Bölüm 10

32.1K 3.7K 2.7K
                                    

Çeviri: Tookira (beni instagram da followlayabilirsiniz ve mesaj atarak ulaşabilirsiniz! @tookira iyi okumalar! )

0:00:01

Chanyeol kısa bir zaman boyunca yaşadığı evin önünde durdu. Tutması gereken sözleri ve paylaştıkları hayalleri hatırladı. Geçmişteki şeyler ona tozlu geliyordu.Çünkü bunları aylardır düşünmemişti. Kendini toplayıp elini kaldırdı ve kapıyı çaldı. Kapının Baekhyun tarafından açılmasını beklemişti, ama kapıyı açan yakında eski eşi olacak kişi değildi.

"Merhaba."

Genç, temiz yüzlü bir kız kapıyı gülümseyerek açtı. "Merhaba."ufak bir duraksamadan sonra, "Sanırım sen Chanyeol sun." dedi.

"Evet" Chanyeol başını sallayarak.

"Hadi içeri gel." içeriye bir adım atarak. Chanyeol içeri girince, kız ardından kapıyı kapattı. "Bu arada, ben Luna."

"Tanıştığıma memnun oldum." dedi Chanyeol kıza elini uzatarak.

"Teşekkürler!" dedi kız el sıkışırken. "Baekhyun az sonra burada olur." Sonra daha yumuşak ve üzgün bir ifadeyle, "O da seni bekliyordu." dedi.

Duydukları Chanyeol'un canını yakıyordu ama yapacak bir şey yoktu. Boşanma dilekçesi vermişti ve Baekhyun'un 2 hafta önce öğrendiğini biliyordu. Tabii ki onu bekliyor olacaktı. Evin girişinde beklerken, Baekhyun'un nasıl tepki vereceğini endişeli bir şekilde bekledi. Baekhyun'un ona bağırdığını, çığlık attığını, gözlerinin dolduğunu hayal etti.

Ama hayal ettikleri olmadı. Merdivenlere baktığında Baekhyun'un inişini gördü. Chanyeol eskiden kalbini durduran - hatta şuanda da durdurmuştu - Baekhyun'un gülümsemesini yakaladı. Chanyeol orada dikilmeye devam etti. Kalbi Baekhyun tarafından durdurulmuştu. Silkinerek, Chanyeol onu yavaşça selamladı. "Merhaba."

Kocasına yürürken Baekhyun kollarını açtı. Chanyeol'un hamle yapmasını beklemeden ona sarıldı. "Selam dev çocuk."

Chanyeol'un dudakları gerildi. Artık 'dev çocuk' denilmesini istemiyordu. Aklına geri gelmesini istemediği şeyleri getiriyordu. " Artık beni öyle çağırma, Baek."

Baekhyun ağzını yavaşça açarak, anlayışla başını salladı. "Üzgünüm." dedi gülerek. "Boşanıyor olduğumuzu unuttum tabii." Chanyeol'un omzuna hafifçe dokunarak. Topukları üzerinde dönerek parmaklarını şaklattı. "Hadi oturma odasına geçelim. Olur mu? Luna, Chanyeol'a çay yapabilir misin? Ben su alacağım."

"Limon istiyor usun Baek?" diye sordu kız.

"Hayır, sade olsun."

"Pekala." dilini şaklatıp mutfağa yöneldi. Chanyeol onun gidişini izledi. Baekhyun'la ilişkisini merak ediyordu. Aklında Kyungsoo'nun söyledikleri yankılandı. Belkide Baekhyun da Chanyeol'un bulduğu gibi birini bulmuştu. Ona daha uygun olacak birini.

Oturunca, Chanyeol Baekhyun'un yüzünü inceledi. "Birazcık... yorgun görünüyorsun. İyi uyudun mu?"

Baekhyun'un gülümseyerek cevap vermesi birkaç saniyesini aldı. "Çok çalışıyorum. O kadar."

"Peki." Chanyeol getirdiği çantayı açmadan önce nefes aldı. "Bildiğin gibi, sana imzalanacak şeyler getirdim."

"Tabii."

"Uzun sürmeyecek."

"Biliyorum."

"Bunu senin için mümkün olduğunca acısız yapmaya çalışıyorum, Baek."

Baekhyun yavaşça güldü. "Asla acısız olmayacak."

Chanyeol Baekhyun'un gözlerine baktı. "Üzgünüm..."

"Ben iyiyim..."

Bu karamsar havaya dayanamayarak, Chanyeol devam etti. Tüm kağıtları çıkardı ve sehpanın üzerinden yanında oturan kişiye, Baekhyun'a kaydırdı. Chanyeol'un fark ettiği kadarıyla Baekhyun yavaş hareket ediyordu. Ama bunun kağıtlardaki gerçekle yüzleşmeyi geciktirmek için olduğunu düşündü.

Baekhyun kağıtları eline alıp incelerken, Chanyeol konuşmaya başladı. " Böylece, bunun ikimizin de istediği olduğunu kabul etmiş oluyorsun. Ayrıca mahkeme ve toplantılara da katılacağın anlamına geliyor. Orada her şeyi nasıl paylaşacağımızı görüşeceğiz. Ama Baek, evi... bu evi sana bırakacağım.Sana söz veriyorum."

"Söz veriyorsun?"

"Evet."

"Bana evlilik yemini de etmiştin." dedi Baekhyun yumuşak, hayaletimsi bir fısıltıyla. "Ama şimdi buradayız." Kocasının üzerine düşünmesini istemeyerek, konuyu değiştirdi. "Nereyi imzalıyorum?"

"Sayfanın altını." dedi Chanyeol. Cebine uzandı. "Kaleme ihtiyacın var mı?"

"Evet."

Chanyeol kalemi verirken parmakları birbirine değdiğinde, Baekhyun'un vücut ısısını hissetti. "Üşüyor musun?"

"Hayır, iyiyim."

"Ama ellerin genelde soğuk olmazdı. Sıcak olurlardı."

"Hatırladığına sevindim."

Bir dakika geçti, Baekhyun kalemi tutuyordu ama hiç oynatmamıştı. "Baek-"

"Hey, Chanyeol." dedi Baekhyun parıldayarak gülümseyip. Bu gülüş Chanyeol'a üniversite günlerini hatırlatmıştı. " Sana bir şey sorabilir miyim?"

Baekhyun'un ne yapacağını bilerek, Chanyeol başını salladı. "Tabii, ne istersen."

Bekhyun söylemeden önce Chanyeol'un bakışlarını yakaladı. "Lütfen bir hafta benimle kal."

"Baek-"

"Chanyeol lütfen."

"Yapamam."

"Neden, Yeol?"

"Kyungsoo yüzünden."

Baekyun nefesini tuttu. Kyungsoo'yu biliyordu. Chanyeol'un telefonlarını açan kişiydi. Baekhyun göğsüne saplanan acıyı engelleyemedi. "Yanlızca bir hafta..."

"Bir hafta çok uzun bir süre."

"Neredeyse 4 senedir evliyiz Yeol." dedi Baekhyun buruk bir gülümsemeyle. "Senden tek istediğim ise bir hafta..."

ÇEVİRMEN NOTU: Merhaba arkadaşlar! Öncelikle 1k görüntülenmeye yaklaştık sayılır bunun için çok teşekkür ederim. Umarım okurken keyif alıyorsunuzdur. Bölümlerin kısa ve uzun vakit aralıklarıyla gelmesinden dolayı üzgünüm . Lise öğrencisiyim ve ders çalışmam da gerek :D Ayrıca çeviri işi gerçekten vakit alıyor. Çok konuştum sanırım :DD Tekrar teşekkür ederiim en kısa zamanda yine bölüm yüklemeye çalışacağım^^

10080Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin