Fourth Flower

168 35 13
                                    

Hüznünü narince yansıtan karanfillerden kırçıllı olanından bir demet yaparak karşımdaki hüzünlü çocuğa verdim.

"Yine de düşüncenizden emin değilseniz ani karar vermemenizi öneririm."

Kafasını iki yana salladı ve demeti elimden aldı

"İçimdeki sese ayak uydurmaya karar verdim."

Hafifçe bir gülümseme gönderdikten sonra çiçeklerime göz attı.

"Bu, buraya son gelişimdi sanırım. Kendine iyi bak, Çiçek Çocuk."

Tamam, bu kalbimi paramparça eden bir cümleydi. Yine de hafifçe gülümseyerek dolan gözlerimi gizlemeye çalıştım.

"Siz de kendinize iyi bakın, umarım hep mutlu olursunuz."

"Sen de öyle."

Çan sesi boş dükkanda yankılandığında omuzlarımı düşürdüm. Gerçekten aptalın tekiydim. Sevgilisiyle ayrılıyordu ve benim tek düşündüğüm şey bir daha çiçekçime gelmeyecek olmasıydı. Kendi kendime ne zaman bu kadar aciz olduğumu sorguladığım sırada kapıda gördüğüm  Kun hyung ve Yangyang ile burukça gülümsedim. Gitmeyeceklerini zaten biliyordum.

"Ee yani meşhur çocuk bu huh?"

"Sanırım onu bir daha görmeyeceğim."

 Kun hyung şaşırarak yanıma oturdu, Yangyang ise sessizce olayı anlamaya çalışıyordu

"Neden ki?"

"Sevgilisinden ayırlacakmış, buraya son gelişi olduğunu söyledi."

Yangyang garip bir sesle karşıma geçti

"Aaah, sen müşterine mi..."

 Kun hyung, onu susturup yanına çektiğinde gülmeden edemedim. Aslında oldukça sevimli bir çocuktu, bu kadar aciz olmasaydım tabii.

"Bu arada Dejun, Yukhei'nin o koca kıçıyla merdivenden yuvarlanıp kolunu kırdığını biliyor muydun?"

Yukhei'yi o görüntüyle hayal etmek istemsiz kahkaha atmama sebep olmuştu

"Aman tanrım, bir devin yıkılışı..."

Yangyang bile buna güldüğünde Yukhei'yi onun da tanıdığını anlamıştım.

"Bir ara yanına uğrasan iyi edersin, en son 'o lanet çocuk çiçeklerinin gövdesi kırılsa benden daha çok ilgi gösterir' diyerek ağlıyordu."

Yuhkei ile pek konuşmuşluğumuz yoktu ama enerjik ve arkadaş canlısı biriydi. Sanırım bu yüzden benim gibi birine bile sitem edebiliyordu.

"Bugün gidebiliriz hyung, hatta bekle... Onun için orkide hazırlayayım."

Ayağa kalkıp Yangyang'ı dürttüm

"Yardım etmek ister misin?"

Hevesle ayaklandığında gülümsedim. Nasıl olsa sürekli acınası halde olacaktım, en azından bugün biraz iyi bir arkadaş olsam fena olmazdı. Yangyang'ın seçtiği orkidelerden bir demet hazırlayıp bir de kurdele bağladığımda hasta ziyaretine hazırdım.

Dükkanımın anahtarını alıp kapıyı yavaşça çektim, kapıyı kitlerken camımdan yansıyan görüntü beni şaşırtmıştı. Kungahng'ın karanfilleri önündeki kıza bırakıp arkasını dönerek uzaklaşmasına şahit olan gözlerim mutluluktan mı yoksa onu bir daha göremeyeceğim için mi yaşarıyordu emin değildim.

Flower Boy |Xiaodery|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin