2.7

2K 186 92
                                    

Yazar'dan

Genç kız kütüphane'nin yasak bölümünden çıkmış dinlenmek için odasına çıkmaya karar vermişti.

Dalgın dalgın geniş ve büyük koridorda ilerlerken sol tarafa dönen genç oğlanı gördü genç kız.

Bir an da konuşmaya karar veren genç kız peşinden gitmeye karar verdi.

Durması için arkasından seslendi genç kız.

"Tom!"

Duymasına rağmen durmayan genç oğlan daha da hızlandı.

Genç kızla konuşmak istemiyordu.

Genç oğlanın kendisinden kaçtığını fark etti genç kız.

"Marvolo!"

Diyerek tekrar seslendi genç kız.

Genç oğlana yetiştiğinde kolundan tutup durdurdu.

"Ben den kaçma artık marvolo!"

Genç oğlan kolunu sinirle çekti.

"Aklımı karıştırmayı kes artık amaris!"

İki genç birbirine bakarken genç kızın ağzından sadece bir kelime çıkabildi.

"Ne?"

"Her zaman ki gibi ucubeliğini yapıp söğüt de veya o vahşi at adam arkadaşlarınla takılsana! Yolumdan çekil!"

Genç kız olduğu yere sabitlenmişti adeta.

Hareket edemiyordu. Ya da ağzını açıp bir şeyler diyemiyordu.

Genç oğlan en nefret dolu bakışlarını sunarak ordan ayrıldı. Kendine gelen genç kız elini duvara yaslayarak dengede kaldı.

Bunu beklemiyordu.

Onca şeyden sonra bunu beklemiyordu.

Elinin tersiyle dolan gözlerini sildi genç kız.

Neyi yanlış yaptığını sorguladı, kendini sorguladı genç kız...

Bazı şeylerin ters gittiğini anladığında kendini sorgulamayı bıraktı.

Sorunun nedenini bulmak istedi genç kız.

Ya da genç oğlanın kendisinden uzaklaşmasına dayanamayacağını düşündüğü için de bulmak istedi genç kız.

Bu yüzden genç oğlanın gittiği yerden gitmeye başladı.

...

Elena Amaris Grindewald'dan

Tom'un kızlar tualteine girdiğini gördüğümde tek kaşımı kaldırdım.

Bir kaç dakika sonra nedenini anlayınca peşinden girdim.

Sırlar odasına giricekti.

Tom'un atladığını gördükten sonra içeri girdim. Yaklaşık bir dakika sonra ben de peşinden atladım.

Sessiz olsam da içimde tom'un beni fark ettiği hissi vardı.

Belki de öldürmek için basilisk'in yanına çekiyordur.

Olası bir durum.

Çatal dilinde kapıya konuştuğunda ilk zamanlarda olduğu gibi tüylerim diken diken oldu.

Peşinden ben de girdiğimde biraz ileride öylece durduğunu fark ettim.

Beni fark etmişti.

"Seni öldürmemem için bir sebel söyle!"

Asasını doğrultarak bana döndüğünde sırıttım.

Gülmek için yanlış yer ve zaman olsada tom'la uğraşmak için bulduğum her fırsatı değerlendirmeliydim.

"Çünkü beni seviyorsun."

Dedim ve omuz silktim.

Bunun evrende olan olasılığını düşünürken boşlukta kayboluyorsunuz.

Tom'un çenesi kasıldığında keyfim yerine gelmişti. Nerdeyse bir kaç dakika önce dediklerini unutabilirdim(!)

"Kendini kandırıyosun."

Dedi ve gülümsedi. Bu rolleri değiştirdiğimiz anlamına geliyordu.

Madem rolleri değiştirdik devam edelim!

"Neden beni sevdiğini kabul etmiyorsun marvolo."

Dedim tom'un konuşma tarzını taklit ederek.

Bugün burdan sapa sağlam çıkarsam bana hiç bir şey olmaz!

"Sen delirmişsin amaris!"

Dedi benim konuşma tarzımı taklit ederek.

"Sorunun ne senin! Nasıl olurda birden bire beni kendinden uzaklaştırmaya çalışırsın!"

Daha fazla oyun oynamanın anlamı yoktu.

Tom asasını indirip cübbesinin içine koydu.

"Çünkü senden nefret ediyorum."

Dedi ve omuz silkti. Aynı zaman da oldukça sakindi. Bu tür zamanlarda görülebilcek bir şey değildi.

"Nefret ettsen iyi davranmazdın!"

Dedim sona doğru kısılan sesimle.

Tom arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

"Hepsi gücün içindi anlamadın mı? Sandığımdan da aptalsın."

Sözler bıçak gibi kalbime saplandığında sarsıldım.

Yalan söylüyordu. Bu kadar kötü biri olamazdı!

Ya da ben gerçekten çok aptalım.

"O zaman şimdi beni öldür."

Dedim sakin bir tonla.

Yapabilceğini biliyordum o yüzden stresliydim ama korkmuyorum.

Ölme korkumu yenmiştim sanırım.

Tom tekrardan bana döndüğünde alayla gülümsedi.

"Yedek bir asa aldığımda tekrar konuşalım."

Kafamı hayır anlamında salladım.

"Eğer gerçekten öldürmek isteseydin basilisk aracılıyla öldürebilirdin."

"Bunun aklına gelmemiş olma olasılığı yok marvolo. Sanırım artık seni tanıyorum. Galiab göründüğüm kadar aptal değilmişim değil mi?"

Diye ekledim.

Aynı şekilde alayla gülümsediğimde yanına gitmeye başladım.

Yanına vardığımda elimi yanağına koydum.

"Seninde beni tanımış olman lazımdı marvolo. Ben istediğimi elde etmeden durmam."

Keyifle arkamı dönüp çıkışa ilerledim.

Aklıma abraxas'ın güçlü insanların imkansızın peşinden gittiğini söylediği sözler gelirken dışımdan olabildiğince kısık bir sesle tekrar ettim.

"Güçlü insanlar imkansızın peşinden gidebilir ve ben imkansızı elde etmeden durmayacağım..."

-------------------------------

Bölüm cok kısa farkındayım ama tıkandım, bir şey yazamadım idare edin
:)

𝐒𝐓𝐎𝐍𝐄 𝐇𝐄𝐀𝐑𝐓 < 𝐓𝐌𝐑Where stories live. Discover now