8. Bölüm: Berkay öldü mü?

318 223 64
                                    

Ağlasam dokunur musun gözyaşlarıma
Masum bi öpücük kondurabilir misin alnıma geçirebilir misin ellerini saçlarıma

Seni seviyorum diyebilir misin
Bu 2 kelimeyi benimseyebilir misin
Yaram kanıyor be çocuk
Ellerimi tutabilir misin

Nefesim diyorum sana
Aşkım desen bana
Çok mu zor gelirdi
Bitanem desen bana

Yaralı Kalbim kanıyor
Dilim yok gözlerim konuşuyor
Bu bizim bebeğimiz
Gözlerim kan ağlıyor
(Rüya Akkay)

LEVAMİ-8. Bölüm: Berkay öldü mü?

(Hayal'in ağzından)

Ne yapacağımı bilmiyorum, nereye gideceğimi bilmiyorum. Kime güvenip kime güvenmeyecegimi bilmiyorum. Babam ,üvey annem derken şimdi de Berkay bana nasıl yapar bunu nasıl inkar eder? Biz birlikte olduk. Acaba tüm derdi benle birlikte olmak mıydı? Sonra hamile olduğumu öğrendi ve şimdide inkar ediyor ama kabullenecek. Bu bebek ikimizin bebeği, bizim bebeğimiz. Asla aldırmayacagim. Tam mutlu oldum derken kader yine yaptı yapacağını. Hayatla bi yarış içindeyim mağlup geleceğimi bile bile yarışıyorum bu hayatla ama pes etmeyeceğim. Çünkü kazanmayan değil, pes eden kaybeder ve şimdi buraya kadar gelmişken asla geri dönemem. Dönüşüm muhteşem olacak.

Telefonumun alacaklı gibi çalma sesiyle dalmış olduğum düşüncelerden sıyrıldım. Arayan Kağan'dı.
"Neden açmıyorsun telefonunu kızım bu 3. çalışım. "diye haykırdı ne ara üç kere aramıştı?

"Açtım işte ne oldu söyle. "dedim çok uzatmak istemeyerek.


Uzun bir şekilde nefes alıp;
"Berkay yok... kayıp." dedi.

Bu ne demeye çalışıyordu? Nasıl Berkay kaybolabilirdi? Bizi bir araya getirmek için mi çabalıyordu yoksa? Hayır öyle olsaydı bu kadar ciddi tavıra bürünmezdi. Endişe içinde;
"Nasıl yok, nasıl kayıp?" dedim.
Uzun bir sessizlik oluştu. Sanırım ne söyleyeceğini düşünüyordu. Sinirli bir şekilde:
"Bilmiyoruz sen çıktıktan 10 dk sonra o da çıktı ve arabayı alıp gitti. Defalarca aradım ama cevap vermedi.  Bende kafasını dinlemek için bir yere gitmiş olacağını düşünüp tanıdığı herkesi aradım fakat olumsuz yanıt aldım." dedi.

Duyduklarımı hazmetmek biraz zaman aldı. Hala şaşkındım. Bana sinirlenip mi çıkmıştı? Şimdi nerdeydi acaba?

Kağan'ın daha fazla endişelenmesini istemiyordum bu yüzden sakin ama içten kendimi parçalayan bir şekilde;

"Tamam sen sakin ol. Kafasını dağıtmak istemiştir. Haber verir bize. Koca çocuk kaybolacak değil yaa. " dedim ve ne olduğunu anlamadan telefonu suratıma kapattı.

Burda oturarak da bir şey kazanamazdım.

Bir şeyler düşünmem lazımdı. Berkay'ı bulmam lazımdı...

Ne yapacağımı bilmeyerek telefonumu elime aldım. Telefonumdan Berkay'ın adını bulup aramaya bastım fakat ulaşılamıyordu.

En iyisi Berkay'ın evine gidip Kaan ve Kayra ile birlikte Berkay'ı arayabilirdik. Ayağa kalktığımda ise bankın yan tarafı boştu. Az önceki çocuk nereye kaybolmuştu ki? ne ara gitmişti? Tabi kendi dertlerimle ilgileceğim diye çocuğa zaman ayıramamıştım. O da beni rahatsız etmeyip gitmiş olmalı.

Neyse diyerek yürümeye başladım. Issız, sessiz bi yolda yürüyordum. Sanki bir anda  çok derinlerden tuhaf sesler duyar gibi oldum ama psikolojiksel bir şey olduğunu düşünerek yürümeye devam ettim.

|Levami| ~düzenleniyor!Donde viven las historias. Descúbrelo ahora