştiği zaman Rosie 7, ben ise 15 yaşındaydım.

Bir gün okuldan çıkmış eve geliyordum. Çeşitli kurslara da kaldığım için saat oldukça geç olmuştu. Ama buna alışkındım.

Baker Street'e varmak üzereyken biri ağızımı tuhaf kokan bir bez ile kapattı. Kurtulmak için çırpındım ancak çok geçmeden bayılmış olmalıyım.

Uyandığımda hiçbir şey göremiyordum. Gözlerim bağlıydı. Bağırmaya çalıştığımda da anladım ki ağzım da bağlıydı.

İki kişinin sesi geliyordu.

"Onun, Sherlock Holmes'ün kızı olduğuna emin misin?"

"Evet. Eminim."

"Sence bize elindeki kanıtları verecek mi?"

"Öyle yapmak zorunda. Yoksa bu durum küçük hanımefendi için hiç iyi olmaz."

"Sherlock Holmes'ü ara o zaman."

Benim uyandığımı fark edince telefonun hopallörünü açtılar.

Telefonu John açtı.

"Buyrun. Sherlock Holmes'ün telefonu. Kendisi şu anda evde değil ben yardımcı olayım."

"Sherly Holmes elimizde. Eğer hemen o Sherlock denen adam bize kanıtları getirmezse kızını öldürürüz."

Daha sonra telefonda uzaktan Sherlock'un sesi geldi.

"Bırakın onu!"

"Önce bize istediğimizi verin Bay Holmes."

"Hayır."

Bu seslerden sonra silah sesleri geldi.

Sherlock gözlerimi açtığında sesinin aslında telefondan gelmediğini anladım. Duvarlardan dolayı yankı yaptığı için sesinin telefondan geldiğini sanmışım.

Lestrade da buradaydı, adamları tutukluyordu.

Gözyaşları içinde şaşkın şaşkın bakınırken Sherlock bana bir "şok bahtaniyesi" verdi ve Lestrade'ın yanına gitti.

John'un sesi henüz kapanmamış telefondan duyulabiliyordu.

"Sherlock! Neredesiniz? Sherly iyi mi?"

Telefonu yerden aldım ve "Ben iyiyim John. Birazdan eve geliriz."deyip kapattım. Bunları öyle bir rahatlıkla söylemiştim ki duyan biri başıma bunların her gün geldiğini sanardı.

Sherlock bir süre sonra yanıma geldi.

"Afedersin. Bunu çözmeliydim. Bir şeyin yok ya?"

"Hayır, iyiyim. John çok telaşlanmış."

Sonra taksiye bindik. Takside Sherlock hiç konuşmamaya çalıştı.

"Baba? Onlar kimdi?"

"Suçlular."

"Bana bilmediğim bir şey söyle!"

Son cümlemi söylerken sesimi biraz yükseltmiştim. Sherlock biraz bana kızdı.

"Ne zamandan beri babana bağırıyorsun?"

"Ama..."

"Hayır küçük hanım. Eve gidene kadar konuşmayacağız. Bir sorun varsa evde çözebiliriz."

Bunun üzerine bir şey diyemedim. Ancak eve gidince de Sherlock yarın okula gitmek için erken kalkacağımı söyleyip beni yatağıma gönderdi.

Ama elbette onun sözünü dinleyeyip uyumadım. Zaten John ile o kadar yüksek sesle konuşuyorlardı ki uyumak mümkün değildi. Rosie ise erkenden uyumuştu.

Ben de John ve Sherlock'un konuşmalarına kulak kabarttım.

"Sherlock! Onların suçlu olduğunu ispatlamak için kızını tehlikeye mi attın?"

"Başka çarem yoktu John. Bu konuda asla yeterli kanıta sahip olamadım ama onlara kanıtların elimde olduğunu söyledim."

"Neden böyle yaptın? Sherly'i kaçıracaklarını düşünemedin mi?"

"Zaten tüm bunları Sherly'i kaçırsınlar diye yaptım. Bu planın bir parçasıydı. Bu sayede her şey açığa çıkmış olacaktı ki, öyle de oldu."

"Ya her şey kontrolden çıksaydı?"

"En kötü ne olabilirdi ki? Yakınlarındaydım."

"Sherly ölebilirdi!"

"Bu ihtimali düşünmek istemiyorum."

"Kendi kızını azılı suçluların önüne attın!"

"Evet. Ama..."

"Hayır Sherlock! Bunun bir açıklaması yok! Bir daha böyle bir şeyi sakın yapma! Berbat bir babasın!"

Sanırım John'un son dediği şey Sherlock'u kızdırdı ve sonrasında odalarına çekildiler.

Ama o gün sanki herkese karşı güvenimi yitirmiş gibi hissediyordum.

Beni tehlikeye atmış olması umrumda değildi. Bana yalan söylemişti. Üstelik sadece bu olay için değil, bana sürekli ve sürekli yalan söylüyordu. Herkese çok fazla yalan söylüyordu.

Yine de John kızdıktan sonra bir daha böyle bir şeyin başıma böyle bir şey gelmeyeceğini düşünmüştüm ama Sherlock birilerini yakalatabilsin diye 2 kez daha bu tarz şeyler yaşandı.

Sanırım güven sorunlarım o günden bu güne bu sebepten dolayı var...
_____________________________________

Bu özel bölüm Bjk11Bjk 'nin isteği sayesinde yazılmıştır. Beni bunu yazmaya teşvik ettiği için kendisine teşekkür ederim.

Medyadaki fotoğraf kitabın kapağı fark ettiyseniz. Çünkü kapak bölümünde çok küçük olduğu için üzerinde yazanlar görünmüyordu, ben de buraya da koymanın daha iyi olacğını düşündüm.

Bölümü beğenmiş olduğunuzu umuyorum. Devamı bir önceki bölümün kaldığı yerden devam edecek...

HolmesWhere stories live. Discover now