Bölüm 4

39K 4.2K 1K
                                    

Çeviri: Tookira

Chanyeol aklını toparladığında, Baekhyun'un önceki geceki teklifini tekrar değerlendirdi. Baekhyun'un kendisini ifade etmemesi kendi hatasıydı evet, ama hepsi uykusuzluğu yüzündendi. Sonunda kocasını dinlemeye karar verdi. Chanyeol, Baekhyun'un kapalı ve kilitli kapısını tıklattı.

"Baek, orada olduğunu biliyorum. Kapıyı aç." Bir dakika sonra Chanyeol yeniden kapıyı tıklattı. "Baekhyun, kapıyı aç. Burada dikilip vakit kaybediyorum. Konuşmamız gerek." Az sonra Baekhyun kapıyı açtı. Gidip masasına oturdu ve Chanyeol'a arkasını döndü. Baekhyun'un omuzuna ellerini koyup O'na eğilene kadar ikisi de konuşmadı.

"Baek.." dedi yumuşakça. "Biliyorsun, beni görmemezlikten gelmenden hoşlanmıyorum."

Baekhyun başını çevirip üzgün ve sinirli bir bakış attı. "Ama umursadığımda, dramatikleştirmiş oluyorum değil mi?"

O anda, Chanyeol önceki gece kendini tutmadığı için pişman oldu. Çok farklı olduklarını biliyordu. Baekhyun kendini gerek jest mimiklerle, gerek konuşarak ifade etmeyi terchih ederdi.Kendisi ise sakin kalmayı. Ama Chanyeol bazen Baekhyun'u Baekhyun yapan şeyleri unutabiliyordu. Ve bazen bunları aşağılayarak, eşini çok üzüyordu.

Yüzünde sakin bir ifadeyle, Chanyeol, Baekhyun'un sandalyesini çevirdi ve onu ayağa kaldırmak istedi.

Baekhyun karşı koyduğunda, Chanyeol biraz daha güçlü çekerek onu kaldırdı. Kollarını etrafında dolayarak "Öyle demek istemedim." Dedi. Yavaşça salınarak, Chanyeol devam etti. "Üzgünüm Baek."

Baekhyun'un kollarını kıpırdatıp parmak uçlarıyla Chanyeol'un göğsüne dokunması ve kollarını beline dolaması uzun zaman aldı. "Sende bir haller vardı Yeol..."

Chanyeol dudaklarını birbirine bastırdı. Bugünlerde biraz garip olduğunun kendisinde farkındaydı. Bunu sebebi uykusuzluk ve çok çalışmaktı. Biliyordu bunun zararını yanlızca kendisi ve vücudu görmemişti. Eşi ile ilişkisi de zarar görmüştü. "Biliyorum. Üzgünüm."

Chanyeol a göre özür dilemekten başka yapacak birşey yoktu. Söz veremezdi. Eve erken gelmek, işten erken çıkmak veya daha fazla uyumak için söz veremezdi. Bunun gibi sözler çok saçmaydı çünkü sözünü tutup tutamayacağını bile bilmiyordu. Boş sözler vereceğine, vermemek daha iyiydi.

Oda bu kadar sessiz veya Chanyeol bu kadar iyi bir dinleyici olmasaydı, Baekhyun'un burun çekişi asla duyulmazdı. Yüzüne bakmaya çalıştığında, Baekhyun daha da sıkı sarıldı ve yüzünü Chanyeol'un göğsüne bastırıp onu görmesini engelledi. Chanyeol bir süre öylece durdu. Sonra Baekhyun 'un başının üzerine bir öpücük kondurdu. "Seni susturmamalıydım." Diye itiraf etti. "Yanlızca yardım etmeye çalışıyordun."

Bir anlık sessizlikten sonra Baekhyun başını kaldırdı. "Seni düşünüyorum. Bunu biliyorsun değil mi?" Chanyeol başını salladı. "Bazen, bu evi almanın hata olduğunu düşünüyorum. Suçlu hissediyorun Yeol..." Baekhyun'un sesi çatlamıştı. "Hepsini benim için yaptın ve şimdi böylesin. Ben-"

Chanyeol sert bakışlarla sözünü kesti. "Kes şunu. Ortada suçlu hissedecek birşey yok. Seni seviyorum. Bunu senin için yapıyorum. Bunun seninle ilgisi yok. Hepsi iş yüzünden kendini suçlama." "Ama eğer şehirden bir ev alsaydık-" "Aynı şey olurdu." Dedi Chanyeol. "Hala bu kadar işim olurdu ve hergün saçma günlük işlerle uğraşmak zorunda kalırdım. Üstelik,sen de kitabına konsantre olmak için ihtiyacın olan sessiz ortamı bulamazdın. Şuan üzerinde çalıştığının ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Bu senin çıkış romanın, dalganlığa gelmemeli. Burada olmamızın sebebi de bu. Bu yüzden sessiz bir yer tercih ettim. Bunu senin için yaptım ve ev baktığımız zamana geri dönebilseydik, hiçbirşeyi değiştirmezdim. Çünkü sana bu evin sözünü verdim ve aldım. Burası bizim şehirden uzak cennetimiz Baek."

-----------

10080Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin