1.3

2.5K 167 228
                                    

Yazar'dan

Genç kız sabaha kadar kara göl'ün önünde oturmuştu.

Parmakları soğuktan uyuşmuştu. Göz altları çökmüştü. Bir gece de yaşlanmıştı adeta.

Neden bu kadar kötü hissettiğine emin olamıyordu.

Dışardan bakılınca güzel ve havalı olan hayatı içerisinde fırtınalar kopmasını sağlıyordu.

Bir o kadar güçlü olup bir o kadar güçsüz olan genç kız bu yüzden kendinden nefret ediyordu.

Yattığı yerden doğrulmaya çalıştı genç kız ama kafası bile kalkmadı.

Sanki bedeni yere yapışmış gibiydi, kalkamıyordu.

Bir kez daha denedi genç kız. Yine yapamayınca olduğu yerde yatmaya devam etti.

Bu sırada okulun her yerinde arkadaşını arayan üçlü ayrılmaya karar verdiler.

Euphomia söğüt'e, fleamont kara göl'e, septimus'da kütüphane'ye gitti.

Kara göl'e yakınlaşan öğlan yerde yatan bedenle daha hızlı koştu.

Genç kızın yanına oturduğunda elleriyle soğuktan buz tutmuş olan yüzünü avuçladı.

"Elena!"

Gözlerini açan kız gülümsemeye çalıştı, çalışmasıyla kaldı zaten...

"Merlinin sakalı! Elena dışarda uyurken ne düşünüyordun."

Genç kızı kucağına alan oğlan bir an kızın gerçekten donup donmadığını düşündü.

Ama genç kızın ağzından çıkan kelimelerle hâla iyi olduğunu anladı.

"Flea..."

"Gerçekten anlamıyorum elena! Eğer ölmek istiyorsan daha farklı yollar deneyebilirsin!"

Endişesiyle korkusu birleşmiş olan genç oğlan gryffindor ortak salonuna girdi.

Şöminenin önünde oturanları kaldırdığında genç kızı hemen oraya yatırdı.

Gryffindor ortak salonunda olanlar genç kızın başına toplandığında hepsi korkmuştu.

Hepsi bir an da öldüğünü düşündü.

"O iyi mi?"

Endişe ve merak içeren sorusuna flea kafa salladı.

"Öyle.. öyle olmak zorunda."

Her şeyden çok değer verdiği genç kıza baktı oğlan.

Saçlarını elleriyle karıştırıp kendini geriye attı. Etraftakiler dağılmaya başlayınca içeri diğer arkadaşları girdi.

Euphomia genç kızı görünce göz yaşlarına boğuldu. Üzüntü ve ya kızgınlık içeren bir ağlama değildi.

Rahatlamanın verdiği bir ağlamaydı.

Fleamont ayağa kalkarak euphomi'yı kolları arasına aldı.

İçi acımıştı genç oğlanın. Kızı ağlarken görmek onu da üzmüştü.

Evet elena'ya değer veriyordu, evet septimus'a değer veriyordu ama başından beri euphomia'ya farklıydı.

Bakışları, davranışları, hepsi farklıydı.

Genç kız sıcaklığın vermiş olduğu etkiyle kendine geldi.

Soğuktan donan bedeni yavaş yavaş eski haline döndü.

𝐒𝐓𝐎𝐍𝐄 𝐇𝐄𝐀𝐑𝐓 < 𝐓𝐌𝐑Where stories live. Discover now